MİRAÇ

Miraç, göğe yükselmek değil, kendi cân semâ'na yükselmektir.

MİRAÇ
MİRAÇ
Miraç, göğe yükselmek değil, kendi cân semâ'na yükselmektir.
Miraç, tenden câna olan irfân yolculuğudur
Beden şehrinde ulvî makamlara şahit olma yolculuğudur.
Miraç, bir makamdan diğer makama yükselme yolculuğudur.
Miraç, kendi vücûdunda, vücûdun Zâtına şahit olma yolculuğudur.
İnsan vücûdu Allah’ın şehridir.
İnsan vücûdu, tüm hakikatlerin bulunduğu şehirdir.
O şehirde Allah, kendine ait olan tüm hakikatleri teşhir etmiştir.
İnsan vücûdu, varlığın cem olduğu boyuttur.
İnsan vücûdu, ulvi makamların cem olduğu boyuttur.
Miraç, insanın kendi bedenine ârif olma yolculuğudur.
Miraç, insanın kendini keşfetme yolculuğudur.
Miraç, insanın kendi vücûdunda, ona şah damarından yakın olan Allah’a şahit olma yolculuğudur.
Meâric Sûresi 3: "Minallâhi zîl meâric"
"Ulvî makamların sahibi Allah’tır."
Meâric, "miraç" kelimesinin çoğuludur.
Miraç, uruç aynı kökten gelir.
"Uruc" Ulvî makamlara bir bir erişmek anlamına gelir.
Uruc eylemek, bir makamdan diğer bir makama erişme yolculuğudur.
Bir makamın hakikatine erme yolculuğu, miraç’tır.
Bir çok makamın hakikatine erme yolculuğu, meâric’tir.
Miraç halk arasında; “Merdivenle semâya yükselmek” diye bilinir.
Merdivenden maksat; makam makam yükselmektir.
Semâdan maksat; insanın vücûd semâsıdır, yani ulvî boyutudur, yani cân boyutudur.
İşte miraç; tenden câna olan makam makam ilerleyiştir.
Miraç, kişinin gönlünde, kendini bilme isteğinin oluşmasıyla başlar.
Kişi, kendinin ve varlığın nasıl var olduğunu anlamak için bir merakın içine düşer.
Bu merak kişiyi, bir arayışa düşürür.
Bu arayış:
Bu görünen âlem nedir?
Bu âlem nereden gelir, nereye gider?
Ben kimin, ben nasıl var oldum?
Bu görünen varlığın aslı nedir?
Doğum nedir, yaşam nedir, ölüm nedir?
Doğmadan önce neredeydim?
Öldükten sonra ne olacağım, nereye gideceğim?
Allah nedir?
Sorularının cevabını bulmanın arayışıdır.
Bir kişinin içinde aramanın ateşi düştüğünde, kendini bir yolda bulur.
Bu yol onu, kâmil kişilerle buluşturur.
Kâmil kişiler de, zamanında böyle soruların cevabını arayan kişilerdir.
Bu arayış, bir Yunus gibi, bir Taptuk Emre’nin kapısına vardırır.
Taptuk Emre’nin kapısına varıldığında,
Ne ararsın diye sorulduğunda,
Gönlüne aşk düşmüş mü diye bakıldığında,
Önce edep bulmak için yoğrulduğunda,
Edep bulduğuna kanaat edildiğinde,
Mürşidine el verip teslim olunduğunda,
Mürşidin elinden, Hakk’ın eli tutulduğunda,
İlm-i Tevhîd dersleri tebliğ edildiğinde,
Miraç’ın başlamıştır.
Miraç seni sana döndürür.
Benlik ateşini söndürür.
Sendeki Hakk’ı sana bildirir.
Nice makam gördürür.
Hakk ile Hakk’a erdirir.
Miraç yolculuğu, kendi vücûd Kur’ân’ını okuma yolculuğudur.
Miraç yolculuğu, kendinde Hakk’a şahit olma yolculuğudur.
Miraç yolculuğu, nice ulvî makamı kendinde bulma yolculuğudur.
Miraç, Âdem’den Muhammed’e nice makamı kendi vücud şehrinde görme yolculuğudur.
Miraç; insanın kendinden kendine olan yolculuktur.
Miraç; insanın kendi vücûdunda nice hakikate erişmesidir.
Miraç; beden şehrini keşfetme yolculuğudur.
Miraç; kendini bilme yolculuğudur.
Miraç; varoluşu ve var edeni idrak etme yolculuğudur.
Miraç: kişinin kendi beden yolunda, nice makama şahit olma yolculuğudur.
Miraç; Allah hakikatine erme yolculuğudur.
Miraç; kişinin kendindeki Muhammed nuruna erme yolculuğudur.
Miraç; Tevhîd'e erişme yolculuğudur.
MİR'AC
Allah gökte deyip, gaflette kalma
Mir'acı göklere, yolculuk sanma
O'nu gökte değil, kendinde ara
Sakın kendini de, sakın O sanma
Mir'ac Tevhîd sırrı, ikide kalma
Teni canı bir bil, bir’den ayrılma
Nûrdur cümle âlem, sûrette kalma
Sakın kendini de, sakın O sanma
Gönlüne aşk ateşi düşenlerin miracı mübarek olsun.
Dilini tutanların, kalb kırmayanların,
Öfkesini, hiddetini yutanların,
Edep ile, Hakk yoluna uyanların,
Vücûd şehrinde nice makam görenlerin,
Hakk ile Hakk olanların,
Miracı mübarek olsun...
İsmail DİNÇER