MASKE İLE GELEN BEYİN ÖLÜMÜ...

Milletin çok sevdiği maske konusuna gelelim.

MASKE İLE GELEN BEYİN ÖLÜMÜ...
Rumen asıllı Alman vatandaşı nörolog Dr. Margareta Griesz-Brisson' un dehşet açıklamaları.
Bu kadının hem Almanya-Mülheim' da, hem de Londra' da muayenehaneleri var.
Dr. Margareta Griesz-Brisson' un meydan okuyan açıklamalarından bazıları:
- Sağlığımızı korumak, büyük oranda kendi elimizde. Bunun için iyi beslenme, temiz su, bol hareket, birbirimizle bol muhabbet, mutluluk, dostluk, sevgi ve bol bol temiz hava almak yeterli.
Bunlarla bağışıklığımızı son derece kuvettlendiririz.
Dikkat edin, Corona Tiyatrosu' yla bu unsurları özellikle yasaklıyorlar. Buna karşılık bize ne dayatıyorlar? Ellerimizi dezenfekte etmemiz, sosyal mesafe ve maske.
Ellerin dezenfekte edilmesi sayesinde o kadar alerjik hastalıklar doğacak ki, inanamayacaksınız. Yakında görürsünüz.
Sosyal mesafe ise tarihte görülmemiş bir aşağılama. İnsanlar resmen aşağılanıyor.
Milletin çok sevdiği maske konusuna gelelim.
İnsanlar haftalarca açlığa, günlerce susuzluğa dayanabilir ancak sadece dakikalarca nefes almadan ve oksijensiz durabilir.
Solunum yoluyla dışarı attığığımız nefesimiz karbondioksitle doludur ve maske taktığımızda bunu solumamız kaçınılmazdır. İnsan beyni, solunan karbondioksite karşı çok hassastır ve zarar görür. Öyle beyin hücreleri vardır ki; mesela hipokampustaki hücreler, oksijensiz sadece 3 dk yaşayabilir.
Oksijen yetersizliğinin akut, yani kısa zamanda ortaya çıkan belirtileri; baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi, konsantrasyon bozukluğu ve reaksiyonun yavaşlamasıdır.
Kronik oksijen yetersizliğinde ise, vücutta bu belirtiler kaybolur ve vücut buna kendini uydurur. Fakat insan vücudunun kaybettiği melekeler, kabiliyetler kaybolmuş halde kalır. Beyninizdeki oksijen yetersizliği ve etkileri ilerlemeye devam eder. Bu tip aksaklıkların oluşturduğu zararlar 10 ila 20 yıl sonra ortaya çıkar. Yani eğer bugün telefon numaralarını unutmaya başladıysanız, bu 10 yıl veya daha öncesinde verilen bir zarardan dolayı bu durum ortaya çıkmıştır.
Maske takmakla beyninize zarar verirsiniz ve buna devam ettiğiniz sürece beyninizdeki bu zararları arttırırsınız.
Beyin sinir hücrelerinin özelliği; bir kere zarar görüp öldü mü, bir daha kendini yenilemez. Yani ölen hücre bir daha yenilenmez.
Yani; şimdi tekrar maskesiz dolaşmak serbest bırakılsa dahi giden hücre gitti, geri getiremezsiniz.
Bilhassa panik yapan insanlara seslenmek istiyorum: Maskenin sizi koruyacağını mı sanıyorsunuz? Bu panik yaptığınız virüsün büyüklüğü 0,08 mikrometre, maskenin dokuma sıklığı ise 80 ile 500 mikrometre genişliğindedir. Yani virüs bu maskelerin içinden güle oynaya geçer.
MASKE İNSANI HİÇBİR ŞART ALTINDA VİRÜSTEN KORUMAZ...
Ben kesinlikle maske takmam. Beynime zarar vermek gibi bir niyetim yok.
Oksijen yetersizliği her beyne, ama her beyne muhakkak zarar verir.
Özellikle çocuklar ve gençler için maske kesinlikle, ama kesinlikle saçmalıktır. Gençlerin ve çocukların beyinleri oksijene adeta insanın çölde suya muhtaç olduğu gibi muhtaçtır. Çocuklar ve gençlerde beyinden adeta oksijeni almak ya da çalmak sadece sağlığa zararlı değil, aynı zamanda insanlık suçudur.
Oksijen yetersizliği, beynin gelişmesini durdurur ve bu durmadan ötürü oluşan zarar giderilemez. O haliyle kalır.
Çocuğun öğrenmek için beynine, beyninin ise oksijene ihtiyacı vardır.
Bunu bilmek için herhangi bir ilmi araştırmaya da gerek yoktur...