MALİYE KAYDI,SOSYAL GÜVENCEDİR

Geçmiş zaman olur ki..Hayali cihan değer.

MALİYE KAYDI,SOSYAL GÜVENCEDİR
Geçmiş zaman olur ki..Hayali cihan değer.
Yıl 1977.Bağkur Kanunu 1972 yılında yürürlüğe girmiş, 5 yıl geriye dönük vergi kaydı olduğunu ispat edenler, 10 yılda borçlanmak suretiyle emeklilik hakkını kazanıyorlardı.Bakmayın günümüzde 25-30 yıl prim ödeyip yaş engeline takılıp emekli olamayanlara.
Şimdilerde yerinde yeller esen tüm kamu dairelerinin hizmet verdiği Mavi Gözlü Hükümet Konağının 1.katinda bulunan Kırşehir Vergi Dairesinde görev yapıyordum.
Yakından tanıdığım , yıllarca köyde motorlu un değirmeni çalıştırmış, benim de un öğütmeye defalarca gittiğim bir hemşehrim geldi daireye. Şehirde manifatura faaliyeti icra etmekte, ellibeş altmış yaşlarında ekonomik durumu gayet müsait bir amca.
Emeklilik hakkından faydalanmak istemektedir. Kaydını araştırdık, bir türlü bulamadık.
O yıllarda vergi dairelerinde bırakın otomasyonu, zamanımızda belediyelerin yürüttüğü Emlak Vergisine de vergi daireleri bakıyor.İş yükü çok fazla.
Alfabetik isme göre hazırlanan Sicil Defterlerini tek tek taradık .Yok.
Kendisinden ,Noterden tasdikli İşletme Defterlerini getirmesini talep ettik.Bir gün sonra getirdi.Tekrar buna göre araştırmamız üzerine vergi kaydını bulduk ve verdik.
Aradan takribi yirmi yıl geçmişti.Mükellef, ticari faaliyetinden iflas etmiş, emeklilik maaşından başka bir geliri de yok, oğlu alacaklılar yüzünden yurdu terk etmiş, adeta ekmeğe (nana) muhtaçlar.
Emekliliğin ,vergi kaydının ne kadar önemli olduğunu anlamaya başlamış,yaşı epey ilermiş bir halde.Babamı görüyor, köyün dolmuşlarının kalktığı yerde.Beni soruyor.Kırıkkale'de olduğumu öğrenince,babama dönerek :
- Eğer ben bugün ekmek bulup yaşıyor,sağlık hizmetlerinden faydalanıyorsam , o yıllarda maddi durumumuz iyi olduğundan farkına varamadığımız vergi kaydı ,bizi ayakta tuttu.Vergi dairesinden belgeyi almak için başvurduğumda meğer son günmüş, eğer Ahmet Bey bana evden defteri getir demeseydi, emekli olamayacaktım.Kendisine müteşekkirim.Al şu takkeyi ona götür lütfen .Der.Babam ;
-O görevini yapmış, herkese aynı şeyi yapardı.Takkayı takacak yaşta değil.Dese de,
-Başka armağan edeceğim bir şey yok.Selamlarımı ilet.Der.
Babam bana, takkeyi uzatarak,bu dialogu anlatınca çok duygulandım.İflas ettiklerini,zor durumda olduklarını duymuştum da ,görevimiz gereği yapmış olduğumuz işlemi mükellefin unutmamış olması naiflikti.
Oysa benzeri işlemler veya daha karmaşık ve hakkında maddi işlemler yapılan bazı kimseler,kapıdan çıkarken unutur, hele şehir ve görev değiştiğinde görmezden gelirdi sizi.
Bu anıma konu olan mükellef ve babama Allah tan rahmet diliyor ve zamanımızda sanki önemini kaybetmiş Vergi Dairesi çalışanları ve sorumluluğu beşikten mezara kadar devam eden kurum için yazdığım uzun şiirden bir dörtlükle sonlandırıyorum yazımı.
Sorun bizi Kaymakama ,Valiye
Hüküm için yazı ister Adliye
Sorun isterseniz ,bir emekliye
Devletin arşivi,tarihiyiz biz.
30.11.2020
Ahmet DULKADİROĞLU