Koronavirüs sonrası ekonomi senaryosu

Çin’in düşüşü mü?:

Koronavirüs sonrası ekonomi senaryosu

Toplum sağlığıyla birlikte ekonomiyi de etkileyen Koronavirüs salgını, etkisini yitirdiğinde dünyayı yeniden şekillendirecek. Bugünlerde karantina ve salgın konuşulsa da perakende dünyasında yeni bir çağ başlayacak. Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre Koronavirüs sonrası gelecekte üretim, istihdam, ithalat ve perakende satış stratejileri ve uygulamaları mecburen değişecek…

 

 

 

Dünyayı saran Covid-19 (Koronavirüs) salgını bu yıl gerçekleşecek hemen her şeyi yeniden şekillendirdi. Karantina kararları, Çin’in kapılarını kapatması, küresel taşımacılığın durması ve sosyal mesafe ekonomiyi de dönüştürüyor. Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre bu salgınla birlikte Türkiye ve dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Uluslararası markalara 43 ülkede perakende analitiği hizmeti veren REM People’ın CEO’su Bülent PEKER, Koronavirüs sonrası senaryoda üretim, istihdam, ithalat ve perakendede yaşanması muhtemel gelişmeleri şöyle anlattı:

 

Çin’in düşüşü mü?:

 

Çin geçtiğimiz 20 yılda dünyada hemen her şeyin lider tedarikçisi oldu. Ancak Koronavirüs sonrası birçok üretici karantina nedeniyle kapandı. Dünyanın büyüme motoru iki aylık bir uykuya daldı. Bu durum birçok kuruma Çin pazarının ne kadar öngörülemez olabileceğini gösterdi. Koronavirüs sonrası üretimle ilgili birçok alanda Çin pazarı liderliğini korusa bile bazı yerel alternatiflerine (rakiplerine) karşı güç kaybedeceğine kesin gözle bakılıyor.

 

Stok politikası değişecek:

 

Modern şirketlerin övündüğü en önemli eğilim ‘tam zamanında’ ürün politikasıydı. Yani ihtiyaçları karşılamak için mümkün olan en düşük stoğu muhafaza etmekti. Ancak karantina gibi tedarik zincirindeki olası sorunlar bu sistemi çökertiyor. Artık kurumlar, belirsizliklere karşı envanterlerini yeniden ayarlayacak ve daha fazla stok tutma eğiliminde olacaklar.

 

Yerel ürünler artacak:

 

Uluslararası nakliye ve seyahat kısıtlamaları insanlar gibi ürünlerin de bir noktadan diğerine ulaşmasını engelliyor. Bu durum bağlantılı küresel bir ekonomide büyük sıkıntılar yaratabiliyor. Koronavirüs sonrasında ürünlerin satılacağı ülke içinde üretilmesine dikkat edilmesi bekleniyor.

 

Toplantılar dijitalleşecek:

 

Dünyada hemen hemen her yerde büyük toplantıların yılın ikinci yarısına kadar erteleneceği bir gerçek. Ancak şirketlerin satış ziyaretleri, küçük toplantılar, seminerler ve sunumlar dijital iletişim kanallarına kaymaya devam edecek. Koronavirüs salgını bitse bile uzaktan çalışma (remote work) ve dijital platformlarda gerçekleşen toplantılar artık hayatın daha büyük bir parçası haline gelecek.

 

Evden çalışma dönemi:

 

Evden (uzaktan) çalışma sisteminin verimliliği üzerindeki tartışmalar uzun süredir devam ediyor. Bu dönem evden çalışmanın gerçekten mümkün olup olmadığını ya da verimliliğini tüm şirketlere göstermek üzere. Salgın sonrası dönemde birçok şirket ofis alanlarına yapılan yatırımların ne kadar anlamlı olduğunu sorgulamaya devam edecek. Özellikle evden/uzaktan çalışma konusunda yepyeni bir dönemin başlangıcında olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.

 

 

Değişime açık olmak:

 

Koronavirüs pandemisi son 100 yılın en önemli olayları arasında yerini aldı bile. Bundan sonraki süreçte başta devletler olmak üzere, birçok kamu ve özel kurumun benzer olaylara karşı acil eylem ve alternatif kaynak yönetim planının olması gerekecek.