Hayatta hiç kendinize dönük sorgular yapıyor musunuz?

Yaşamım hep böyle geçti. Sanırım ölene kadar da böyle geçecek.

Hayatta hiç kendinize dönük sorgular yapıyor musunuz?
Hayatta hiç kendinize dönük sorgular yapıyor musunuz?

Mesela geçmişte neler yaptım, şimdi ne yapıyorum, gelecekte neler yapacağım? Hani her ülkenin bir kalkınma ve dolayısıyla vizyon planı vardır ya, sizin de kendinize göre bir vizyon planınız var mı mesela?

Arada ben kendi adıma böyle sorgulamalar, İngilizce tabirle "check" etmeler yaparım. Ve sonrasında bu yaptıklarımı gelecek planlarımla kıyaslarım. Bu hayatta en çok dikkat ettiğim şey de, bir insanın hayatına dokunabilmiş miyim? O insanın hayatında en ufak da olsa bir mutluluk yaratabilmiş, o insana "hayatta ve yapılacaklar arasında bak bu da var" demiş miyim diye düşünürüm mesela. Ya da yazdığım yazılarla, konuşmalarımla, ülke gençliğine "bir hayal kurdurabilmiş miyim?", ufacıkta olsa bir ilham olabilmiş miyim buna bakarım örneğin. Bu anların, bu zamanların, bu etkinin sayılarını arttırmaya bakarım.

Yaşamım hep böyle geçti. Sanırım ölene kadar da böyle geçecek.

Bildiklerimi söylemek, var olanı ve sonrasını tartışmak, böyle bir gelecek de var demek.. Alabildiğine doğru bildiklerimi savunmak ve kendi alanımda ülke yararına olabilecek ne varsa hepsinin hayata geçmesine vesile olabilmek.

Bir kaç zamandır İzmir'e düşüyor yolumuz sevgili Kürşat İNCİK ile. İzmir'in o muhteşem atmosferinde, hayaller içerisinde geçiyor yolculuklarımız. Ve bu yolculuklarımızın son durağında hep karşılaştığımız, ülkemizin pırlantalarından Ece Horozoğlu.. Yakın zamanda Finlandiya'ya nörobilim okumaya gideceğini öğrendiğimde sevinçten gözlerimin parıldadığı o insan..

Yeniliklere, değişimlere, insanların yaşam arzularına ortak olmak, onların sevinçlerini ve mutluluklarını paylaşmak, empati kurup, o heyecanı yaşamak.. Bu hayatta daha başka ne isteyebilirim ki?

Bu satırları İzmir'den yazarken, hepinize güzel bir haftasonu geçirmenizi diliyorum.

Can KAYACILAR

 
Endüstriyel Bilim İnsanı
Resim önizleme