Günlerden perşembe, çaylarımızı da aldıysak..

Hadi başlayalım. Çünkü ne diyoruz?

Günlerden perşembe, çaylarımızı da aldıysak..

Günlerden perşembe, çaylarımızı da aldıysak..

Hadi başlayalım.
Çünkü ne diyoruz?

hashtagçaysızolmaz :)

Geçtiğimiz hafta etkin bir koçluk sürecinde taraflar arasında olmazsa olmaz güven kavramına değinerek şu soruyla bitirmiştik;

“Kurumların yöneticilerine hashtagkoçluk eğitimi aldırarak uygulamaya aldığı pek sevdiği iç koçluk süreçleri bu bakış açısıyla nasıl etkin işler? “

Biri diğerinden iyidir - kötüdür demek yerine her ikisine de farklı açılardan yaklaşalım.

İç koçluğun kurumlar adına ne gibi avantajları olabilir sorusunda ilk sırada tamamen duygusal sebeplerin yattığını literatür söylüyor.
Sonrasında iç koçların organizasyonu ve kültürü daha yakından tanıması, bu kişilere hızlıca ulaşılabilme vb. faktörler sıralanıyor.

Devam edelim.

Dış koçlar ile yürütülen koçluk projelerinin avantajlarına baktığımızda ‘güven ve gizlilik’ karşımıza çıkıyor.

Ayrıca şirketten bağımsız bir koçun kişiyi daha fazla zorlayabildiği de araştırmalarda belirtilen faydalar arasında.

Çok güzel.

Buraya kadar yapılan araştırmalar, kitaplar ne söylüyor kısaca özetlemeye çalıştım.

Peki, uygulamada neler ile karşılaşıyoruz biraz da o tarafa bakalım.

Dış koç olarak yer aldığımız projelerde altını ısrarla çizdiğimiz bir konu vardır.

“Konuşulanlar koç ve koçluk alan kişi arasında kalır.”

Şirketten bağımsız olan koçlarla bile paylaştıklarının üst yönetime aktarılabileceğinden şüphe duyan ve paylaştıklarını filtreleyen insan mekanizması, organizasyon şemasının bir yerinde bulunan iç koç ile geçtim derin konuları yüzeysel meseleleri bile paylaşmaktan çekinebilir.

Doğaldır.

Ayrıca insan zihni söz konusu olduğunda sadece eğitim alarak koçluk yapan kişinin olası derin meseleler ile karşılaşması da çok başka bir risk, bana sorarsanız.

Fayda amaçlı çıkılan yol istenmeyen meseleler de doğurabilir.

Eee Zeynep, ne demek istiyorsun?

İç koçluğu, koçluk kültürünü zihinlere yerleştirmek açısından iyi niyetli bir gayret olarak görüyorum. Özellikle bu kültürü oturtmuş ülkeleri, uygulamada en az 30 yıl geriden takip ettiğimizi düşünürsek..

Ancak etkin işleyen bir koçluk sürecinden bahsedebilmek için süreci öncelikle dış koçlar ile yürütmekte fayda görüyorum.

Yöneticilerin öncelikle bizzat kendilerinin koçluk alarak koçluk yaklaşımlarını özümsemesinin ve bu oluş hali ile başka bir yöneticilik anlayışını ekiplerine yansıtmasının kritik önemli olduğunu düşünüyorum.

Haftaya ne konuşacağız derseniz..

Bu yazıyı yazarken beni düşündüren bir konuya biraz daha detaylı bakalım istiyorum.

Kişiyi dinleme, farklı bakış açıları ve düşüncelere alan açma noktasında, avantaj olarak görülen organizasyon ve kültürü yakından tanımak bir koçun en temel olmazsa olmaz oluşu yargısız kalma haline nasıl etki verir?

Acaba nörobilim koçun tarafsızlığı ile ilgili bize neler söyleyecek?

İnsan gerçekten tarafsız kalabiliyor mu?

Perşembe görüşmek üzere..

Aaa bir de unutmadan, ne diyorduk?
Çaysız olmaz.
Yok, olmaz.

Zeynep Dikicioğlu

Professional Coach, PCC | MSc in Neuroscience