Farkı zamanlarda 2 kez Japonya'ya gittim.

Japonya'nın sayısız tapınağa sahip bu kentinde zamanın ötesine ışınlandım

Farkı zamanlarda 2 kez Japonya'ya gittim.
Farkı zamanlarda 2 kez Japonya'ya gittim. Sorsanız Tokyo'da bir animasyon filminin içinde olduğuma yemin edebilirdim. Dünyanın en kalabalık şehrinin umumi tuvaletlerinde bile standart olan meşhur "japon tuvaleti" konforu ve temizliği aklımı başımdan aldı. Osaka'yı çok sevdim, Japon mutfağına ilgimi oraya borçluyum.
Filmlerde gördüğüm hızlı trenin gerçekten çok hızlı olduğunu Kyoto'ya giderken deneyimledim ;) Kyoto'ya ise hayran kaldım.

Japonya'nın sayısız tapınağa sahip bu kentinde zamanın ötesine ışınlandım. Japon İmparatorluğu'na 1000 sene başkentlik yapan bu olağanüstü tarih mirası içinde, ülkenin tarihsel ve kültürel merkezi durumundaki şehirde, zenle üflenmiş japon bahçeleri ve kimonolu kadınları arasında her an bir samurayla karşılaşacağımı zannederek dolaştım.

*Eğer Japon tarihi ve kültürü ilginizi çekerse LinkedInde takip etmekten keyif aldığım Kyota Ko'yu göz hapsine almanızı tavsiye ederim.

Oğlumun bir Japon sınıf arkadaşı var. Annesi ile zaman içinde aramızda bir dostluk gelişti, hem Tomoko'yu tanıdıkça hem de kültürlerine olan ilgim sohbetin yönünü, zaman zaman hayatı nasıl algıladıklarını öğrendiğim bir deneyime dönüştürdü. Çocuklara origami öğretirken katlandığı turna kuşunun hikayesini de ondan öğrendim.

Hiroşima'ya atom bombası atıldığında iki yaşında olan ve 10 yıl sonra lösemiye yakalanan Sadako Sasaki tedavi olurken yaşlı bir kadından şunu duyar:
"Benim için geç ama bir kişi kağıttan 1000 turna kuşu yaparsa, her dileği kabul olur. Ben yapamadım. Sen yap ve kurtul" der. Kağıttan 1000 turna yapmaya koyulan Sasaki, 644. turnayı yaptıktan sonra yaşamını yitirir.
Turna kuşu o günden sonra Japonya’da ve dünyada, barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesi haline gelir.

Tomoko'ya sordum. Nesiller boyu süren böylesi büyük bir acı ve travmaya nasıl dayanabildiniz?

Dedi ki;

"İmparator, bizim için yalnız devlet idarecisi değil aynı zamanda dini bir liderdir, asırlardır süregelen kutsal bir mevkidir ve Japonlar imparatorlarına çok sadıklardır.

124. İmparator Hirohito tüm ulusu ateşkese ve intikam almamaya davet etti. Akıllı bir imparatordu, halkını iyi tanıyordu aslında bizi büyük bir yıkımdan kurtardı. Japonya'da bu kararı yadırgandı elbette ama kimse onu eleştirmedi. Aksi karar verseydi de kimse eleştirmezdi zaten hepimiz seve seve ölürdük.

Farklı bir çağın başladığına ikna olduk. Duygular mantığın önüne geçmemeliydi, savaş artık ekonomide, bilimde, sanatta ilerlemeydi bizim için.

Çünkü Japon kültürü şunu öğütler; savaşa girdim kaybettim, demek ki düşmanım benden daha iyi, demek ki benim ondan öğrenecek bir şeyim var! Öyleyse haydi öğret bana, öğret ki ben de senin kadar iyi olayım..."

Savaştan sonra yapılan reformlarla Japonya; en gelişmiş, medeni, barışsever, özgürlükçü dünyanın bir parçası haline geldi.

Bugün, 2017'de United Nations tarafından 125'e 1 oyla kabul edilen "Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması Günü.

Ve dünyamız nükleer savaşın kazananının olmayacağının teyitinine çok açık ki hâlâ muhtaç...

Onur Küçükkaramıklı

Co-Founder at SONA Underwater Dive Technology
Resim önizleme