Doğru yerde olduğunuzu anlamanın tek yolu vardır.

Saklanmak zorunda hissetmemek.

Doğru yerde olduğunuzu anlamanın tek yolu vardır.
Doğru yerde olduğunuzu anlamanın tek yolu vardır.
Saklanmak zorunda hissetmemek.

Sevimsiz çağımızda, kurulayazan bütün ilişkilerde, lüzumsuz bir konfor talebi bulunduğunu gözlüyorum. O yüzden çok yavan bulduğum bu biçimden kaçıp, kendime, aşina olduğuma dönüyorum. Resimde de göreceğiz ya, çağımızın sloganı bu; “#goodvibesonly
Peki bu gerçek olabilir mi? Mesela yaralarını bilmediğiniz birinin yanında yaralanmaktan çekinmeden duygularınızı ifade edebilir misiniz? Yada “en güzel/en yakışıklı” hallerinizden ziyade, “en pasaklı/en sümüklü” halinizi ortaya koyabilir misiniz? Başarısız olduğunuz bir iş toplantısını, cevabını veremediğiniz bir tartışmada yenilmiş durumda olduğunuzdaki ağlamaklı öfkenizi açık edebilir misiniz?

Yalnızca “iyi hislerde sabitlemek” korkakça bir tavırdır oysa. Zengin bir zatın, boğazda balık ısmarlaması, ay sonunu düşünen birinin üşüyerek sokak arası bir tükürük köftesi/ayran ısmarlamasına denk değildir.

Yalnızca “iyi” zamanlarda etrafınızda olup, ayy canım ya, bundan sonra kendimi daha çok düşüneceğim diyip zor anlarda sıvışanlar, hayatta kendinden başkasını düşünmemeyi çocukluktan ezberlemişlerdir. Travma mağduru narsisin kendine yeni mağdurlar yaratarak hayatta kalması mümkündür bir tek çünkü.

Yani şunu diyeceğim, “good vibes only” diye sağınızda solunuzda gezinen şık ve güleryüzlü kan emiciler sizi her zaman döpiyesli ve kravatlı sevecektir. Oysa gerçek olan, insanın “sevdiğine” terlikleriyle gidebilecek olmasıdır.

O evdir. Ve insan, evini nerde görse tanır.

Ezgi Erkin Kozanlı

Avukat&Arabulucu
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok