Senin iyiliğe adanmış bir adan var mı? Dale Carnegie diyor ki "Hayat kısa mükemmelleştirmeye bak". Kitabı elinize aldığınızda arka kapağının son cümlesi şöyle bitiyor. Şimdi harekete geçme zamanı okuyun, öğrenin, uygulayın.

#baharınkitaplığı 'nda 66 bölüm notlarımı bu sabah paylaşacaktım ancak geceye bir not bırakabiliyorum. JCI Mersin ekibimizle deprem sonrası ilk toplantımızı yaptık. Deprem bölgesinden depremzede misafirlerimiz, aramıza katılan yeni üyelerimiz ve deprem için bölgeyi ziyarette bulunan 2023 JCI Türkiye dönem başkanımız ve 2022 Türkiye senatosu başkanımızda faydalı olacağına inandığımız projeleri ve bunu deprem süreci ile birleştirmeyi konuştuk.

Elini taşın altına koymak deyimi vardır ya hani... Bugün yaklaşık 30 kişiyle çok değerliydi.

Hayattan ne istiyorum sorusunu nasıl cevaplandır sınız? Kitap bunun herkes için farklı bir yöntemi olduğunu açıklıyor ve bunu 9 genel madde ile sağlıyor. Yayında bunlardan sizi haberdar ettim.

Özellikle şu altını çizdiğim notu buraya da eklemek istiyorum.

Kitabın tamamı 4 temel adım üzerine kurulu, bunun detaylarını planlı bir şekilde veriyor.

1-Amaç, misyon ve vizyonun tanımlanması
2-Süreç boyunca belirli ölçülebilir hedefler belirlemek
3-Hedefleri güçlendiren alışkanlıklar
4-Alışkanlıkları oluşturan ve sürekliliğini sağlayıcı faaliyetler sağlamak

Biz markacıların çok sık kullandığı iki kavram vardır: Misyon ve vizyon. Kitapta Peter Senge bunu şöyle özetler.

Misyon var oluş nedenimizdir. Vizyon ise yaratmaya çalıştığımız geleceğin bir resmi veya görüntüsüdür.
Vizyon hayatımıza anlam katmamıza yardımcı olur.

Hayatımıza anlam katan işlerin bir parçası da şu dönem adını sıklıkla duyduğumuz ve aslında bizi ileriye götürebilecek yegane unsur gönüllülüktür.

Gönüllü ol, sürdür, hayat kısa ancak kuşlar uçuyor...
...
Bir yazıdan bahsedeceğim size hatta bir belgeseli olmuş bu olayın ama adını bulamadım. Bir alıntı. Ben İclal Aydın'dan okumuştum.

Kuş bilimcileri bir araştırma esnasında kuşların Atlas Okyanusunda bir yerde buluşup birlikte döndüğünü ve bir süre sonrada sanırım yoruldukları için düşüp intihar ettiklerini görür.
Araştırmalar sonrası burada bir ada olduğu sonucuna varılır. Adada bir deprem olur, insanlar tüm eşyalarını toparlar, adadan ayrılır, bir köşede gün be gün adanın yavaş yavaş battığını seyrederler. Kuşlar ise ağaçları üzerindeki evlerini aramaktadır. Ev yoktur. Sulara gömülmüştür ve hiç kimse kuşların evini yanlarına almayı akıl edemez. Onlar sadece yardım seslerini ulaştırmak için çabalıyordur.

Okuyunca öyle bir ada işte diyemedim. Durup dinlenmemizi ve akılcı işler yürütmemizi sağlayacak bir ada bulmamız gerek hepimizin.
Buradaki ada metaforunu ben STK'lar ile birleştirdim.
Sevdiklerimiz, ailemiz, dostumuz...
İyileşmek için bir adaya ihtiyacımız var.
Ada her şey olabilir. Yazarın dediği gibi; Herkesin adası farklıdır. Önemli olan bir adaya sahip olmak yada ada olmaktır.

Bana bir STK söyle!
Senin iyiliğe adanmış bir adan var mı?