CÂH İLE GELMEZ FAZİLET CÂHİLE

*Mahkeme kadıya mülk değil.

CÂH İLE GELMEZ FAZİLET CÂHİLE
CÂH İLE GELMEZ FAZİLET CÂHİLE
Nurullah Çetin
Binlerce yıldan beri yaşanan onca tecrübeden süzülen bir hikmet cümlesi: “Câh ile gelmez fazilet câhile”. Yani cahil bir kişiye makam vermekle ona erdem gelmez. Kişi erdemi, fazileti makamdan almaz. Ya da her büyük makam sahibini erdemli, faziletli zannetmek büyük hatadır.
*“Bed asla necâbet mi verir hiç üniforma,
Zerdûz palan ursan eşek yine eşektir.” (Ziya Paşa)
(Üniforma, yani makam mevki özü kötü, mayası bozuk olana soyluluk, asalet vermez. Nitekim altın semer örtüsü örtsen de eşek yine eşektir.)
*Şerefü’l-mekân bi’l-mekîn: Bir yerin, mekânın, makamın şerefi orada bulunan ve oturandan dolayıdır.
*“Bir devrde geldik ki bu bâzâr-ı fenâya
Sermâye-i irfânı olanlar zarar eyler.”(Namık Kemal)
(Bu geçici ve yok olmaya mahkum dünya pazarına öyle kötü bir devirde, dönemde geldik ki, sermayesi ilim, irfan, bilgi, kültür, erdem, hakkaniyet, adalet, iyilik olanlar hep zarar ediyor. Onlara kimse değer vermiyor.)
*“Bilgi, zenginlik, makam ve iktidar, kötü karakterlilerin elinde fitneye dönüşür. Makamın cahile yaptığı kötülüğü yüz aslan yapabilir mi? Onun kusuru gizlidir. Fakat iktidarı elde edince, yılanı deliğinden çıkıp ovaya seğirtir. Cahil kişi uygunsuz kararlar veren bir yönetici olunca, tüm ova yılan ve akreple dolar. Şahsiyetsizin biri, zenginlik ve makama ulaştığında, kendi kendine rezilliğine talip olmuştur. Böyle kimse, ya cimrilik edip, iyilik ve yardımı azaltır ya da zamansız ve yersiz cömertlik gösterir. Satrançta piyadeyi şahın yerine kor. Ahmağın yaptığı bağış buna benzer! Doğru yoldan çıkmış birinin eline iktidar geçince, makam elde ettiğini sanır, ama aslında kuyuya düşmüştür. Yol bilmez, ama rehber gibi davranır. Onun çirkin kalbi, dünyayı ateşe verir (Mevlana, Mesnevi)
*“Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” (Nisâ suresi, 58).
*“Seyretti havâ üzre denir taht-ı Süleyman
Ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde” (Ziya Paşa)
(İktidarı çok güçlü, her şeye hükmeden Kral ve çok zengin olan Hz. Süleyman’ın tahtı hava üzerinde geziyordu, uçuyordu derler. Ama şimdi o büyük saltanatın yerinde yeller esiyor.)
Atasözleri:
*Mahkeme kadıya mülk değil.
*Adam bildik eşeği, alnımıza değdi taşağı!
*Boş başak dik, dolu başak eğik durur.
*Adam, iş başında belli olur.
*Adam olmak, âlim olmaktan zordur.
*Ağacın meyvesi çok olunca, başını aşağı eğer.
*Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez.
*Akıl kimde ise devlet ondadır.
Cenap Şehabeddin’in Tiryaki Sözleri’nden:
“Makamına layık olan adam her ne yapsa makamına layık düşürür.”
“Yüksek makamlar yüksek tepeler gibidir, koşarak çıkanlar nefes darlığı hissederler.”
“İnsan yükseğe çıktıkça pantolonundaki yamanın görünme ihtimali artar.”
“Bilgiyi ihmal edersek mahkeme, meclis, mescit, her ne bina etmiş olsak hapishane olur.”
“Yüksek tepelerde hem yılana, hem kuşa rastlayabilirsiniz, fakat biri sürünerek, öteki uçarak yükselmiştir.”
“Tesadüfün yükselttiği adamlar hakikaten yüksek adamlardan daha yüksek görünürler.”
“İyi giyin ama dikkat et ki kostümün senden üstün olmasın.”
“Baş için her fikir bir taçtır, diyorlar. Bu söz doğru olsa gerektir, zira bazı fikirlerin bazı başlara taç gibi ağır geldiğini ve ağrı verdiğini görürüz.”
Bir yazı görseli olabilir