31 Mart’ı doğru bilen Varyans Araştırma'dan iktidara uyarı:

Ekonomik kriz aşılamazsa halkın tepkisi daha sert olur

31 Mart’ı doğru bilen Varyans Araştırma'dan iktidara uyarı:

Varyans Araştırma Direktörü Recep Sazyaka, KARAR'a yaptığı açıklamada 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nde Cumhur İttifakı seçmeninin sandığa gitmemek için özel bir tavır takındığını ileri sürdü. Sazyaka, CHP'nin yarışa doğru adaylarla girdiğini ve özellikle deprem bölgesi için ayrı bir analizin yapılması gerektiğini vurguladı. İktidarın gelir dağılımında radikal adımlar atmaması durumunda, seçmenin bu duruma vereceği tepkisinin daha radikal bir boyut kazanabileceği belirtildi.

MERVE ŞİŞMAN

Varyans Araştırma Direktörü Recep Sazyaka, seçim sonuçlarını tahmin ederken kantitatif ve bazen nitel araştırmaları kullandıklarını belirtti. Sazyaka, KARAR'a yaptığı açıklamada, özellikle Cumhur İttifakı seçmeninin düşük katılımına ve CHP'nin başarısına dikkat çekti. CHP'nin zaferinin, 'gelir dağılımındaki bozulma' ve 'iktidarın 20 yıllık yorgunluğu' gibi faktörlerle ilişkilendirildiğini ileri sürdü.

AK Parti'nin ikinci parti olmasının uzun vadeli siyasi sonuçlarına ilişkin soruyu ise varsayımsal olarak değerlendirdi. Sazyaka, CHP'nin muhafazakâr seçmenlerdeki başarısını yerel taleplerin doğru analiz edilmesine bağladı. Varyans Araştırma Direktörü Recep Sazyaka, 'Ekonomik kriz aşılamazsa halkın tepkisi daha sert olur' mesajını verdi.

Varyans Araştırma olarak bu seçim sonuçlarını doğru tahmin etmenizin arkasında hangi metodoloji ve veri analizi yöntemleri bulunuyor? Spesifik olarak, hangi demografik ve sosyoekonomik faktörler tahminlerinizde öncelikli olarak dikkate alındı?

Öncelikle araştırma yöntemi olarak kantitatif araştırma yöntemi kullandık bazı özel durumlarda ihtiyaç varsa nitel araştırmaları da dahil ettiğimiz araştırmalarımız var. Varyans araştırma olarak bizim ilk doğru tahmin ettiğimiz seçim elbette bu değil. Daha önce muhtelif seçimlerde, özellikle son cumhurbaşkanlığı seçiminde, doğru rakamlarla doğru analizleri ortaya koyduk. Buradaki en temel yaklaşımlarımız doğru veri setlerini kurarak seçmenin demografik özelliklerini dikkate almaktır.

Açıkçası bu seçimden önce de yaptığım analizlerde katılımın düşük olacağı ve bunun doğurduğu sonuçlardan bahsetmiştik. Muhataplarımızla katılım durumuna göre değişebilecek sonuçlardan ve oranlardan bahsetmiştik. Yine de özellikle Cumhur İttifakının elinde tuttuğu bazı yerel birimlerde mevcut yöneticilerinin gayretli ve özverili çalışmaları nedeniyle seçmenin farklı tercihte bulunacağını varsaymış olsak da seçmenin genel eleştirilerini her tarafta yansıttığını gördük. Cumhur ittifakı seçmeninin seçime katılım konusunda bu kadar düşüklük olacağını öngöremedik. Çalıştığımız yerlerde özellikle iller bazında seçmen eğilimlerindeki trendleri doğru tespit ettik.

yeni-proje-001.jpg

CHP'nin 47 yıl sonra ilk kez birinci parti olarak çıkmasını sağlayan temel faktörler nelerdi? Bu başarının arkasında hangi stratejik kararlar ve kampanya yönetim teknikleri yatıyor?

Öncelikle şunu test etmemiz gerekir ki; CHP de ciddi bir başarı ortadadır. Bunun yanı sıra Cumhur İttifakı seçmeninin sandığa gitmeme konusunda özel bir tutum takındığını da görmekteyiz. Sanıyorum ki CHP kurmayları bu durumu analiz ediyorlardır. Öte yandan elbette CHP’nin bu süreçteki başarısını sadece buna bağlayamayız.

CHP adaylarının seçiminde istisnalar olmakla birlikte yarışa doğru adaylarla girdiğini söylemek durumundayız. En temel konulardan bir tanesinin gelir dağılımdaki bozulma ve orta-alt gelir grubundaki kitlenin ekonomik zorlukları daha sert şekilde hissetmesi etkili olmuştur. Bunun yanı sıra 20 yılın getirdiği yorgunlukta Cumhur İttifakı açısından olumsuz şekilde etkili olmuştur.

yeni-proje-1-002.jpg
Varyans Araştırma Direktörü Recep Sazyaka

AK Parti'nin kurulduğu 2002 yılından bu yana ilk kez ikinci parti olması konusunda ne düşünüyorsunuz?

Bu durumun AK Parti için uzun vadeli siyasi sonuçları neler olabilir?

Burada şunu ifade etmemiz gerekiyor ki seçmen cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a olan desteğini yenilemiştir, sayın cumhurbaşkanımızın bir miktar parti üstü oyunun olduğunu da söylememiz gerekiyor. Bu seçimlerde ise AK Parti’ye aynı desteği göstermeyerek rahatsızlığını göstermiştir. Ancak blok olarak başka bir partiyi tercih etme şeklinde sandığa gitmeme olarak rahatsızlığını ortaya koymuştur. Bundan sonraki dönem Cumhur İttifakı'nın meseleyi nasıl analiz ettiğine ve hangi adımları atacağına göre şekillenecektir.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Millet İttifakı Kılıçdaroğlu yerine farklı bir adayla yarışsaydı, sonuç değişir miydi?

Bu aslında tabii ki varsayımsal bir soru. Seçmen Recep Tayyip Erdoğan konusunda henüz kredisini devam ettiriyor. Bu nedenle bu soruya bir yanıt vermek bizim gibi analitik insanlar için çok doğru olmayabilir.

Ancak şu kadarını belirtmek gerekir ki, değişik zamanlarda Türkiye gündemi araştırmalarımızda Cumhurbaşkanlığı seçiminde seçimin birinci turda bitmeyip ikinci turunda Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun yarışacağı durumlarda hiçbir zaman Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’ın önünde görmedik.

AK Parti'nin ise MHP ile yaptığı ittifaka rağmen CHP'nin oldukça gerisinde kalması, ittifakların bittiği anlamına gelir mi?

Gelmez. Çünkü her ne kadar CHP tek başına seçime girmiş gibi görünse de vatandaş nezdinde Altılı Masa'nın yönlendirmesi büyük ölçü de geçerli diyebiliriz.

Özellikle büyük şehirlerde masanın diğer unsurlarının ve DEM ’in oy kayışları ittifakın zemininde olduğunu gösteriyor. Zaten Özgür Bey’de bunun adını 'Türkiye ittifakı' olarak adlandırmıştı.

yeni-proje-2-005.jpg
Adıyaman'ın seçim sonucu

Adıyaman gibi muhafazakar seçmenin yoğun olduğu bir ilde CHP'nin rekor bir oyla zafer kazanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu sonuç, Türkiye'nin muhafazakar seçmen profilinde bir değişim mi işaret ediyor?

Bu profil değişiminden ziyade aday seçiminde yerel taleplerin doğru analiz edilmediği anlamına geliyor. Muhafazakâr seçmende bir kısım karşı tarafa kayma olabilir, bu işin doğası gereğidir.

Ama bunu biraz da CHP’nin muhafazakârlaşması kapsamında değerlendirmek gerekir. Açıkçası ne Ak Parti eski AK Parti ne de CHP eski CHP gibi görünüyor. Özellikle deprem bölgelerine ayrı bir analize tabii tutmak daha mantıklı olacaktır.

CHP'nin elindeki büyükşehir ve il belediyesi sayısını katlamasının seçmen davranışları ve yerel politikalar açısından ne gibi etkileri olabilir? Bu başarı, CHP'nin yerel yönetimlerdeki politika ve uygulamalarına ilişkin seçmen memnuniyetinin bir göstergesi mi?

Bence bunu böyle değerlendirmek yeterli olmaz. Cumhur ittifakı seçmeninin Cumhur ittifakına yönelik eleştirisinin de önemli olduğunu belirtmek gerekir. Şunu da ifade etmeliyiz ki Türkiye’de hizmet siyasetinin önüne geçmiş kimlik siyasetinin de halen etkili olduğunu görmekteyiz.

Bu seçim sonuçlarının Türkiye'nin siyasi manzarası üzerinde uzun vadeli etkileri neler olabilir? Önümüzdeki genel seçimler ve siyasi rekabet açısından beklentileriniz nelerdir?

Önümüzde ki dönem daha çok Cumhur İttifakı'nın nasıl bir karar işleteceğine bağlı. Gerekli dönüşüm sağlanması durumunda Cumhur İttifakı sandığa gitmeyen seçmeni tabiri caizse askı da tuttuğu seçmeni geri kazanabilir. O nedenle önümüzdeki dönemdeki icraatların önem kazandığını düşünmekteyim.

Doğrusu Cumhur İttifakı bazı konularda özellikle gelir dağılımında radikal adımlar atmazsa seçmenin buna tepkinin de daha radikal bir boyut kazanacağını düşünebiliriz.

Seçim sonuçlarının tahmin edilmesinde ve kampanya stratejilerinin belirlenmesinde kamuoyu araştırmaları ve anketlerin rolü hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu araçların siyasi süreçler üzerindeki etkisi nasıl optimize edilebilir?

Anket sonuçlarının belli oranda kamuoyunu yönlendirdiği düşünülebilir. Ancak esas belirleyici olanın kamuoyu araştırma sonuçlarının olmadığını söyleyebiliriz. Anket sonuçları eğer doğru ve bilimsel bir akış açısıyla değerlendirilirse özellikle siyasi partiler için güçlü bir yol gösterici olabilir.

Kısa vadeli vitrin amaçlı yapılan anketlerin, seçimlerin kazanması noktasında ciddi bir destek sağlamayacağını sanırım hepimiz görüyoruz. Doğru olan araştırmalar vasıtasıyla kamuoyunu yönlendirmek değil, kamuoyu talep ve beklentilerini politika yapımında yol gösterici olarak kullanmaktadır.