Yıllar yıllar önceydi..

O zamanlar bahçemiz vardı. Bahçede alyanak kirazlarımız, müthiş mor incirlerimiz....

Yıllar yıllar önceydi..
Yıllar yıllar önceydi..

O zamanlar bahçemiz vardı. Bahçede alyanak kirazlarımız, müthiş mor incirlerimiz, dut ağacımız, dedemin yeni ektiği çam ağacımız, ailecek meyvelerini topladığımız ceviz ağacımız, türlü türlü kadife çiçeklerimiz, yıldız çiçeklerimiz.. Babaannemin bahçenin bir köşesine ektiği minik acı biberler.. Rengi pembeden mora dönüşen ortancalarımız..

Bahçe kapıları mutlaka demirden ve gerçekten muhteşem desenlerde olurdu. Senede bir kez yağlı boya ile boyardık kapıyı.. Bir keresinde ben babamla turuncuya boyamıştım kapımızı.. Mahalledeki en çekici kapı bizim bahçe kapımız olmuştu. Turunculuğunu da aslında üstüne tamamen sarılmış, kocaman bir taç gibi duran ve açtığında muazzam bir şekilde kokan hanımellerinden esinlenip yapmıştık. O kadar da güzel duruyordu ki anlatamam.

Daha ilkokula giderken, bize "Cemre"leri öğretirlerdi.. İlk cemre havaya düşerdi.. Havalar, o tarihten sonra ısınmaya başlardı.. Sonraki cemre suya.. En son cemre ise toprağa düşerdi.. Her birinin tarihini bilirdik mesela. Zamanlarına kadar.. Vee hiç unutmazdık..

Son Cemre mesela bugün düştü, toprağa.. Kaçımız biliyorduk ki? Bunu neden soruyorum.. Çünkü geçmişte biz bunları biliyorduk. Bilerek, heyecanlanarak takip ediyorduk doğayı, inançlarımızı, kültürümüzü, geçmişten gelen gücümüzü..

Şimdi bundan çok uzaklaştık. Hayatın o müthiş karmaşasında, belki de yaşamız boyunca sahip olamayacağımız şeylere odaklanıp, yaşamdan keyif almayı tamamen unutup, dinlenmeyi dahi unutup, sadece "çalışmaya" odaklandık. Hayatın bir andan ibaret olduğu gerçeğini, hastalıklar yaşamımızı tehdit etmeye başladığında (yani aslında çok geç olduğunda) hatırlar olduk.

Yarın, öyle bir güne uyanalım istiyorum ki.. Geçmişte yaşadığımız o muazzam güzel günlerin üzerimizdeki o coşkusu, o gücü, o huzuru hep ama hep zihnimizde olsun istiyorum. Tüm sevdiklerimizle birlikte kurduğumuz, geniş ailelerimizin Dünya Sofralarındaki huzur, o sofraları hazırlanken ki heyecan, yaşamımızın her anına yansısın istiyorum.

Gülmekten karnımızın ağrıdığı, sevmekten, sevilmekten çekinmediğimiz, farklılıklarımızın, farklı düşüncelerimizin, farklı hayallerimizin, farklı tercihlerimizin bizler için birer renk, birer zenginlik olduğunu hatırladığımız, yeniden doğmuş gibi uyandığımız bir gün olsun.

Son cemrenin düşüşü ile artık bereketli zamanlar geliyor.. Bu senenin bereketi, hepimizin üzerine olsun.

Geceye bir de şarkı bırakmak istiyorum.. Bu parça ile sadece sesin yükseldiği, gözlerin kapanıp, sadece müziğin büyüsüne kendinizi bıraktığınız bir an yaşamanız dileğiyle (https://lnkd.in/eBRwC-Gx)

Can KAYACILAR

Regenera Project

Resim önizleme