Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Mayıs 14, 2021 0
Bayramın 1. günündeki konuğu başarılı ve samimi oyuncu Ceyda Düvenci oldu.
Editor Kasım 20, 2020 0
‘Fakirleşmesine sebep olduğunuz milletimize açıklama borçlusunuz’
Editor Ağustos 12, 2021 0
“Başarılı öğrencilere plaket verildi”
Editor Eylül 30, 2021 0
"Beş kişi için adam mı vuralım? Millet dünyayı yiyor, biz 5 kişi işe alıyoruz
Editor Haziran 27, 2020 0
Corendon Havayolları, Ankara ve Bodrum’a da haftada bir kez Köln’den karşılıklı...
Editor Ocak 2, 2021 0
30 yıldır orada yaşayan insanlar var. O yüzden depo hastane diyoruz” diyor.
Editor Ocak 11, 2021 0
WhatsApp, güncellenen "Gizlilik İlkesi" ile ilgili yoğun eleştiriler yapılması üzerine...
Editor Mart 11, 2020 0
Temizlik, hijyen ve medikal korunma ürünleri satışı artıyor
Editor Mart 31, 2021 0
Müzisyen Sonat Bağcan ile Ailelere Kısa Bir Nefes Çalışması Molası
Editor Eylül 23, 2020 0
Kanada’dan Doktoraya Burslu Kabul…
O zamanlar bahçemiz vardı. Bahçede alyanak kirazlarımız, müthiş mor incirlerimiz, dut ağacımız, dedemin yeni ektiği çam ağacımız, ailecek meyvelerini topladığımız ceviz ağacımız, türlü türlü kadife çiçeklerimiz, yıldız çiçeklerimiz.. Babaannemin bahçenin bir köşesine ektiği minik acı biberler.. Rengi pembeden mora dönüşen ortancalarımız..
Bahçe kapıları mutlaka demirden ve gerçekten muhteşem desenlerde olurdu. Senede bir kez yağlı boya ile boyardık kapıyı.. Bir keresinde ben babamla turuncuya boyamıştım kapımızı.. Mahalledeki en çekici kapı bizim bahçe kapımız olmuştu. Turunculuğunu da aslında üstüne tamamen sarılmış, kocaman bir taç gibi duran ve açtığında muazzam bir şekilde kokan hanımellerinden esinlenip yapmıştık. O kadar da güzel duruyordu ki anlatamam.
Daha ilkokula giderken, bize "Cemre"leri öğretirlerdi.. İlk cemre havaya düşerdi.. Havalar, o tarihten sonra ısınmaya başlardı.. Sonraki cemre suya.. En son cemre ise toprağa düşerdi.. Her birinin tarihini bilirdik mesela. Zamanlarına kadar.. Vee hiç unutmazdık..
Son Cemre mesela bugün düştü, toprağa.. Kaçımız biliyorduk ki? Bunu neden soruyorum.. Çünkü geçmişte biz bunları biliyorduk. Bilerek, heyecanlanarak takip ediyorduk doğayı, inançlarımızı, kültürümüzü, geçmişten gelen gücümüzü..
Şimdi bundan çok uzaklaştık. Hayatın o müthiş karmaşasında, belki de yaşamız boyunca sahip olamayacağımız şeylere odaklanıp, yaşamdan keyif almayı tamamen unutup, dinlenmeyi dahi unutup, sadece "çalışmaya" odaklandık. Hayatın bir andan ibaret olduğu gerçeğini, hastalıklar yaşamımızı tehdit etmeye başladığında (yani aslında çok geç olduğunda) hatırlar olduk.
Yarın, öyle bir güne uyanalım istiyorum ki.. Geçmişte yaşadığımız o muazzam güzel günlerin üzerimizdeki o coşkusu, o gücü, o huzuru hep ama hep zihnimizde olsun istiyorum. Tüm sevdiklerimizle birlikte kurduğumuz, geniş ailelerimizin Dünya Sofralarındaki huzur, o sofraları hazırlanken ki heyecan, yaşamımızın her anına yansısın istiyorum.
Gülmekten karnımızın ağrıdığı, sevmekten, sevilmekten çekinmediğimiz, farklılıklarımızın, farklı düşüncelerimizin, farklı hayallerimizin, farklı tercihlerimizin bizler için birer renk, birer zenginlik olduğunu hatırladığımız, yeniden doğmuş gibi uyandığımız bir gün olsun.
Son cemrenin düşüşü ile artık bereketli zamanlar geliyor.. Bu senenin bereketi, hepimizin üzerine olsun.
Geceye bir de şarkı bırakmak istiyorum.. Bu parça ile sadece sesin yükseldiği, gözlerin kapanıp, sadece müziğin büyüsüne kendinizi bıraktığınız bir an yaşamanız dileğiyle (https://lnkd.in/eBRwC-Gx)