TEST SINAVINDA CEVAP SEÇENEKLERİ

“e) Bilmiyorum” seçeneğini eklemek.

TEST SINAVINDA CEVAP SEÇENEKLERİ

Geçen hafta küçük ama kelebek etkisi yaratacağını umduğum bir buluş yaptım. Hangi alanda mı? Tabii ki eğitim öğretim alanında… İki hafta boyunca yarıyıl sınavlarımız vardı. Akademik kariyerim boyunca pek çok “hoca”nın sınavlarını kendilerinin hazırlamadığına, okumadığına ve bu görevleri asistanlara yaptırdığına tanık oldum. Asistanlarıyla birlikte soru hazırlayan veya onların hazırladıkları soruların üzerinden geçerek sınav süreçlerine sahip çıkanları tenzih ediyorum. Ben sorularımı –teknoloji transfer ofisi yöneticiliği yaptığım ve akabinde mobbing’le uğraşmak zorunda kaldığım dönemler dışında- hep kendim hazırladım, sınavlarımı kendim okudum. O zorlu dönemlerde dahi asistan arkadaşlarımın hazırladığı sınav taslağını mutlaka gözden geçirirdim ve sınavı toparlardım –ki aslında bunu yapmak sınavı bizzat hazırlamaktan daha bile zahmetli oluyordu. Ölçme değerlendirme, eğitim öğrenim sürecinin o kadar önemli bir bileşeni ki… Öğretmek istediğinizi ne kadar öğretebildiğinizi size doğrudan gösteriyor. Öğrenci sayımın çok olduğu ve kavramsal bilgi ağırlıklı derslerde çoktan seçmeli sınav yapıyorum. Kitabi bilgi sormamaya, öğrencilerin yüklendikleri bilgiyi kullanıp muhakeme ederek çözebilecekleri sorular sormaya özen gösteriyorum. Geçen gün Öğretmenler Akademisi Vakfı (ÖRAV) anayasa okuryazarlığı atölyesinde öğretmenlerimize yaptığım ön testte sorulara yanıt vermeye çekindiklerini fark ettim ve nedenini anladım: Yanıtı bilmiyorlardı ve öylesine bir seçenek işaretlemek de istemiyorlardı. Bu onlara etik gelmiyordu. Sorunun çözümü basitti; “e) Bilmiyorum” seçeneğini eklemek. Böylece hem katılım artacak hem gerçek bilgi durumu ortaya çıkacaktı hem de insanlara “bilmiyorum” diyebilmek için bir fırsat vermiş olacaktım. Ne kadar dürüst ve içten bir beyan "bilmiyorum"... Öğrenmenin anahtarı da aslında burada. Hayat alanımızın çoktan seçmeli sorularla daraltıldığı, aslında sonsuz sayıda seçeneğimiz olduğuna dair farkındalığımızı yitirdiğimiz bu çağda öğrenmeye yeniden açılan kapı “e) Bilmiyorum” seçeneği olabilir. Bundan sonra kendi sınavlarıma bu seçeneği ekleyeceğim ve “bilmiyorum” seçeneğine mutlaka ¼ puan vereceğim. Böylece dört yanlış bir doğruyu götürmeyecek, dört bilmiyorum bir puan getirecek. Öğrencim tüm soruları “bilmiyorum” şeklinde işaretlese de sınava girdiği için 25 puan alacak. Öğrencilerim bilmemekten utanmamayı, test kumarı oynamamayı, sadece hak ettiğini almayı öğrenecek. Sadece bir seçenek ekleyerek etik temeli güçlendireceğiz. Ne dersiniz, buluşumu beğendiniz mi?

Prof. Dr. Ayşe Odman Boztosun

 
Robert Kolej/ İÜHF/ MJur-MSt University of Oxford Doktora