SURİYE GÜNDEMİNE DAİR BAZI NOTLAR

Nurullah Çetin

Bugünlerde en sıcak gündemimiz Suriye olayları. Suriye meselesiyle ilgili düşüncelerimiz maddeler halinde şöyledir:

*O zor şartlarda, emperyalist, hırsız, zalim Haçlı dünya şeytanlarının cirit attığı o coğrafyada görev yaparken şehit olan evlatlarımıza Allah’tan binlerce rahmet.

*Şehitlerimiz kahramanlarımızdır. Onlar, şu ayetlerin müjdesine mazhar olmuşlardır: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar Allah’tan gelen bir nimet, bir lütuf sebebiyle ve Allah’ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği sevinç içerisindedirler.”(Al-i İmran suresi, 169-171)

Dolayısıyla şehitlerimizi en güzel şekilde, vakarla, dualarla, saygıyla analım. Ancak onlar üzerinden karamsarlık ve kötümserlik yayıp meseleyi parti siyasetine alet etmek, ülkeyi yas havasına sokmak, iyi niyetli bile olsa faydamıza değildir.

*İktidarda kim olursa olsun ülkemiz bir savaşa girdiğinde, siyasi görüşlerimiz, inançlarımız, mezheplerimiz, bölgelerimiz ve yaşama tarzlarımız farklı bile olsa bütün Türk milleti olarak tek bilek tek yürek halinde ordumuzun, devletimizin yanında ve arkasında olmak zorundayız. Tek devlet ve tek millet halinde var olmamız ve tarihsel yolculuğumuza devamımız buna bağlıdır.

*”Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?” diye soranların hiçbiri iyi niyetli değildir. Bu soruyu soranlar, aynı soruyu Rusya ve Amerika için neden sormazlar? “Suriye’de Rusya’nın, Amerika’nın, İran’ın ne işi var?” Diye sormayıp sadece bize soranlar aslında Türkiye’nin ve Türk milletinin değil; Rusya’nın, Amerika’nın, İran’ın ve PKK’nın amaçlarına hizmet ediyorlar. Zira:

*Rusya’nın 300 yıllık emeli ve millî politikası olan sıcak denizlere, Akdeniz’e inme amacının gerçekleşmesi için en uygun ortam ortaya çıkmıştır. Rusya, görünüşte Suriye rejimine yardım etmek maksadıyla orayı ele geçirip bir daha çıkmamak üzere Suriye’ye gelmiştir.

*Amerika Suriye’nin petrol kaynaklarına el koymak, Orta Doğu petrollerini yağmalayıp kendi ülkesine götürmek için gelip oraya çullandı. Orada kendi petrol hırsızlığına bekçilik yapacak PKK/PYD karakollarını kurmakla aynı zamanda bizim sınır güvenliğimizi tehdit etmektedir.

*İran ise bölgede Şii yayılmacılığı projesi kapsamında Irak ve Yemen’den sonra Suriye’yi de ele geçirmek istemektedir. O da bu amaçla oraya gelmiştir.

*”Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?” diye soranlara biz de demek istiyoruz ki: 1918 yılına kadar Suriye bizim topraklarımızdı. Haksız yere elimizden alındı. Amerika, Rusya ve İran’dan önce Suriye’de hak sahibi olan biziz.

*Amerika’nın Türkiye-Suriye sınırlarına PKK/PYD devletçiği kurmasına izin verirsek bu, Türkiye’yi terör koridoruyla kuşatmak ve zaman içinde bizi boğmak anlamına gelir. Böyle bir tehdide razı olacak kadar enayi değiliz. Aynı kuşatma denemesini Sevr anlaşmasında yapmak istediler, ama biz Millî Mücadeleyi açarak buna izin vermedik. Şimdi Suriye’de ordumuzla savaşta olmamız aynı Millî Mücadele ruhunun gereğidir. İstiklalimiz için bu kuşatmayı yok etmek, varoluşumuz için temel şarttır.

*Rusya’nın Suriye’ye yerleşerek dibimize kadar abanması, bizim Turan Türk Birliği kızılelmamıza engeldir. Rus ayısının coğrafyamıza abanmasına izin vermeyeceğimiz gibi Rusya’yı Kırım ve Tataristan gibi işgal altında tuttuğu diğer onlarca Türk yurdundan kovma ülkümüz de bakidir.

*Madem savaşa girdik, bu savaşın bir hedefi ve amacı olmalıdır.
Türk Devleti'nin yapması gereken şudur: Türkiye-Suriye sınırı boyunca Suriye içlerinde 100 kmlik alanda Türkiye için güvenlik kuşağı oluşturacak bir Türkmeneli Devleti kurmak zorundayız. Sonra hemen bir halk oylaması ile bu devleti Türkiye’ye dahil etmeliyiz. Böylece Amerika’nın sınırlarımızda kuracağı PKK terör koridoruna karşı kendi güvenlik kuşağımızı inşa etmek, bizim millî politikamız olmalıdır. PKK/PYD tehdit ve tehlikesi böyle yok edilebilir.

*Türkiye’deki Türkmenler bu kurulacak olan Türkmeneli Devleti’ne, Suriyeli Araplar da Suriye’de Türkmeneli Devleti’nin ötelerine, daha iç bölgelere yerleştirilerek Türkiye’ye dost bir Arap devleti kurulmalıdır. Suriyeli Araplar bize Türkiye'de değil, Suriye'de lazım.
*Unutmayalım, en iyi savunma saldırıdır.