Hrıstiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) milletvekilleri Almanya dışından finanse edilen...
Babacan ‘Anayasa Mahkemesi Başkanının tehdit edilmesi kabul edilemez’
22 Ekim – 1 Kasım tarihleri arasında İstanbul Modern Sinema’da izleyiciyle buluşuyor
Aldığım her ödül ise motivasyonumu artırıyor. Layık görenlere teşekkür ederim” dedi.
Biz gazeteciyiz.. Tarihin tanıklarıyız.. “Olana” olmadı, “olmayana” da oldu, diyemeyiz.."
Tekli ve yüksek doz yerine çoklu vitamin tercih edilmeli
Fransızcadan çevirdiği “Antitezler”, edebi ve akademik dünyaların karşılaştığı tarihsel...
Corendon Hotels & Resorts ülkemizi uluslararası alanda başarıyla temsil etmeye devam...
Bir diş eksilir eksilmez tüm diş yapınızdaki denge bozulmaya başlar.
Yaz kariyer kampımıza katılan katılımcılarımızdan bazıları sabahları benim olumlamalarımla güne başladıklarını ve günlerinin güzel geçtiğini, pozitif bir zihin yapısına geçtiklerini ifade ettiler açıkçası bu geri bildirim beni çok mutlu etti.
Hayatın her anında pozitif kalmak mümkün olmuyor hele ki zor bir dönemden geçiyorsak ama ne kadar zor bir dönemde de olsak o düşük frekansta kalmamamız gerektiğini kendimizi hatırlatmamız ve kendimizi yükseltmemiz gerekiyor bazen hayallerimiz yıkılabiliyor bazen iyi niyetimiz suistimal edilebiliyor ama günün sonunda yastiga başımızı koyduğumuzda huzurlu bir şekilde uykuya dalabiliyorsak, vicdanımız rahatsa, yeterince iyilik yaptığımıza inanıyorsak gerçek huzur budur. Bu yüzden şimdi sizlere iyilikle ilgili bir hikaye paylaşmak istiyorum.
Köyde yaşayan yaşlı bir ressam vardı. Olağanüstü güzel resimler yapıp iyi fiyata satardı. Bir gün köyden bir fakir gelip dedi ki : "Yahu senin durumun iyi. Neden kimseye yardım yapmıyorsun. Bak fırıncı fakirlere ara ara bedava ekmek veriyor. Kasap bazen bedava et veriyor. Sen neden hiç yardım etmiyorsun..?" Ressam tebessüm etti ama bir şey demedi.
Bu fakir bütün köyde sabah akşam ressamın aleyhinde konuşuyor ve ressamı kötülüyordu.
Bir gün ressam hasta oldu. Kimse de onun yanına gelmedi ve sonunda ressam öldü. Aradan bir kaç gün geçti. Artık ne fırıncı ekmek verdi fakirlere ne de kasap et verdi. Sordular; "neden fakirlerin hakkını kestiniz...?"
Dediler ki; "her ay başı o merhum ressam bize para verip fakirlere ekmek ve et vermemizi söylerdi. O ölünce para veren kalmadı. İşte o yüzden…" İyiliğin şartı beştir: Tez olmalı, gizli olmalı, gözde büyütülmemeli, sürekli olmalı ve yerini bulmalı...
Siz iyilik hakkında ne düşünüyorsunuz?