Sonraki İçerik
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Mayıs 14, 2021 0
Bayramın 1. günündeki konuğu başarılı ve samimi oyuncu Ceyda Düvenci oldu.
Editor Kasım 20, 2020 0
‘Fakirleşmesine sebep olduğunuz milletimize açıklama borçlusunuz’
Editor Ağustos 12, 2021 0
“Başarılı öğrencilere plaket verildi”
Editor Eylül 30, 2021 0
"Beş kişi için adam mı vuralım? Millet dünyayı yiyor, biz 5 kişi işe alıyoruz
Editor Haziran 27, 2020 0
Corendon Havayolları, Ankara ve Bodrum’a da haftada bir kez Köln’den karşılıklı...
Editor Ocak 2, 2021 0
30 yıldır orada yaşayan insanlar var. O yüzden depo hastane diyoruz” diyor.
Editor Ocak 11, 2021 0
WhatsApp, güncellenen "Gizlilik İlkesi" ile ilgili yoğun eleştiriler yapılması üzerine...
Editor Mart 11, 2020 0
Temizlik, hijyen ve medikal korunma ürünleri satışı artıyor
Editor Mart 31, 2021 0
Müzisyen Sonat Bağcan ile Ailelere Kısa Bir Nefes Çalışması Molası
Editor Eylül 23, 2020 0
Kanada’dan Doktoraya Burslu Kabul…
Beni insani bir yerden hizaya çeken sözlere kulak kabartmayı seviyorum. Antropolog, psikanalist ve filozof Erich Fromm bir toplum eleştirmeni ve hümanisttir, üstelik sadece kuramcı değildir eylemcidir de.
Çağımızın insanının kendine, çevresine ve sosyal yaşama yabancılaşması ve giderek yalnızlaşıp kendi özüyle uyumunun bozulmasından, doğadan uzaklaşmasından ve kitle iletişim araçlarıyla manipüle ediliyor olmasından dem vurup o çok meşhur kitabında sevmeyi bir sanat olarak ele almıştır.
Temelde iki tür insan vardır ona göre: #Sahipolmak duygusundaki yaratıcı olmayan insanlar ve #Olmak duygusuyla yaşayan yaratıcı insanlar.
Fromm'a göre mutlu bir hayat üretmekten ve sevmekten geçer ancak sevmek, sevilecek nesneyle ilgili değil, kişinin sevebilme becerisiyle ve bu uğurdaki emeğiyle ilgilidir.
Kitabının değil ama görüşlerinin bir özetini şöyle ifade eder;
"Günümüzde insanların mutluluğu 'eğlenmeye' dayanmakta, eğlenmenin altındaysa 'almanın', tüketmenin hazzı yatmaktadır.
Oysa sevgi bir etkinliktir.
Edilgen bir olay değildir.
Bir şeyin içinde olmaktır.
Bir şeye kapılmak değildir.
Sevgi vermektir, almak değildir.
Kişi başkasına ne verir?
Kendisinden verir; sevinçlerinden, ilgilerinden, anlayışından, bilgisinden, nüktesinden, üzüntülerinden verir. Almak için vermez. Vermek başlı başına eşi bulunmaz bir sevinçtir. Vermek, karşıdaki insanı da
verici yapmak demektir ve
#Sevgi, kullanabilen için büyük bir güçtür."
Fromm'un zihninin bereketini benim için özel kılan, hatları sevgi ile çizilmiş hümanizm hedefinin içinde insanın yaşama olan bağlılığını, sevgisini ve kendi yaratıcı potansiyelini fark etmesinin, baskı ve yıkıcılık güçlerinin üzerinde hakim olduğu neşeli ve şefkatli bir topluma dönüştürmeye ömrünü vakfetmiş olmasıdır.
Kariyerini bilim dünyasında kabul görmek ve onaylanmak üzere inşa etmemiş olmasına karşın Columbia University ve Yale University gibi üniversitelerde ders veren, etkili olan bir eğitimci olmuştur ve bence en güzeli de yazılarını sade insanlar için kaleme almıştır. Daha çok insan tarafından daha fazla anlaşılmayı, böylece daha faydalı olabilmeyi benimsemiştir.
İki dünya savaşına tanıklık etmiş Yahudi Alman olarak, işkencelerle, acılarla, sürgünlerle ve ölümlerle dolu bir dünyanın içinden geçmiş hayatına rağmen insancıl, barışçıl, hümanist bir karakter ve davranış biçimi ortaya koyması bile, savunduğu tezin bir kanıtı gibime geliyor.
Kennedy'i bile etkilemeyi başarmış, nükleer silahsızlanma çağrısını yüksek sesle dile getirmiş, Ortadoğu'daki gerilimi azaltmak için aktif olarak çalışmış, Vietnam Savaşı'nı meslektaşları eleştirmeyi reddederken, savaşa karşı sesini yükseltmiş ve net bir tavır takınmış biridir #ErichFromm