Editor
0
"YAPILAN YANLIŞLARA İŞARET ETTİK, DOĞRU YOLU GÖSTERDİK"
Microsoft Düzenleyici metin yazmayı kolaylaştırıyor
E-ticarette düşerken online gıda artıyor
Dünyanın gözü, Libya'da dokuz yıldır süren iç savaşta barış sağlama amacıyla Almanya'nın...
Türkiye, Dünya'da portakal üretiminde 7. sırada. Elbette bu sıra zaman içerisinde değişebilir ama ilk 10'dayız diyebilirim. Portakalın kabuğu, ortalama bir portakalın %54'üne denk geliyor. %45'i su ve %1'lik kısmı da çekirdekten oluşuyor. Yani 1,8 MİLYON tonun, 900.000 TON'u atık durumunda. Atık diyorum çünkü biz atıyoruz, gömüyoruz, yok etmeye çalışıyoruz. Ama Dünya'da durum oldukça farklı.
Az önce bir makaleyi detaylıca okumayı bitirdim. Ve orada yazılanlar, aslında portakal kabuğundan neler yapılabileceğini, nasıl yapılabileceğini biraz olsun ortaya koyuyor. Sonrasında başka makaleler de paylaşacağım ama bu makaleden incelemeye başlayabilirsiniz (https://lnkd.in/dETPfFFg).
Portakal kabuğunda türüne bağlı olarak %0.2-0.7 oranında "portakal kabuğu esansiyel yağı" bulunur ve bu esansiyel yağ %90 oranında "limonen" bileşeninden oluşur. Limonen, sağlığa bir çok faydası olan bir bileşen ama elbette dozunda ve uygun formülasyonlarda kullanılmalı. Çok çarpıcı bir makale paylaşmak istiyorum sizinle. Limonenin, kadın göğüs dokusundaki dağılımı ve antikanser etkisi üzerine bir klinik çalışma (https://lnkd.in/d9-8rakP).
Döngüsel ekonomi kapsamında portakal kabuğa bir göz gezdirdiğimde, portakal kabuğu %1 oranında betakaroten içeriyor (kabuğun renginden başladık). Yani hem güzel bir renklendirici, hem de A vitamini kaynağı. Portakal kabuğu yağı doğal bir aroma ve ayrıca limonen içeriği yönünden hem sağlık faydası olan bir yağ, hem de limonen geleceğin doğal bitkisel ekstraksiyon kimyasallarından biri. (Bard diyor ki, Türkiye yılda 5000 ton d-limonen ithal ediyor, kozmetikte, temizlik ürünlerinde (kolonya), gıdada ve ilaçta kullanıyor bunu ve D-limonen için senede 100 milyon dolar harcıyor diyor. Ben onun yalancısıyım). Limonen tıpkı alkol gibi kullanıp, bitkisel ekstreler elde edilebiliyor, bu da geleceğin işlerinden biri.
Bunun haricinde kabuk çok büyük oranda (kuru ağırlığının %30'u) pektin dediğimiz doğal olarak reçellere vs. kıvam verici bir ajan olarak kullanılıyor (Küçük bir bilgi, Türkiye senede en az 700 tona yakın pektini ithal ediyor ve gıdalarda kullanıyor, ortalama 10 milyon dolarlık bir ithalattan bahsediyorum). Bunlar haricinde "portakal flavonoidleri" dediğimiz, sağlığımıza inanılmaz faydalı, özellikle kalbimize ve beynimize iyi gelen bir çok bileşen içeriyor. Bu bileşenlerin başında örneğin "Hesperidin" geliyor. Çokça tüketilen bir ilacın da etken maddesi aslında. Bu ilaç venöz yetmezlik ve hemoroit tedavisinde kullanılan bir ilaç ve biz ülke olarak senede 2 milyon kutu ithal ediyoruz (ortalama değeri 20 milyon dolar).
Portakal kabuğundan çıkan milyon-milyon dolarlık işler. Sağlık faydası, sosyal etkisi ise çok ama çok daha büyük. Ne dersiniz, portakal kabuğu bizim için artık "atık" olmamalı diyorum. Meyve suyundan ötede çok şey var.