ÖZGÜVEN

Özgüven önemli bir kişisel özelliktir.

ÖZGÜVEN


Bütünlüğün içsel boyutlarında kendini aşmış insanlar akılla birlikte özgüvenin önemini bilir.
Özgüven, ruhsal olgunluk ve sağlam karakter herşeyin özüdür. Karakteri zayıf, donanımı yetersiz insanların yargılama gücü zayıftır, içsel derinlikleri öngörüden, içtenlikten yoksundur. Kendine özgüveni olan insan bananecilik ve korkaklık arasında gidip gelmezler, çare arayışına girerler.

Özgüven önemli bir kişisel özelliktir. Yaşamla baş etmemizi ve sorunlarla gerçekçi bir şekilde mücadele etmemizi, zorluklara dayanmamızı kolaylaştırır.

Özgüven aynı zamanda yaşamın önemli zorlukları ile başa çıkma gücüne sahip, mutlu olmaya layık bir kişi olma deneyimidir. İnsana güç verir, yaşama isteğini güçlü kılar, pozitif enerjiyle dolarsın. Etrafındaki insanlarla kolay iletişime geçersin. İnsanlarla iletişiminde açık, anlaşılır ve güven veren bir kişilik profili çizersin.

Yaşama özgüvenli bir şekilde yaklaşmak bize yeni ufuklar açar, bakış açımızı, kendimizi günceller. Bunun yanında özgüveni kesinlikle aşırı bir güven duygusuyla örselememek gerekir zira aşırı öz güven diğer insanları tedirgin eder, kişinin de olaylara objektif olmasını engelleyebilir.
Bu nedenle özgüven çok önemli olduğu kadar eylemlerinde adıl olmakta, insan ilişkilerinde doğru kullanmakta o kadar önemlidir.

Özgüven, özellikle daha önce hiç yapmadığımız bir işle karşılaştığımızda, özellikle karar vermemiz, inisiyatif kullanmamız veya yeni insanları işin içine katmamız gereken durumlarda önem kazanır. Öz güveni kesinlikle hırslarımıza yem etmemeliyiz.

Devreye, özgüveni örseleyen aşırı hırslar girerse; sınırlarımız olduğunu kabul etmek istemeyiz, yeteneklerimiz hakkında gerçekçi olmayan düşüncelere kapılırız. Üzerimize aşırı iş yükü alırız, böylece her zaman iyi iş yapamayız.

Her şeyin iyisini kendimizin bildiğini düşünürsek, önerileri göz ardı ederiz, bize yardım etmek isteyenleri de genellikle reddederiz.

Oysa hırslardan, egolardan, bencillikten arınmış bir özgüven duru akan bir nehire benzer.
En iyi için çaba göstereceğimizi ve kabul edilebilir bir sonuç ortaya koyacağımızı bilerek işleri ele alırız. Bir işi yapamadığımızda mazeret üretmek yerine yeniden denemeye başlarız.
İlk seferinde tümüyle doğru olarak anlamadığımız ya da yapamadığımız bir işin dünyanın sonu anlamına gelmediğini biliriz.
Hatalarımızı dert etmek yerine onlardan ders almasını becerebiliriz. Bir çok durumla ve sorunla daha iyi baş edebiliriz.

Bazen de hiç olmadık anlarda olmadık yerlerde karşımıza çıkan olaylar, kişiler bizim kendimize olan özgüvenimizi tehdit eder, kendimizi çıplak hissetmemize neden olurlar.
Böyle durumlarda kendimize olan özgüven duygumuzun neden etkilendiğini doğru ve açık bir şekilde kendimize teyit ettirirsek bu olumsuz koşulları lehimize çevirebiliriz.
Özgüven bir kişilik özelliğiyse, karşımızda ki insanlar, koşullar bizi bu konuda ne kadar etkileyebilir ya da ne kadar ufkumuzu tayin edebilir?
Bu tamamen kişinin kendini bilmesi ve nasıl gördüğü ile alakalidir.

Olcay Kasımoğlu

Uzman Hemşire/ Yazar-Şair