Ötzi’nin Anadolu Kökenli ve Koyu Tenli Olduğu Ortaya Çıktı

Alpler’in yükseklerinde, sırtına isabet eden bir okla öldürülmüş olarak bulunan 5.300 yıllık mumya Ötzi

Ötzi’nin Anadolu Kökenli ve Koyu Tenli Olduğu Ortaya Çıktı

Genetik analiz, Ötzi’nin günümüzde Türkiye olan bölgeden göç eden çiftçilerin soyundan geldiğini ve koyu tenli olduğunu gösteriyor.

Alpler’in yükseklerinde, sırtına isabet eden bir okla öldürülmüş olarak bulunan 5.300 yıllık mumya Ötzi, İtalya’nın Bolzano kentindeki Güney Tyrol Arkeoloji Müzesi’ndeki özel soğutma odasına yılda 300.000 ziyaretçi çeken bir arkeolojik figür.

Yıllarca süren araştırmalar, Ötzi’nin son yemeğinden (kurutulmuş dağ keçisi ve siyez buğdayı ile geyik eti) bakır baltasının uzak Toskana kökenlerine kadar Buz Adam hakkında çok şey ortaya çıkardı. Ancak bu binlerce yıllık mumya, yaşına göre olağanüstü iyi korunmuş olsa da, Ötzi’nin hayatta nasıl göründüğüne dair çok az fikir veriyor.

Şimdi ise ayrıntılı bir genetik çalışma, Buz Adam’ın neye benzediği hakkında çok daha fazla şey ortaya çıkardı ve Kalkolitik Çağ cesedinin atalarının soyunun izini Anadolu’ya kadar sürdü.

Bilim insanları, her zamankinden çok daha yüksek kaliteli bir sonuç üretmek için modern teknikler ve karşılaştırmalı veriler kullanarak, daha önceki bir çalışmanın ardından on yıl sonra Ötzi’nin genomunu yeniden dizilediler.

Cell Genomics’te yayımlanan çalışma, Ötzi’nin koyu renkli gözlere ve koyu renkli cilt pigmentasyonuna sahip olduğunu, Yunanistan veya Sicilya’nın modern sakinlerinde yaygın olarak görülenden daha koyu bir cilde sahip olduğunu ortaya koyuyor. Ancak daha önce Ötzi, günümüzde Alplerde yaşayan Avrupalılarınkine daha çok benzeyen daha açık bir ciltle tasvir edilmişti.

Ayrıca çoğu sanatçının sanatsal yorumunun aksine, aynı zamanda, bugün hâlâ sıkça görülen bir rahatsızlıktan muzdarip olduğu da anlaşılıyor – Ötzi kelleşiyordu.

Çalışma aynı zamanda diğer eski bireylerin DNA’ları ile karşılaştırmalar yaparak, Buz Adam’ın büyük ölçüde, tarımı yaklaşık 9.000 yıl önce Avrupa’ya, şimdiki Türkiye’den Yunanistan’a ve Balkan Yarımadası’na getiren Anadolulu tarımcılardan geldiğini ileri sürüyor.

Ötzi’nin genleri, o zamanlar Avrupa’da halihazırda yaşayan avcı-toplayıcı popülasyonlarla çok az karışım gösteriyor; bu da, topluluğunun küçük ve güzel ama uzak dağlık ortamlarında nispeten izole kaldığını gösteriyor.

Pensilvanya Üniversitesi’nde popülasyon genetikçisi olan ve yeni çalışmada yer almayan Iain Mathieson, “Ötzi’nin genomu, şimdiye kadar yayınlanan ikinci veya üçüncü antik insan genomuydu (Neandertalleri sayıp saymadığınıza bağlı olarak).” diyor.

Mathieson, Ötzi’nin genomunu dizilemek için yapılan 2012 çalışmasını dikkate değer bir başarı olarak nitelendiriyor, ancak o zamandan beri teknolojinin büyük bir hızla geliştiğini belirtiyor. “Artık daha olgun olan alanın bakış açısından, insanların yeniden incelemeye başladığını, daha yüksek kaliteli veriler ürettiğini ve bu ikonik bireye hakkını verdiğini görmek güzel.”

Diğer eski iskeletler üzerinde yapılan genetik araştırmalara göre, Ötzi’nin genlerinin önerdiği kahverengi gözler, kahverengi saçlar ve daha koyu ten rengi, Avrupa’nın Neolitik Anadolu göçmenlerinin tipik özellikleri gibi görünüyor. Mathieson, “Pigmentasyonla ilgili sonuçlar, yakınlardaki diğer popülasyonlar hakkında bildiklerimiz göz önüne alındığında beklediğimiz gibi.” diyor.

Bu gruplar, daha az güneşli havanın güneş ışığından D vitaminini daha kolay sentezleyebilen cildin öne çıktığı Avrupa’daki hayata oldukça hızlı bir şekilde adapte oldu. Dolayısıyla genomlar, Avrupalıların Tunç Çağı’nda çok daha açık ten tonlarına sahip olduğunu gösteriyor.

Devamı websitemizde.