Bu hayat, benim için "birlikte bir şeyler başardıkça", "birlikte bir şeyler yaptıkça" anlamlı.

Hayatı maddi zenginlik bakımından hep sade yaşadım bugüne kadar.

Bu hayat, benim için "birlikte bir şeyler başardıkça", "birlikte bir şeyler yaptıkça" anlamlı.
Kimi zaman bir minibüste, kimi zaman Marmaray'da.. Kimi zaman kilometrelerce yürüyerek vardığım, konuşmacı olarak davet edildiğim seminerlerde denk gelirsiniz bana.. "Hocam sizi davet ettik, ne istersiniz, istekleriniz neler derler.." "Hiç bir şey derim". Sizin davetiniz benim için gurur, bu bana yeter derim.

Hayatı maddi zenginlik bakımından hep sade yaşadım bugüne kadar. Çevremdeki insanlar hep bana kızarlar. Can bu kadar bir şeyler biliyorsun, o zaman paraya çevir, zengin ol diye.. Belki çok haklılar.. Bu zamana kadar böyle yaşamışım, hayatı bu şekilde "anlamlandırmışım". Benim için doğrusu bu demişim belki.. Bilmiyorum.

Ama şunu biliyorum.

En lüks restoranda yalnız yediğim bir yemeğin hiç bir lezzeti yok benim için.

Deniz kenarında ufku izlemek için açtığım sandalye ile teksem, düşüncelerimin, yaşadığım huzurun bir önemi yok benim için..

Tek başıma gittiğim konserde, birlikte şarkı söyleyecek birisi yanımda yoksa konserin bir anlamı yok benim için.

Birlikte dans edemediğim, tek başına dans ettiğim bir eğlence benim için anlamsız.

Tek başıma gittiğim bir sinema.. Unuttuklarım arasında..

Havuzlu bir villanın havuzunda tek başıma yüzüyorsam, işkence benim için.

Tek başına yaptığım bir doğa yürüyüşü.. Ormanın derinliklerine dalıp, doğanın güzelliklerini "birlikte" keşfetmediğimde anlamsız benim için.

Yalnız çekindiğim fotoğraflar.. Çok bir anlam ifade etmiyor.

Bu hayat, benim için "birlikte bir şeyler başardıkça", "birlikte bir şeyler yaptıkça" anlamlı.

Bu hayata bir şeyler kattıkça ve bu katkıyı birlikte başardıkça bu hayatın bir anlamı var benim için.

Parayla satın alınan tüm lüksler, bir dostun, bir sevdiğin sıcak dokunuşunu, bir arkadaşın neşeli kahkahalarını, ailenin koşulsuz sevgisini asla yerine getiremez. Gerçek zenginlik, paylaşılan anılarda, birlikte yaşanan deneyimlerde, birlikte atılan kahkahalarda yatıyor...

Yaşamak denilen şey, benim için tam olarak bu. Gerisi hep ama hep teferruat.

Can KAYACILAR

Biyolog, Davranış Bilimci (Neuroscientist, MSc)
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok