BİR ŞEHİR KURMAK: ANKARA 1923-1933 SERGİSİ DEVAM EDİYOR

Vehbi Koç Vakfı ve Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma

BİR ŞEHİR KURMAK: ANKARA 1923-1933 SERGİSİ DEVAM EDİYOR

Vehbi Koç Vakfı ve Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) tarafından, Ali Cengizkan ve Müge Cengizkan’ın küratörlüğünde düzenlenen “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923 - 1933” sergisi, 26 Ocak’a kadar CerModern’de ziyaret edilebilecek. Vehbi Koç Vakfı kuruluşunun 50. yılı kapsamında hazırlanan sergi, Ankara çalışmalarına ilgi duyan herkesi bir şehrin kuruluşuna tanık ediyor.

 

 

Vehbi Koç Vakfı’nın kuruluşunun 50. yılı kapsamında, Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) tarafından, Ali Cengizkan ve Müge Cengizkan’ın küratörlüğünde düzenlenen “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923 - 1933” adlı sergi,

26 Ocak’a kadar CerModern’de ziyaret edilebilecek. Ankara çalışmalarına ilgi duyan herkesi bir şehrin kuruluşuna tanıklık etmeye ve Yeni Ankara’yı görmeye davet eden sergi, bir araştırma projesi olarak, şehrin modern tarihine katkıda bulunmayı hedefliyor.

 

26 Ocak’a kadar Ankara CerModern’de ziyarete açık olan “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933” sergisi, Ankara’nın başkent olarak kuruluşunun ilk 10 yılındaki yapılaşma, modernleşme ve Yenişehir’in kurulum tarihine yakından bakıyor. Bu, aynı zamanda “moderne beş kala” barınma kültürüne bakma tarihidir. Sergide, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde, savaş yorgunu bir ülkede “yeni” bir “şehrin” nasıl kurulduğu, Cumhuriyetin 10. yılına kadar ortaya konan irade ve olgularla birlikte ele alınıyor. Bu çerçevede, Yenişehir 1923’te, içinden patikalarla geçilen boş bir arsadır, mülkiyeti vardır ama hâlî (tenha, boş) arazidir. Bu boş arazinin 1925 yılında kamulaştırılarak Belediye ve Vakıf İdaresi eliyle nasıl geliştirildiği ve 1933 Kızılayı’na nasıl ulaşıldığı sergide inceleniyor.

Sergide, “Yeni toplumun gereksindiği “yeni konut” nedir, nasıl elde edilmiştir? Teba kültüründen yurttaş haklarına geçilirken ‘yeni insanların’ şehrin sakinleri olarak yarattıkları barınma kültürünün özellikleri nelerdir? Siyasetçiler, mal sahipleri, plancılar, mimarlar, müteahhitler, entelektüeller barınma kültürünü, bizatihi kendi barınma gereksinimleri üzerinden nasıl belirlemişlerdir? ‘Yeni toplum’ ufukta belirirken, planlı çevrenin toplumsal dinamikler içinde erimesi ve tarih yazımında boşluklar oluşması doğal mıdır?” sorularına yanıt aranıyor.

 

Bugün Kızılay olarak bilinen, Sıhhiye Köprüsü’nden Meclis Kavşağı’na, Kolej’den Demirtepe’ye kadar uzanan Yenişehir, serginin odağına alınıyor. Bu bölgede 1933 yılına kadar inşa edilen 350’ye yakın kamu ve hizmet yapısı ile konutlar, arşiv belgeleri ve fotoğraflara dayandırılan kapsamlı üç boyutlu kent modellemeleriyle ayağa kaldırılmış durumda. Modellemeyle ortaya konan mimari ve yapısal özelliklerin yanı sıra, Yenişehir sakinlerinin yarattığı beşeri haritalama da bir Ankara bilgisi olarak ilk kez paylaşılıyor. 1933 yılı Yenişehir’indeki 320 konuttan 10’u, 28 kamu yapısından 18’i halen ayakta bulunuyor.

Sergide, döneme ilişkin bildik Ankara görselleri yerine, birinci el, özgün ve yeni üretilen görseller kullanılıyor. Sergileme ilkesi olarak eski / yeni karşılaştırmaları başta olmak üzere, nostalji üreten karşılaştırmalardan özellikle kaçınılıyor. Nostaljinin yarattığı yabancılaşma, yabancılaşmanın yarattığı romantik kaçıştan uzak durulmaya çabalanıyor.

 

1923-1933 dönemini anlatan yaklaşık 350 fotoğraf, döneme ilişkin “Kesitler” aktaran sekiz ana tema altında bir araya getiriliyor. Mimarlık ve kent modellemelerinden üretilen videolar ile birlikte 1939 yılı hava fotoğraflarından dönemin Ankarası canlandırılıyor. Araştırma sonucu ortaya konan Yenişehir’i oluşturan konut tipleri, maketler aracılığıyla sergide temsil ediliyor.

Sergi mekânındaki “Film Odalarında” dönemi konu edinen belgeseller ve dönem filmleri 1920’ler Ankarası’nı gözümüzde canlandırıyor. “Enstantaneler”, aralarında Mustafa Necati, Halide Edip Adıvar, Arif Hikmet Koyunoğlu, Carl Christoph Lörcher, Erzurumlu Nafiz Kotan, Grace Ellison gibi isimlerin bulunduğu 40’a yakın siyasetçi, yazar ve entelektüel, mimar, plancı ve müteahhittin, başkentin ilk on yılındaki barınma deneyim ve yazılarını bir araya getiriyor. “Nadire Kabineleri”, dönemin kişileri ve mekânlarıyla ilintili efemera ve basılı koleksiyon malzemesini sunuyor.

Sergiyi okumalar ve yeni belgelerle derinleştiren “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923 – 1933” adlı kitap da Koç Üniversitesi VEKAM Yayını olarak okurlarıyla buluşuyor.

Ankara Enstitüsü Vakfı’nın da desteklediği sergiye, ayrıca CerModern, Koleksiyon Mobilya, Jotun ve Radyo ODTÜ katkıda bulundular.

 

 

 

Koç Üniversitesi VEKAM Hakkında:

Başkent Ankara ve çevresiyle ilgili araştırmalar yapan Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM), bilim, kültür ve sanat dünyasına hizmet amacıyla 1994 yılında kuruldu. VEKAM bünyesinde, Vehbi Koç’un hayatına ait belgelere dayanarak gerçekleştirilen çalışmaların yanı sıra Ankara ve çevresinin kültürel mirasının, tarihinin ve ekonomisinin araştırılması, belgelenmesi ve korunmasına yönelik akademik çalışmalar yürütülmektedir. VEKAM ayrıca Ankara ve çevresi ile ilgili kitap, tez, makale ve süreli yayınlardan oluşan kapsamlı uzmanlık kütüphanesi ve zengin arşiviyle her yaştan araştırmacıya hizmet sunmaktadır. Ankara konusunda dünya çapında bir başvuru kaynağı olmak VEKAM’ın öncelikli hedefleri arasında yer alırken, VEKAM Yayınları da her geçen gün gelişen bir kaynak haline gelmektedir.