AKUT, büyük Marmara Depremi'nin 24. yılında da kamuoyunu bilinçlendirmeye devam ediyor

Afet kültürünün yerleşmesi ve bilincin oluşması önem taşıyor

AKUT, büyük Marmara Depremi'nin 24. yılında da kamuoyunu bilinçlendirmeye devam ediyor

Türkiye’nin ilk arama kurtarma sivil toplum örgütü AKUT Arama Kurtarma Derneği, büyük Marmara Depremi’nin 24. yılında da kamuoyunu bilinçlendirmeye devam ediyor. AKUT’un bilinçlendirme eğitimlerinde; binalar ve yapı stokları depreme dayanıklı değilse, tam olarak depreme hazır olmak kavramından söz edilemeyeceği belirtilirken, hayat kurtaran çalışmaların başında “afete hazırlık”, “afet kültürü” ve ulusal bir “risk yönetimi” stratejisi olduğu ifade ediliyor.

 

Kurulduktan sadece 3 yıl sonra, 17 Ağustos 1999 Büyük Marmara Depremi’nde toplumun sevgisini ve güvenini kazanan, geçen çeyrek asır içinde Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin arama kurtarma yapılanması içinde en önemli ekiplerinden birisi haline gelen, ülkemizin ilk arama kurtarma sivil toplum örgütü AKUT Arama Kurtarma Derneği, Büyük Marmara Depremi’nin 24. yılında da kamuoyunu bilinçlendirmeye devam ediyor.

 

Afet kültürünün yerleşmesi ve bilincin oluşması önem taşıyor

AKUT Arama Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Yosun Akverdi ve AKUT Arama Kurtarma Derneği Operasyon ve Acil Durum Yöneticisi Serhat Akbel ülkemizde yaşanabilecek afetler konusunda; “kriz yönetimi”, “zarar azaltma”, “hazırlık” ve “tahmin ve erken uyarı” süreçlerinden oluşan “ulusal afet kültürü”nün oluşturulması gerektiğine değinirken aynı zamanda geride bıraktığımız depremler hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

 

“AKUT 17 Ağustos’ta milletin gönlünde taht kurdu”

AKUT’u AKUT yapan olayın 17 Ağustos depremi olduğunun altını çizen AKUT Arama Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Yosun Akverdi,  “Tüm ülke için çok acı bir olaydı. AKUT, o gün gerçekleştirdiği insanüstü çalışmalarıyla milletin gönlünde taht kurdu. Ülkemizde arama kurtarma konusunda milat kabul edebileceğimiz Marmara depreminde, bu alandaki ihtiyacı öngörüp, odaklanması ve örgütlü çalışmasıyla birçok STK ile kamu ve özel sektör kuruluşlarının arama-kurtarmaya bakış açılarını, yaklaşımlarını değiştirerek yeni atılımların da öncüsü olan AKUT, 150 gönüllüsü ile 200 kişiyi kurtardı. Bir grup kurtarmacıdan oluşan ve ne yapacaklarını tam bilmeden böyle büyük bir yıkıcı afet ile karşılaşan arkadaşlarımız o süreci başarıyla yönettiler” dedi. Deprem olduğunda dernek olarak tüm ekibin sorumluluğunun afet olduğundan bahseden Akverdi, “Afet olması halinde hemen acil durum yönetimine geçiyoruz. Afetin boyutu, etki alanı, ihtiyaçlar ve yapılabilecekler hızlıca değerlendiriliyor. Öncelikle bölgeye yakın ekipler ve durumuna göre Türkiye genelindeki tüm diğer ekiplerimiz sürece dahil oluyor. Kendi içimizdeki iletişim ağımızla operasyon duyurusu yapılıyor ve operasyon türüne göre gerekli olacak arama kurtarma ekipmanlarımızla lojistik hazırlıklarımızı tamamlıyor, 1-2 saat içerisinde tüm hazırlıklarla operasyona çıkacak şekilde harekete geçiyoruz. Her birimizin farklı sorumlulukları var. Operasyon yönetimi, lojistik, arama ekipleri, kurtarma ekipleri… Mesela ben köpekli arama grubunda görev alıyorum.  Yakın zamanda yaşadığımız depremler hepimizi çok etkiledi ancak biz depremden derslerimizi çıkardık ve yeni planlamalarımızı yaptık. Her şeyin üzerine koya koya ilerliyoruz” açıklamasında bulundu.

 

“Sık sık tatbikatlara katılıyoruz”

Her geçen gün gönüllü sayılarının arttığını ve şu anda 22 arama köpekleri bulunduğunu belirten Akverdi, “Dünya çapında birçok dernekle birlikte sık sık tatbikatlara katılıyor ve uluslararası alanda geçerliliği olan akreditasyon sınavlarından geçiyoruz. 1999 yılından beri Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında bulunan Arama Kurtarma Danışma Kurulu INSARAG’ın üyesi olan AKUT, tüm dünyada uluslararası standartlara uygun, arama-kurtarma ekipleri içinde deprem konusunda en deneyimli ve bilgili ekiplerden biri. INSARAG standartlarına göre gerçekleşen sınıflandırma içerisinde AKUT, 2011 yılında ‘Sınıflandırılmış Orta Seviye Ekip’ grubunda Türkiye’de bu sertifikayı alarak bir ilke imza attı. 2018 yılında Bulgaristan'ın Montana kentinde düzenlenen ‘INSARAG’ yeniden değerlendirme sınavıyla aynı zamanda gerçekleşen AB ModEX tatbikatını da başarıyla tamamladık. Böylece ‘Avrupa Sivil Koruma Mekanizması’na (EUCPM) Türkiye’den giren ilk kentsel arama-kurtarma ekibi olma başarısını elde ettik. Gittiğimiz afetlerde çeşitli arama-kurtarma faaliyetlerini gerçekleştirirken, çalışmalarımız Birleşmiş Milletler tarafından denetleniyor.”

 

Farkındalık çalışmaları yıl boyunca devam ediyor

Çocukların ve gençlerin bilinçli bir şekilde büyüyebilmeleri için yıl boyunca afet seminerleri düzenlediklerinin altını çizen AKUT Arama Kurtarma Derneği Operasyon ve Acil Durum Yöneticisi Serhat Akbel, “Afet eğitimlerinin birçoğunu çocuklara yönelik yapıyoruz. Yetişkinlerin alışkanlıklarını değiştirmek zor. Bu yüzden her noktada çocuklara ulaşmaya çalışıyoruz. Youtube üzerinden çizgi film içeriklerimiz var. Belirli dönemlerde tırlarımız ile bölgeleri gezerek halkı bilinçlendirmeye çalışıyoruz” dedi. Olası İstanbul depremine yönelik AKUT’un çalışmalarına da değinen Akbel, “AKUT olarak Türkiye genelinde 30 ekibimiz var. Hangi bölgede, hangi ekipler çalışacak; hangi ekip, hangi konulardan sorumlu olacak vs. hepsinin detaylı çalışmaları yapıldı; netleştirildi. Ekiplerimizden bir tanesi de İstanbul’da bulunuyor. Beklenen İstanbul depreminde İstanbul’da yaşayan gönüllülerimiz öncelikle afetzede olarak kabul edilecek. Diğer illerdeki ekiplerimiz çalışmalara başlayacak.  Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında bize yönlendirilen bölgelere ekipleri hızlı bir şekilde göndermeyi amaçlıyoruz. Hem Anadolu’da hem de Avrupa Yakası’nda iki farklı noktada hakimiyet merkezi kurduk. Şu anda dört bin civarı gönüllümüz var, bunların iki bine yakını arama-kurtarma konusunda eğitimlerini tamamlayan gönüllüler. İstanbul’da yaşayan gönüllülerimizle mahalle bazlı planlamalarımız da devam ediyor. Burada olası bir deprem durumunda İstanbul’daki gönüllülerimizden ailelerini güvene aldıktan sonra kendi mahallelerini de güvene almaları isteyeceğiz” dedi.

Risk azaltmaya odaklanmak gerekiyor

Türkiye’nin bir afet bölgesi olduğuna değinen ve Marmara depreminin 24. yılına özel mesajlarını paylaşan Akbel, “Ülkemizin deprem bölgesinde olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu yüzünden risk azaltma kısmına odaklanmamız önem arz ediyor. Deprem anında eşyanın yanında yatacağım ve hayatta kalacağım algısından çıkıp dayanıklı binalar inşa edilmesi ve acil durumlar karşısında bilinçli olunması konusunda toplumun bilinçlenmesi gerekiyor. Büyük boyutlu afetlerle mücadele etmek çok zor. Afetin büyük etkiler oluşturmaması için önceden çalışma yapılması şart. Herkesin hem binalarını kontrol ettirmesi hem de acil durum planları yapması, afet öncesi önlemleri konusunda oldukça önemli. Yanı sıra  Eğer binalarınız, yapı stoklarınız depreme dayanıklı değilse, tam olarak depreme hazır olmak kavramından pek söz edemezsiniz. Dünyadaki tüm arama-kurtarma ekiplerini, en son teknolojik donanımlarıyla ve tecrübeleriyle bir araya getirseniz bile, fayda etmeyecektir. Asıl hayat kurtaran, “afete hazırlık”, “afet kültürü” ve ulusal bir “risk yönetimi” stratejisidir” açıklamasında bulundu.