Zamanın Kapıları - İstanbul'un Öteki Yüzü

"İnsan, aşk ile yanıp kül olan, ardından yeniden var olabilendir." diyor Ayşe Övür kitapta.

Zamanın Kapıları - İstanbul'un Öteki Yüzü
"Aşk kişiye özgüydü. Yeryüzünde ne kadar insan varsa o kadar aşk vardı." Böyle söylüyordu Sinan, Nevra'ya olan aşkını düşünürken Ayşe Övür'ün "Zamanın Kapıları - İstanbul'un Öteki Yüzü" kitabında.

Yıllardır insanlardan bir daha zarar görmemek için kendini sakınan yazılım dünyasının dahi ismi Sinan ile, karanlık ünlü bir politikacının güzeller güzeli kızı Nevra'nın hikayesini anlatan bu kitap çok güzel bir aşkı anlatsa da sadece bir aşk romanı gibi tanıtmak büyük haksızlık olur.

Bu kitabı okurken, Maslak'daki plazalardan, Yedikule'ye, sur dibindeki bostanlara, oradaki hayatlara, İstanbul'un yer altı efsanelerine uzanan bir hayatın içine girip aslında bir zaman tünelinin içinde yaşıyorsunuz. Ve bu tünelde Yer altındaki İstanbul'un büyüsünü yaşarken aynı zamanda yer altındaki insanların karanlık yüzlerine de tanık oluyorsunuz.

Ve kitabın önemli karakterlerinden Roman Arif, Meryem Hoca karakterleri de içine çekiyor insanı.

Aynı zamanda kitabın her bölümünün başına Ayşe Övür'in "İnsan kimdir" e cevap niteliğindeki tanımlamaları çok düşündürücü buldum ve her birini çok sevdim.

Yazarın akıcı ve yalın dili, kurgudaki geçişlerin mükemmelliği sizi kitabın içine çekeceğine eminim.
Ve tabii ki, aşkın büyüsünün...

Bununla birlikte kitabın belki de özeti niteliğindeki ve beni çok etkileyen alıntı cümlesi;

"Bu dünyaya gelen herkesin, bir uyandırılma yolu vardı. Kimini Hızır, kimini uçan kuş, kimini yerden biten ot, kimini açan çiçek, kimini akan su, kimini dilsiz taş... kimini ise aşk uyandırırdı." oldu.

Kitap sonrası dizi /film uyarlamalarında her zaman önce kitap sonra dizi/ film şeklinde ilerlemeyi tercih ettiğim için bir internet platformunda kitabın dizisinin çekildiğini görünce belki diziyi izleyen ya da izlemek isteyen olur diye önce kitabını paylaşmak istedim.

Kitabı okurken, keşke bitmese biraz daha olsa okumaya devam etsem hissi yarattı bende. Dizisi de aynı etkiyi yaratacak mı açıkçası çok merak ediyorum. Ama kitabı okurken Sinan karakteri tam da Birkan Sokullu'nun karakteri hissi yaratmıştı bende o yüzden Sinan karakteri için çok doğru bir oyuncu seçimi olmuş diyebilirim. Nevra karakterini ise Esra Bilgiç canlandırmış.

"İnsan, aşk ile yanıp kül olan, ardından yeniden var olabilendir." diyor Ayşe Övür kitapta.

Peki ya sizce böyle midir gerçekten?

Keyifli pazarlar,

Nilay Akgüner

Senior HR Consultant

Resim önizleme