Yaşam, benim için kocaman bir nehir gibi..
Bu ülke adına yapılacak o kadar çok şey var ki..
Yaşam, benim için kocaman bir nehir gibi.. Milyonlarca bilgi, binlerce insan, yüzlerce görüş.. Projeler, projeler, projeler.. Gelecek öngörüleri.. O öngörülere istinaden geleceğe yönelik çalışmalar gerçekleştirmek.. O çalışmaları diğer insanlarla paylaşmak.. Anın değerini bilip, zamanın ötesinde yaşamak.. Bazen soruyorlar, hiç yorulmuyor musun Can diye. Ben de diyorum ki, hayata sımsıkı sarılmış insanların yorulma duygusu yoktur. Gerçekten de öyle.. Dinlenmek adına, bir deniz kenarında ufka hiç düşünmeden baktığımda sadece 2 dakika bakabiliyorum, geri kalanı yine "yaa şöyle olsa ne güzel olur" şöyle proje ekipleri geliştirilir, bu da yapılır, şu da yapılır, bunu da yapalım tarzında, hayatın bana öğrettiği algoritmalar kapsamında hayaller kurmaya devam ediyorum.
Sıcağın inanılmaz arttığı bir günün akşamında, sevgili Kürşat İNCİK ile konuşurken, yaa "Can sen hep liderlik yaptın, öngörülerin doğrultusunda ekipleri ve çevreyi yönettin ve olacak olanları bilerek ilerledin", hep "yönetmen" oldun.. Ama artık biraz da "oyuncu" ol, "oyun kuran ol" diye muhteşem bir öneri ile karşılaştım. Bu öneri gerçekten beni çok derinden etkiledi. Aslında gerçekten istediğim şey tam olarak buydu. Ekipler kurup, o ekiplerin bir şeyler yapmasına vesile olmaktı. Ben de tam da bu önerinin mantıklılığı nedeniyle "yönetmen" ceketimi çıkarıp, güçlü bir oyun kurucu tshirtümü giymeye karar verdim :)
Eh, bunun gerekliliği de, tam olarak şu.. Ekipler kurmak.. Daha fazla, daha sofistike, geleceği öngören, gelecek adına bu ülkeye bir şeyler katabilecek, teknolojiyi bilen, insan doğasını bilen, ziraati bilen, veterinerliği bilen, kimyayı bilen, biyolojiyi bilen, pazarlamayı bilen, işletmeyi bilen, biyoteknolojiyi bilen, uluslararası ilişkileri bilen, sanatı bilen insanlarla ekipler oluşturmak. Daha sofistike projelerle geleceği kucaklayacak muhteşem projelere hep birlikte imza atmak.. Önümüzde muazzam büyüklükte, inanılmaz imkanlara sahip bir proje dönemi var. Bu projeler sadece bakanlıklara ya da özel sektöre verilecek Ar-Ge projelerinden oluşmuyor. Ürün üretme, ürün geliştirme projeleri de buna tam olarak dahil. Bunun için minimum 600 m2'lik muhteşem bir altyapıda Arşen Process bünyesinde daha güçlü bir pilot laboratuvar da kuruyoruz. Deneyelim, analiz edelim, toplum faydasına ürünler geliştirelim diye.
Bu ülke adına yapılacak o kadar çok şey var ki..
Bir şey daha.. Gençler bu ülkede Ar-Ge yapıyorlar ve yaptıkları Ar-Ge'leri belki de yeterince duyuramıyorlar. Bu ülke adına yapılmış o kadar güzellik Ar-Ge'ler var ki.. Sadece farkında değiliz. Hepsini bulup, sizlere bu platformdan tanıtacağım. Sesini duyuramamış tüm Ar-Ge çalışmalarını, Ar-Ge ürünlerini hep birlikte gücüm yettiğince buradan tanıtmaya da karar verdim.
Son olarak sizlerden kocaman bir ÖZÜR dilemek istiyorum. Yaşamım, her geçen gün yoğunlaşan bir tempoda devam ediyor. Ve bu tempo arasında telefonlara bakamıyor, mesajlara geri dönemiyor, iletişim sırasında kopukluklar yaşayabiliyorum. Beni affedin lütfen..