Seyahat Sanatı
Kurumsal hayatta çalıştığım süreçte seyahat etmek “hayatı sıfırlamak” için bir ihtiyaçtı.
Editor
0
Seyahat Sanatı
Kurumsal hayatta çalıştığım süreçte seyahat etmek “hayatı sıfırlamak” için bir ihtiyaçtı.
Fakat Alain de Botton’un “Seyahat Sanatı” kitabını okuduktan sonra seyahat etmenin bir sanat olduğuna ikna olmakla kalmadım, bu bakış açısına hayran kaldım.
Charles Baudelaire ve Seyahat Tutkusu:
Şair Charles Baudelaire, seyahat tutkusunu “şairler” adını verdiği insanların soylu arayışı olarak nitelendiriyor. Ona göre, şairler, evin dar sınırlarıyla yetinmiyor, başka diyarların sınırlarını keşfetmek istiyor. Baudelaire, belki de bu yüzden yaşamı boyunca limanlar, rıhtımlar, tren istasyonları, trenler, gemiler ve otel odaları gibi seyahat mekânlarına ilgi duymuştur, kim bilir?
Edward Hopper ve Yalnızlık Teması:
Sonra, beni diğer bir şaşırtan isim ressam Edward Hopper oldu. 1925 yılında ilk arabasını satar, yaşadığı şehir olan New York’tan ayrılıp Meksika’ya seyahate çıkar. Hopper, seyahat ederken çoğu kişinin dudak büktüğü, terk edilmiş mekânların şiirselliğini keşfedip; motel odalarında, arabaların arka koltuklarında, açık havada ve restoranlarda eskizler çizip, resimler yapıyor. Resimlerindeki ana tema çoğunlukla yalnızlık. Hooper’in resimlerindeki insanlar evden uzakta ya da ayakta durdukları mekânda onlardan başka kimse yok. Resimlerindeki vakit ise genelde gece...
Kanımca seyahat etmek; bakmak ve görmek arasındaki o ince çizgiye yakın. Hem John Ruskin’in de böyle demiyor muydu?
“Resim sanatı sayesinden bakmak yerine fark etmenin bilincine varıyorduk.”
Seyahat ederken bu ayrımın bilincine vardığımızda durum değişecek. Dışarıda olmanın, içeride olmaya kıyasla daha değerli bir hâle gelmesinin ötesinde bir anlama ulaşacak.
Bu romantik havadan çıkalım ve seyahate “keşif” gözüyle bakan Alexander von Humbolt’u biraz düşünelim.
Alman doğa bilimci Alexander von Humbolt, seyahati bir keşif aracı olarak görüyor. Kutuplardan uzaklaştıkça manyetik yoğunluğun azaldığını keşfetmiş, yeni bitki ve hayvan türleri bulmuş ve dünyanın manyetizması hakkında önemli bilgiler elde etmiş. Kauçuk ve kınakına ağaçlarını keşfeden de yine o olmuş.
Seyahat etmek sizin için ne anlama geliyor?
Gerçekten bir sanat mı?
Yorumlarınızı bekliyorum.
Aylin Aktaş
