SAYGILI OLMAK.....HAKKIN GASPEDİLMESİ
Hadi görmedin beni acelen var diyelim ağzın aşınmaz ki müsaade istesen.
Geçen Pazar çok sevdiğim bir arkadaşımla buluştuk.
Çay kahve sohbet muhabbet güzel olsun istedim her şey. Uzun zaman olmuştu anlatacak çok şey vardı. Bu nedenle güne başlarken sorun olmaya müsait şeylerden kaçma sözü verdim kendime.
Fakat evden çıktığımda başlamıştı bile. Metroda kartıma para yükleme sırasında insan gibi beklerken bir adam pat diye önüme atladı. Dolum yapmak için. Benden sonraki sıradaki kadın itiraz etti ama sıra hanımın diyerek. Gülümsedim, sorun değil dedim.
Kadıncağız biz hiç gelişemeyeceğiz ya dedi yüzünde o çok bildiğim hayal kırıklığı ile.
Evet dedim ama şu an savaşamam bununla görmezden geleceğim.
Yolculuğumu tamamladım gerçekten harika bir gün geçiriyordum ki, 5 saat oturmuşuz bir şeyler yiyelim dedik. Tavuk dünyası önümüzde iyi hadi girelim girdik. Evet pazar evet çok kalabalık evet yoğun bu yüzden olabildiğince anlayışlı müşterilerdik.
Fakat bir hata yaptık sipariş verirken tabağın makarna tarafına sebze koymalarını istedik.
Siparişleriniz geldi, bir tabakta hiçbir şey yok ortada diğer tabakta iki porsiyon makarna var. Değiştirmelerini rica ettik sebze yok denildi iyi o zaman patates koyun iki tabağa da dedik.
Tabaklar gitti geldi biri makarnalı biri patatesli.
Yahu makarna yemek istemiyorum açıkça bana sunulmuş bir opsiyon var ve onu kullanmak istiyorum diyecekken, garson bize şöyle bir teklifte bulundu ben size patatesi ayrıca getireyim İkram edeyim tabağı geri göndermeyin.
Tamam madem dedik ve patates beklemeye başladık.
Garson yaklaşık 15 dakika sonra tekrar geldi ve dedi ki size sipariş olarak girmediğim için patates veremiyoruz.
İyi de ben zaten siparişimi oldukça net vermiştim tabağı değiştirmeni istemiştim kendi kendine bir şey sundun kabul ettik ve gelip onu da yapmadığını söylüyorsun.
Tamam ama neden, yani neden yaşıyoruz bunu?
Müdür dedi garson sonra birden, sorunumuzu müdürle konuşun. Müdür nerede diyorum aşağıda.
Kendisini çağırın lütfen konuşalım diyorum siz aşağı ineceksiniz öyle diyor.
Yani hakikaten Hasbinallah oldum.
Yemek zehir zıkkım ama daha beteri ne biliyor musunuz görmezden geldiğiniz hakkınızı aramadığınız yerde hep aynı şeyin olması.
Sonrası birilerinin sürekli hakkınızı gasp ederken takındığı o arsız tavırla uğraşmaya çalışmak hep.
Neyse efendim gerildik ettik, iyi kötü birşey yedik kalktık durumu şefe de anlattık. O da demesin mi artık kusura bakmayın.
Arkadaş hayır çarşısında yemek sırasına girmedim ki ben, hizmet dahil olarak bu yemeğe para ödüyorum ve yiyemiyorum. Sadece olmuş bişiler sende kusura bakma mı denir?
Olaylar ne zaman tatlı bir sona bağlanacak diye bekleyen varsa güzel haber bağlandı.
Hesabı ödemeye geçtiğimizde müdür çalışanların aksine bunun gerçekten bir hata olduğunu anlayarak yapması gerekeni yaptı. Özrünü diledi, mahçubiyetini dile getirdi.
Bir insan olarak o kadar mutlu oldum ki, yerine bir şey koyamam bu hissin.
Gün içinde yaşadıklarımdan hareketle söylemek istediklerim var.
Sadece kendinizi düşünerek yaptığınız bencil eylemlerinizde bir insanın hakkını gasp ediyor olabilirsiniz. Önüme atlayan adam benim bir şeyimi çaldı. Zamanımı. Medeniyete olan inancımı da zedeledi. Sadece benden 30 saniye önce basacak kartını aynı trenle gideceğiz hepsi bu kadar.
Hadi görmedin beni acelen var diyelim ağzın aşınmaz ki müsaade istesen.
Adabınca müsade isteyen herkese müsade veririm ben.
Diğer olaya gelince;
İşini doğru yapamayan garson bir markayla ilişkimi koparmama neden olacaktı. Sadece bir kişi değil sorumlu şefi de aynı tavırda olunca iki kere sorguladım.
Benim burada düşüncem basit, ben bu yemek için paramı sana veriyorum sende para kazanmak için o yemeği bana veriyorsun bu çok basit bir alışveriş ve biz bunu para alan taraf yüzünden yapamıyorsak eğer burada iş ahlakını sorgularım.
Tiyniyeti, yönetimi, markayı da sorgularım. Yapmayın ne gerek var?
Anlayış gösterdiğiniz her şey suistimal ediliyor artık, umarsızca.
Bana göre biri çözüldü biri çözülemedi meselenin. Ama ikisinin de bir izi var artık.
Bazen sürekli savaşmak istiyorum bazen de hepsinden kaçmak.
Size de oluyor mu böyle şeyler?