Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Fiziksel güç Rusya’da olsa da psikolojik üstünlük Ukrayna’da”
Putin beşinci kol faaliyetlerinde başarısız oldu
Dünyanın en önemli gündemi durumundaki Rusya-Ukrayna arasındaki savaşa ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, savaşlarda beşinci kol faaliyetlerinin önemine dikkat çekiyor. “Psikolojik Savaş” ve “Asimetrik Savaş” kitaplarının yazarı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Rusya Devlet Başkanı Putin’in beşinci kol yönünden başarısızlık yaşadığını belirterek Ukrayna’nın üstünlüğüne vurgu yaptı. Prof. Dr. Tarhan, fiziksel üstünlük Rusya’da olsa da Ukrayna direndikçe, sivil ölümler arttıkça psikolojik üstünlüğün Ukrayna’ya geçtiğini söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist, yazar Prof. Dr. Nevzat Tarhan, iki haftayı geride bırakan Rusya-Ukrayna savaşının politik psikolojik bağlamda tahlilini yaptı.
Putin beşinci kol faaliyetlerinde başarısız oldu
Kaleme aldığı “Psikolojik Savaş” kitabında da beşinci kol faaliyetlerinin önemine dikkat çeken Tarhan, psikolojik üstünlükte beşinci kol faaliyetlerinin çok iyi planlanıp, yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Görünen savaşın yanında bir de görünmeyen savaşlar olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Tarhan, görünmeyen savaşın asimetrik savaş olduğunu söyledi.
Savaşları doğru kararlar kazandırır
Savaşlarda normalde görünen ordunun yanı sıra bir de görünmeyen ordunun olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Görünmeyen ordu bağlamında beşinci kol faaliyetleri çok önemlidir. Bizim tarihimizde buna örnek istiklal savaşıdır. Psikolojik üstünlük yönünden önemli olan bu faaliyetin yürütülmesi göz önüne alındığında Putin’in beşinci kol yönünden başarısız olduğu gözüküyor. Bir bölgeye girmek hedefleniyorsa önceden orada beşinci kol faaliyetleri yürütülmesi gerekir. Halkı hazırlayacak, toplumu hazırlayacak ama Rusya’da bu gözükmüyor. Mesela Amerika; beşinci kol faaliyetinde başarılı oldu. Irak’a girdi hemen hiç dirençle karşılaşmadan direnci kırdı. Bunu gizli ortaklarıyla yaptı. Onları da daha sonra iktidara getirdi. Ancak Rusya, bir istihbaratçı olarak tam bir hayal kırıklığı, o şimdi kaba kuvvetle gidiyor. Unutulmamalıdır ki savaşları kazandıran sağlıklı ve doğru kararlardır. Savaşı sadece teçhizat değil insan unsuru kazandırır.” diye konuştu.
Fiziksel güç Rusya’da, psikolojik üstünlük Ukrayna’da…
Fiziksel güç Rusya’da olsa da Ukrayna direndikçe ve bölgede sivil ölümler arttıkça psikolojik üstünlüğün Ukrayna’nın eline geçtiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, dünyanın Ukrayna’nın arkasında olduğunu söyledi. Ukrayna direndikçe dünya toplumunun Ukrayna’nın arkasında yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “NATO Ukrayna’yı bir nevi yalnız bıraktı. Ona güvenerek girdi. Ukrayna lideri oyuncu kökenli bir lider. Burada çok ciddi, kahramanca duruş gösteriyor. Bu liderlikte çok önemli. Şu anda Ukrayna’daki lider direnirse dünya kamuoyu onun lehine geçecek. Rusya Kiev’i alsa bile halka hakim olamayacak.” dedi.
Ukrayna’nın savaş ideolojisi çok güçlü, Rusya’nın savaş ideolojisi yok!
Ukrayna’nın 18 ile 60 yaş arasındaki erkeklerin yurt dışına çıkışını yasakladığını hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ukrayna herkesi silah altına alıyor ve bu kararlı bir şekilde de gidiyor. Ukrayna’nın bu duruşunun bir amacı var. Kendi toprağını savunmayı amaçlıyor. Ukrayna’nın savaş ideolojisi çok güçlü ama Rusya’nın savaş ideolojisi yok.” dedi.
Putin başarılı olsa da tarihe Rusya’nın çöküşü olarak geçecek…
Bu çağda savaş yoluna gidenlerin kısa vadede başarılı olsa da orta ve uzun vadede başarılı olamayacaklarına dikkat çeken Tarhan, savaşta Putin başarılı olsa da tarihe Rusya’nın çöküşü olarak geçeceğini kaydetti. Prof. Dr. Tarhan, Ukraynalıların iyi bir direniş göstererek tarih sayfalarında kurtuluş savaşı yapmış gibi yer alacaklarını ifade etti.
Rusya halkı da barış istiyor…
Tıpkı Hitler gibi Putin’in de savaş bölgesine korku politikalarıyla hâkim olmaya çalıştığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Psikolojik savaşta insan unsuru, propaganda unsuru çok önemli. Gizli servisler küresel eğilim anketleri yapar. Dünyadaki küresel eğilimler nelerdir diye. İnsanlar savaş mı istiyor barış mı, özgürlük mü daha önemli yoksa güç mü? Güç odaklı politikalar mı daha önemli köprü politikaları mı? Halk savaş mı istiyor yoksa duvarlar mı örmek istiyor? Dünyayla entegre mi olmak istiyor? Şuanda Rusya halkında bazı hareketlenmelerin olması Rusya halkının da küresel eğilimlere yönelerek barış odaklı olduğunu gösteriyor. Dünyanın geri kalanıyla duvar örmek yerine köprüler kurmamız daha uygun olur diyen bir taban var. Eğer bu taban kısa vadede sonuç almazsa uzun dönemde Putin yönetiminin aleyhine dönebilir.” dedi.
Putin’i kararından sadece halkı döndürebilir…
İnsanlığın şu anda en büyük ihtiyacının barış olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dünya halklarının büyük bölümü ekonomik refahı, barışı ve özgürlüğü tattı, Ruslar da tattı. Şu anda 30’ların dünyası yok. İnsanların refah seviyesi arttı ve doğal olarak bunu terk etmek istemiyorlar. Onun için insanlık şu anda savaşın barışla sonuçlanmasını istiyor. Liderler bunu görmeli. Psikolojik üstünlüğü olan diplomatik üstünlüğü de sağlarsa sonuç alır.”dedi. Rusya’yı durdurmak için uygulanan yaptırım kararlarının Rus halkının konforunu bozacağını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Putin’i kararından sadece halkının döndürebileceğini söyledi.
Savaşın nasıl biteceğini internet belirleyecek
Bu savaşta birçok şeyin yeniden yazılacağını ancak savaşın nasıl biteceğini internetin belirleyeceğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kimin lehine biteceği sosyal medya üzerinden sürecek. Propaganda teknikleri, asimetrik savaş, bununla hakların direncini kırmak konusunda başarılı olanlar veya halkları provoke etme konusunda başarılı olanlar sonuç alacaklar. İletişim çağında artık öyle gizli propaganda kalmadı. Her şey açık ve küresel eğilimlere uygun davranan kazanacak.” dedi.
Her ülke tarihinde asimetrik savaşlar vardır
Her ülke tarihinde asimetrik savaş örneklerinin bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Her ülkede asimetrik savaşın, gayri nizami harbin tipik bir örneği vardır. Bizim tarihimizdeki de istiklal savaşıdır. İstiklal savaşımız Osmanlı derin devletinin yaptığı savaştır.
Özel Kuvvetler Komutanlığı gayri nizami harp konsepti vardır. Bu konsept içerisinde halk ve toplum örgütlenmiştir. Kurtuluş Savaşında pek çok örnek vardır. Gazeteci Eşref Edip, Kurtuluş Savaşı sırasında dergi yoluyla milli mücadele hareketini desteklemiştir. Burada halkı örgütlüyor ve halkı desteğe sevk ediyor. Bunlar beşinci kolordu faaliyetidir.” dedi.
“Psikolojik Savaş, Gri Propaganda”kitabında beşinci kol faaliyetlerini anlattı
Beşinci kol faaliyetlerinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 2002 yılında kaleme aldığı “Psikolojik Savaş, Gri Propaganda” isimli kitabında beşinci kol faaliyetlerine geniş şekilde yer verdi. Tarhan kitabında şu ifadeleri kullanıyor:
Bir ülkeyi yükselten, yaşatan, güçlendiren, harekete geçiren, geliştiren canlı- cansız tüm unsurları çürütmek ve yıkmak gibi faaliyetler, beşinci kol faaliyeti denilen bozguncu faaliyet kapsamındadır.
Stratejik beşinci kol faaliyeti…
Beşinci kol faaliyetinde ülkenin geçmişinde var olan manevi dinamikleri gözden düşürmek, toplumu başkasının manevi ve kültürel değerlerine hayran bırakmak amaçlanır. Toplumsal aşağılık duygusu uyandırılır. Bunun için basın yayın yoluyla toplumun kusurları ön plana çıkarılır. Ahlak, inanç, yurt severlik, kahramanlık gibi değerler gözden düşürülür. Cinsel özgürlük, ilericilik gibi sloganlar sık kullanılarak devam ederek varolan eğlence kültürü değiştirilmeye çalışılır. Modern ülkelerin karşısında aşağılık duygusu uyandırılır. Kendine güveni azalmış olan topluluklar, başarılı toplulukları taklit etmeye başlarlar ve onlar gibi yaşamak isterler. Bu süreç 30-60 yıllık bir sosyolojik faz gerektirir. 30-60-90 yıllık sosyolojik fazla toplumun kültürel kimliği değiştirilebildiği için stratejik psikolojik faaliyet amacına ulaşmış olur. Çözüm, toplumun kendi kültürel kimliğini koruyarak çağdaşlaşmasını sağlamak stratejisini gütmekle elde edilir.
Beşinci kol faaliyeti, toplumun önce ruhunu çürütmek, sonra bedenini yıkmak faaliyetidir. Uluslararası sermayenin sömürüyü iyi yapabilmesi için, toplumlarda ahlaki değerlerin gözden düşmesi için yaptığı gizli desteğin, toplumları ruhen çürütme ve sonra sömürme amacı taşıyıp taşımadığı tartışılmalıdır.
Kullanılan Tipler:
- Bilerek, çıkar için bozguncu faaliyete katılanlar.
- Bilmeyerek safiyetle bozguncu faaliyete hizmet edenler.
- Kazara elde edilip, şantajla ve zorla kullanılan kişilerden oluşur.
Beşinci kolla Mücadele:
Bozguncu beşinci kol faaliyeti, kara ve gri propaganda yöntemlerini çok kullanır. Yıkılan her ocağın, toplumda gelişen her gerilimin, beşinci kolun bir kazancı olduğu bilinmelidir. Dış düşmanla mücadelede hedef bellidir. Nizami savaşla netleşmiş saflarla sonuç alır. Psikolojik faaliyet iç düşmana karşı yapılır. İç düşman, gizli ve dolambaçlı yollardan hareket eder, yaptıklarını maskeler. Hile ve aldatma ile aile içinde kavga çıkartır. Bir ülkeyi büyük bir aile olarak düşünürsek, aile içi sorunlar baskı, tehdit, sindirme, korkutma ile çözümlenmez. Dinleme, karşı tarafı anlama, emir yerine fikir verme, diyalog ve uzlaşma ile çözülür.
Uzlaşmacı, diyaloğa açık komutan ve yönetici Beşinci Kol faaliyetinde güçlü konuma gelir.
Kontrollü gerilim stratejisi nedir?
Kitlesel iç düşman Hitler’in literatüre kattığı bir deyimdir. Faşizmde yöntem olarak kullanılır. Toplumun bir kesimi şüpheli ve sakıncalı olarak etiketlenir. Potansiyel tehlike olarak algılanır. Kapital kızıl sermaye, yeşil sermaye gibi tanımlarla kodlanır. Kolluk kuvvetleri, toplumun yasalara saygılı ama muhalif düşünen kişilerini fişler. Daha sonra bu kişilere karşı plan yapılır. Provokasyon da dahil olmak üzere çeşitli Psikolojik savaş yöntemleri uygulanarak suç işletilmeye çalışılır. Doğal bir hak olan eğitim hakkı, ticaret hakkı, anadilini konuşma hakkı gibi evrensel kabul gören haklar elinden alınır.
Bu kişiler hakları elinden alındığı için tepki verdiklerinde, “işte kamu düzenini bozuyorlar” gerekçesi propaganda ile işlenir. Tıpkı bir babanın çocuğunun elinden yiyeceği alıp, sonra çocuğunun tepkisini isyan olarak algılaması gibi algılanır. Kontrollü gerilim, güçlü tarafın egemenliği elinde tutmak için geliştirdiği bir yöntemdir. Kısa vadede sonuç verse de, uzun vadede mağdur taraf doğru duruş gösterirse güçlenir. Kontrollü gerilim stratejisinin etkisini bozacak karşı psikolojik savaş yöntemi, “kendi savaşını kendi belirlemektir.” Karşı taraf kendi kurallarında savaş ister. Fikrine güvenmeyen ve elinde silahı olan tarafa karşı yapılacak en doğru psikolojik savaş, fikrine güvenen insanların kendi fikirlerini ısrarla ve sabırla, demokratik yöntemlerle anlatmalarıdır.
Fil yöntemi kullanılabilir
Fil her gün aynı yoldan geçen bir canlıdır. Fil avcıları yola tuzak kurarak fili çukura düşürürler. Siyah elbise ile gelip iyice döverler. Bir iki gün sonra beyaz elbise ile gelip kurtarırlar. Fil, artık onları kurtarıcı gibi görür. Bir başka psikolojik savaş yöntemi de budur. Toplumu bunalıma sok, sonra kurtar ve kendine bağla.