Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Kasım 15, 2024 0
Editor Kasım 15, 2024 0
Editor Kasım 2, 2024 0
Editor Ekim 31, 2024 0
Editor Mart 23, 2020 0
''Hayaller Hawaii, Gerçekler Sanayii''
Editor Ekim 4, 2020 0
Köpek tasmaları için ideal tasarım nasıl olmalıdır?
Editor Haziran 29, 2020 0
"Saldırılar tamamen yasa dışı"
Editor Nisan 7, 2020 0
Kitap, dünyanın ilk kentsel yerleşmesi Göbeklitepe’de başlıyor
Editor Ağustos 8, 2021 0
Çocuklarda disiplin nasıl sağlanmalı?
Editor Aralık 26, 2020 0
Yıldırım Türe, yeni görevine Ocak 2021 itibarıyla başlayacak.
Editor Ocak 14, 2020 0
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün “Hafıza-i Beşer: Osmanlı Yazmalarından
Editor Ekim 25, 2020 0
25 Ekim tarihine kadar doğa severlere avantajlı fiyatlarla sunuyor.
Editor Kasım 6, 2021 0
İdrar yollarında enfeksiyon neden olabilir
Bir yandan memleket sevdasıyla yanıp tutuşan gençler ile diğer yanda o gençlerin yolunu gözleyen sevdiklerinin iletişimini sağlayan Kara Tren, taşıdığı mesajların öneminin farkında olmadan seyir alır rayların üzerinde. Ona yüklenen bu vazife o kadar ağırdır ki, insan olsa yüreği çatlar, böylesi bir yükü taşımaya cesaret edemezdi!
Tarihler 1915’i gösterirken, dünya sahnesi kanlı bir savaşa tanık olmuştu. Türklerinde birçok cephede savaştığı yer ve göğün savaş, keder, acı ve hüzünle koktuğu senelerde, nice askerler akıbetin içinde meçhule gitmişlerdi.
Bir de tren garları! Tren garları savaş alanları gibi tıklım tıklım dolu… İnsanlar tren garlarında evlatlarının, eşlerinin, babalarının, sevdalılarının haberlerini beklemekteydi. Saatlerce tren raylarına bakıp haber getirecek olan kara treni beklemekteydiler… Onların meskeni olmuştu tren garları. Haberin gelmesini bekledikleri tren, türkülere konu olan “Kara Tren”di.
Biçare düşmüş bedenlerde acı hakimdi; her bekleyiş bir ağıt yaktırırdı. Ne umutlarla beklenen kara tren, çoğu zaman iyi haber de getirmezdi. İşte o an, tren garları dökerdi gözyaşlarını! Bekleyenlerin feryatları yükselir gökyüzüne dokunurdu, gökyüzü bu çağrıya karşılık verir, yağmur damlaları olarak dökerdi gözyaşlarını.
Kara tren gecikir belki hiç gelmez, düşüncesi sarıyor bekleyenleri. Umutlar tükeniyor usulca, her geçen gün biraz daha acı sarıyor bedenleri. Dağlarda salınır da derdimi bilmez diyor bekleyen gamlı yürekler. Dumanın savurur halim hiç görmez… Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez diyerek acının tarifsiz tarifine noktayı koyuyor.
Ağlamaklı seslerde, yaralı yüreklerde türkü oluyor bekleyişler. Dilden dile dolanıyor, günümüze dek…
Özhan Eren’in kaleme aldığı harika eser böylece ortaya çıkmış oluyor.
Büşra Aslan