İklim aktivistleri

Aktivistler mi galip gelecek yoksa devletler mi merakıyla da baş başa kaldım.

İklim aktivistleri

İklim aktivistleri ile şirketler ve devletler arasındaki savaşta yoğun gündemli bir hafta oluyor.

Haftaya önce iletişim ajansı Havas'ın Shell ile çalışmaya devam etmesi nedeniyle daha önce yüksek sosyal, çevresel ve kurumsal yönetim standartlarının bir göstergesi olarak almaya hak kazandığı "B Corp" statüsünden çıkarılması gündemiyle başladık.

Havas'a bağlı dört ajansın Shell ile doğrudan bir ilişkisi olmasa da Havas’ın grup düzeyinde aldığı kararlar nedeniyle ortak bir marka kullanmaları sebebiyle B Corp statüsünden çıkarılması özellikle dikkat çekiciydi.

Bu süreci başlatan ise iletişim dünyasının en aktivist yapılanması olan Clean Creatives'e bağlı 27 B Corp sertifikalı ajansın şikayet dilekçesi olmuştu. Yani fosil yakıt şirketleri ile çalışmayacaklarına ilişkin taahhüt veren 27 iletişim ajansı başka bir iletişim ajansını şikayet edip soruşturma talep etmişti.

Artık olay, iletişim ajanslarının birbirini şikayet etmesine varan ilginç bir hal alıyor.

Haberleri okurken Havas New York'un yetenek direktörünün, geçen yıl Marketing Brew'e verdiği röportajda ajansın B Corp statüsünün yeni işe alımları çekmede kilit rol oynadığını söylemesini ve "Havas çalışanlarıyla konuştuk ve bunun açıkça gurur duydukları bir şey olduğunu söylediler," demesini hatırladım.

Acaba yeni yetenekler mi fikir değiştirdi ya da ajans yetenek her zaman bulunur müşteri önemli sonucuna mı vardı merak ettim.

Haftanın 2. gündemi ise Almanya'daki iklim aktivisti grup Last Generation'ın daha önce şehirleri durma noktasına getiren eylemlerini havalimanlarına taşıması oldu.

Alman hükümetinin 2030 yılına kadar petrol, gaz ve kömürden çıkmak için küresel bir anlaşma yapmasını isteyen grup bu kez güvenlik tedbirlerini tel örgüleri kesip aşarak ellerinde "petrol öldürür" pankartlarıyla havalimanı pistlerine girdiler.

Köln-Bonn Havalimanının ardından bu sabah da Frankfurt havalimanına girmeyi başaran grup üyeleri pistlerin farklı noktalarına yürüyerek, bisikletle ve kaykaylarla ulaşmayı başararak uçakların inip kalkışını durdurdu. Çok sayıda uçuş iptal edilmek zorunda kaldı. Federal polis sözcüsü, havaalanı arazisinde çok sayıda iklim aktivistinin bulunduğunu söyledi.

Havaalanına izinsiz giriş yapanlara iki yıla kadar hapis cezası verilmesini öngören bakanlığın başında bulunan Almanya İçişleri Bakanı Faeser, bu eylemi "tehlikeli, aptalca ve suç" olarak nitelendirdi.

İtiraf edeyim; bu iklim krizi eylemi nasıl olup da havalimanları gibi güvenlik açığının sıfır olması gereken bir yerde insanlar pistlere girebiliyor gibi bir endişe krizimi tetikledi.

Öte yandan aktivistler mi galip gelecek yoksa devletler mi merakıyla da baş başa kaldım.

Bir yanda iletişim ajansları ve fosil yakıt bağını koparma çabası, diğer yanda pistleri kapatan eylemciler, diğer yanda dünyanın enerji ihtiyacı, bir diğer yanda ülkelerin, ekonomik sürdürülebirliği devam ettirmek için doğa/iklim ve sistem devamlılığı arasında sıkışması..

Bu denklemden bir çözüm çıkarabilecek miyiz acaba?

Prof. Dr. Çisil Sohodol

Bahcesehir University Faculty of Communication