Dünyanın en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotasından biri, Likya Yolu'nun Göynük etabını geçenlerde yürüdük. Bey Dağları Milli Parkı'nda yer alan Göynük Kanyonu'nda ise üşüdük Ölmeden önce yapılacaklar listemdeki Fethiye-Antalya arası yolun farklı etaplarını, çeşitli zamanlarda ve mevsimlerde parçalara ayırarak yürüdüm / yürüyorum Bazen antik çağlara ait delilleri bazen ağaçlara tırmanan keçileri takip eden, 550 kilometre ve 23 etaptan oluşan olağanüstü keyifli, yer yer zorlayıcı ama her seferindeKate Clow'a minnet duymama neden olan bir rota bu. Yol boyunca kâh çam ormanlarından, kâh denizin tepesinden, kâh bâkir koylardan, kâh kayalıklardan, uçurumlardan geçerken, etrafa sizin gibi hayranlıkla bakan dünyanın her yerinden insanlarla denk geleceksiniz ve eminim yürümenin sadece yürümek olmadığını farkedeceksiniz. Rotanın mimarı bir İngiliz sonradan Türk vatandaşı olan yazarKate Clowtarihe olan ilgi ve alakasını dünya çapındaki tüm meraklıları için bir hediyeye dönüştürdü. Esasen onun Türkiye'ye olan sevdası 1980'lerde turist olarak geldiğinde başladı zamanla zengin tarihimiz ve doğal güzellerimiz ile büyülendi. Kate'in büyük özverisi, 1999'da Türkiye'nin ilk uzun mesafeli yürüyüş rotası olan Likya Yolu'nu resmen açtığında doruk noktasına ulaştı. Çabayla en acemi yürüyüşçülerin bile yollarını kaybetmeden rotayı takip edebilmelerini sağlamak için hiç üşenmeden patikaları titizlikle işaretledi. Bugün 77 yaşında Antalya'da yaşıyor. Pek çok kitapla birlikte Likya Yolu kitabının da yazarı, Kültür Rotaları Derneği kurucusu bakın bir röportajında ne diyor; "Türkiye’ye yerleşmeden önce 3 defa gelmiş ve Likya bölgesini gezmiştim. Keşfetmek için 1993’te Antalya’ya yerleştim ve dağlarda yürümeye başladım. Köyden köye yürüdüm. Köylüler merakla ne yaptığımı soruyordu ve bilirsiniz misafirperverdirler. 'Gel bir çay iç, bir şeyler ye, nerede kalacaksın? Gel bizde kal' diyorlardı. İşaretlenmiş patika yollar yoktu. Dağların arkasında neler vardı kimse bilmiyordu. Çobanlarla konuşmam gerekiyordu yollar hakkında. Sürekli soru sormam gerekiyordu. Yolları çoğunlukla bu şekilde keşfettim. Orada bir antik şehir var, ilerisinde başka bir antik şehir varsa ikisi arasında bir bağlantı yolu olması gerekir şeklinde düşündüm. Geçitlere, yollara baktım. İngiltere, İspanya, Fransa'da daha önce yürümüştüm. Oralarda bu kadar antik yol yok. Belki bütün İngiltere’de 5 tane antik yol vardır. Burada ise her dağın arkasında, her vadide var. İlk başlarda kendim için yapıyordum sonra belki başkaları da bu bilgileri öğrenmek ister dedim. Bugün Likya Yolu hepimizin. Arabalarını ve rahat yaşamlarını bir kenara koyup hem günümüzdeki hem de geçmişteki gerçek Türkiye’yi keşfetmek isteyen tüm gezginler için..." Attığınız her adımda şükretme isteği uyandıran bir tarafıyla ilham veren bir tarafıyla da kendinize meydan okuyan bir rotada seyahat ettiğinizi hayal edin. Belki sizin de ölmeden önce yapılacaklar listenize bir ilave olabilirhashtag#LikyaYolu Neden Olmasın