DEMET CENGİZ’DEN YENİ ROMAN: İÇİMDE YANAN NEHİR

Demet Cengiz, biyografik romanı “İçimde Yanan Nehir” ile yeniden okurlarıyla buluştu.

DEMET CENGİZ’DEN YENİ ROMAN: İÇİMDE YANAN NEHİR

Demet Cengiz, biyografik romanı “İçimde Yanan Nehir” ile yeniden okurlarıyla buluştu.

 

İlk romanı “Adımı Deniz Koydular” ile yoğun ilgi toplayan Demet Cengiz’in ikinci romanı “İçimde Yanan Nehir” okuyucularıyla buluştu. Biyografik roman niteliği ile ön plana çıkan roman, Deniz’in ikizi Yeter’in ve ilk aşkı Nile’ın yaşam öykülerini merkezine alırken, gündeme getirilmekten korkulan evrensel birçok insanlık problemine ve özellikle de Türkiye’de görmezden gelinen aile içi şiddet, cinsel istismar, ağır yoksulluk gibi konulara başarıyla değiniyor. 

Demet Cengiz’in “İçimde Yanan Nehir” kitabının tanıtımı iş ve cemiyet hayatının katılımıyla BPR Guest House’da düzenlendi. Yoğun ilgi gören etkinliğe iş ve cemiyet hayatından; Ayşen Zamanpur, Sedef Orman, Sanem Oktar, Zehra Işık, Rima Kolbaşı, Emine Erdem, Cenk Akın, Nurdan Tümbek, Levent Erden, Orhan Tekeoğlu, Serdar Kuzuloğlu ve Selma Semiz katıldı.

Adımı Deniz Koydular kitabı ile aile içi şiddet, cinsel istismar ve ağır yoksulluk gibi görmezden gelinen ve hasıraltı edilen tüm acıları ortaya döken Demet Cengiz, ilk romanından kopup gelen karakterlerin bilinmeyen yönlerini, kilitli kapılar ardında kalmış sırlarını ve çarpıcı hayat hikâyelerini, yine oldukça etkileyici bir dille “İçimde Yanan Nehir” de anlatıyor. 

Kitap Hakkında

Bu kitap, öyküsünü susanlar için yazılmıştır.

Sevilmemiş, acı çekmiş, acısını anlatmamış, anlatamamış,

Anlaşılmamış bütün çocuklara adanmıştır.

 

“Bazı aileler parçalanmış bile değildir çünkü herhangi bir şeyin parçalanması için önce yekpare olması gerekir. Daha önce asla bir arada olmamış bir şey nasıl parçalansın?”

Demet Cengiz’in büyülü kalemiyle hayat bulan “İçimde Yanan Nehir” Ayazağa’nın yoksulluk kokan ara sokaklarında varoluş mücadelesi veren Yeter’in ve duygu duvarlarıyla parçalanmış geniş bir aileye doğan Nile’ın ‘sevgisizlik’ temalı yaşam öyküsünü ele alıyor. Kimi zaman yüceltilen ‘aile’ kurumunun mahvolmanın başlangıcı olduğuna dikkat çekiyor.