CORONA GÜNLERİNDE EVE KAPANMAK
Sonunda bütün dünya insanlığı eve kapanmaya mecbur oldu.
CORONA GÜNLERİNDE EVE KAPANMAK
Nurullah Çetin
Corona virüsü sebebiyle bugünlerde hepimiz eve kapanmaya mecbur edildik. Gizli bir el, bir yerlerden çıktı ve dışarıya çıkan, dışarıda yaşayan herkesi içeriye kovaladı. Modernitenin tek dünya görüşü, kapitalizmin tek dünya sistemi haline getirilmesi, tüketimin, gösterişin ve eğlencenin hayatın tek amacı olarak algılanması ile birlikte dünya insanları kitleler halinde içerden dışarıya, evden sokağa, yuvadan eğlence ve gösteri mekanlarına, mahrem alanların doğal ve fıtri sıcaklığından, dışarıda başkalarının şehvet kokan kirli bakışlarına ve beğenisine taşınmışlardı.
Dışarı maddeyi, materyalizmi, eşyaya taparlığı, bedeni şımartmayı, hırsları yarıştırmayı, büyüklenmeyi, bencilliği, acımasızlığı, para, şöhret, makam, eğlence adına vicdansızca hak gaspını, talan ve yağmayı, hile, hud’a ve aldatmayı, hak, hukuk, adalet, insanlık, merhamet, Allah, iman, ahiret, cennet cehennem tanımamayı temsil eder olmuştur. İnsanlar, “insan” olmayı değil, hayata salt mideleriyle ve tensel hazlarıyla, kibir, gurur ve hırslarıyla bağlı kalabalık bir “kitle” ve “yığın” olmayı tercih etmişti.
Amerika ve Çin, bu anlamda dışa dönüklüğün, “dışarı”nın emperyalist kurumsal simgeleriydi ve vicdansız materyalizmin biri kapitalist, diğeri komünist etiketli iki yüzüydü. Aralarındaki vahşice emperyalist yarış sonucu birbirlerini yemek için virüs üretip yaydılar. Tabii bu virüs denilen nesne, şişede hapsedilemezdi ve üreteni de yiyen, bütün dünyayı saran küresel bir salgına dönüştü.
Sonunda bütün dünya insanlığı eve kapanmaya mecbur oldu.
Bizim medeniyetimizde şer gibi görüleni hayra dönüştürme kültürümüz vardır. Dışardan içeriye, sokaktan eve kışkışlanmamızı hayra dönüştürme mekanizmamızın hemen devreye girmesi iyiliğimize olacak. Eve kapanmak içe dönmeye davettir.
Yani bedenimizden ruhumuza, tenimizden kalbimize, maddemizden manamıza, kibirden tevazuya, Firavun benliğinden Müslüman kulluğuna, somuttan soyuta, tensel hazlardan manevi hazlara, hazdan huzura, gürültüden sükunete, simsiyah ve kaskatı madde dünyasından apaydınlık iman alemine dönüş demek olan bir kutlu ric'at hareketidir.
Kadim zamanların sahih ulu erenleri, şeytanlaşmamış şeyhleri, tüccarlaşmamış dervişleri, Karunlaşmamış bir lokma bir hırka abdalları, Firavunlaşmamış fenafillah mutasavvıfları ıssız sessiz, insansız hankahlarda, dergahlarda, zaviyelerde, dağ başlarında, mağaralarda, köylerde, evlerinde itikafa, inzivaya, çileye, yalnızlığa, halktan kaçıp Hakk’a çekilirlerdi. Onlar bile isteye dıştan içe, sokaktan evlere kapanırlardı. Bütün gayeleri, dışarıda kaybettikleri hakiki imanı, gerçek İslam’ı, samimi insanlığı içeride bulmaya çalışmaktı.
Hırsların, alavere dalaverelerin, hırsızlıkların, zalimliklerin, aldatmanın, kandırmanın, hak gaspının, egoyu tanrılaştırmanın, şehvetin, zinanın, kumarın, içkinin, benliği tek ölçü kabul etmenin, her türlü kötülüğün hakim olduğu “dışarı”da Allah unutulur. Allah’ın yok sayıldığı bir ortamda herşey mübah, meşru, yasal, normal; hatta gerekli kabul edilir. Allah’a kuvvetli ve samimi bir imanın yer almadığı kalp, şeytanın karargahı olmuştur ve böyle bir kalp, bütün talimatı şeytandan alarak kendi egosunu merkeze alan bir hayat kurgular ve o kurgunun kölesi olarak hayat boyu sürüklenir gider.
Corona günlerinde eve kapanmak, bize bir fırsat veriyor. Salt tensel hazlar peşinde koşuşturma ve bunun için her türlü kuralın yok sayıldığı bir yarış kargaşasından uzaklaşarak sakinleşmek, dinginleşmek, bir durup düşünmek, içimize dönmek, ruhumuzu dinlemek, kalbimizi arındırmak, kendimizle yüzleşmek, nerelere doğru savrulduğumuzu sorgulamak, titreyip kendimize dönmek ve kaybettiğimiz insanlığımızı ve Müslümanlığımızı yeniden keşfetme imkanı sunuyor.
Namaz kılmak çok saf, çok temiz, çok saydam ve billurdan gibi bir eve dönmektir. Evrenin tek ve gerçek yaratıcısı, sahibi olan Allah’la başbaşa kalarak kendimizi yeniden inşa etme imkanı veren bir büyük nasiptir. Kur’an okumak eve dönmektir. Bugün dünyada var olan tek gerçek kitap olan Kur’an’la yüzyüze gelmek, bize kendimizi gösteren bir ayna olacak ve bu aynada insani ve İslami kimliğimizin eksik, aksak, yanlış, bozuk yanlarını düzeltme ve bir güzel insan olma yolunda bir fırsat sunuyor.
Saf İslamlıkla arınarak insanlaşma yani gerçek katharsis sürecimizi tamamlamada yardımcı olacağı umuduyla corona günlerinde eve kapanmaya bir de bu yönden bakalım.