Beypazarı’nda Kalker Ocağı Tehlikesi
Köylülerse projeyi yaptırmamaya ve doğayı korumaya kararlı.
Ankara’nın Doğanyurt Köyü’nde kalker ocağı açılması planlanıyor. Dava süreci devam ederken şirket, yasal engelleri aşmaya çalışıyor. Köylülerse projeyi yaptırmamaya ve doğayı korumaya kararlı.
Fotoğraflar: Doğanyurt Köy Derneği Arşiv
“Köyümüzün havasını, suyunu kirletecekler. Pınarlarımızdan hayvanlarımız su içiyor” diyor, Ankara’nın Beypazarı ilçesine bağlı Doğanyurt Köyü’nden Mustafa Tanrısever. İzzet Koçak da “Geyiklere yazık olacak. Köylüler rahatsız” diyerek anlatıyor tepkisini. Fakir Kaya “Bu taş ocağını açtırmayacağız” derken, bir başkası “Ben 71 yıldır bu köyde yaşıyorum, yaşamaya da devam edeceğim. Çoluk çocuk kum arabalarını önüne yatacağız” diyerek taş ocağına tepkilerini dile getiriyorlar. Çünkü köylerine 500 metre uzaklıktaki alana kalker ocağı yapılması planlanıyor. Oysa;
-Ruhsat alanı içinde kalan çok sayıda anıtsal nitelikte ve bölgenin koruma altına alınmasını gerektirecek özelliklerde fosil ağaç, fosil orman izleri ve eski bir içdeniz olması nedeniyle deniz canlısı fosilleri bulunuyor.
-Alan, Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme Bölgesine yakın olması nedeniyle çok sayıda yaban hayvanına ev sahipliği yapıyor. Bir kısmı bölgeye özgü olmak üzere onlarca endemik bitki türü mevcut. Yani flora ve yaban hayatıyla zengin bir biyoçeşitliliğe sahip. Zira, coğrafi özellik taşıyan Ankara tiftik keçisi, Ankara armudu ve Türk fındığı denilen hayvan ve bitki çeşitleriyle muhtelif yaban hayvanlarını gözlemlemek mümkün.
-Bölge nadir görülen yeni orman oluşumunun gözlendiği bir iklimsel-coğrafi geçiş bölgesi niteliğinde ve doğal yaşam için ekolojik koridor durumunda.
-Doğanyurt ve bağlantılı alanda, doğal yürüyüş alanları, yamaç paraşütü yapma imkânı ve birtakım kültürel zenginlikler bulunuyor. Bölge bu özelliğiyle kırsal turizme elverişli bir nitelikte.
-Aynı zamanda orman köyü olan Doğanyurt Köyü ve civarı köylerde, büyük ve küçükbaş hayvancılık, arıcılık, meyve sebze bahçeciliğiyle diğer tarımsal faaliyetler yürütülüyor. Zira, bunlar aynı zamanda halkın temel geçim kaynağı. Ruhsat sahası, Ankara 2038 Çevre Düzeni Planı’nda da tarım arazisi olarak işaretli.
Doğanyurt Köyü arazisinde Yusuf Ağa Madencilik İnşaat sanayi ve Tic. Ltd. Şirketi tarafından 2019 yılında Kalker Ocağı ve Kırma, Eleme Tesisi açma girişiminde bulunuldu. Ancak yöre halkı ve birçok sivil toplum kuruluşu, bölgedeki canlı yaşamını tehdit eden projeye karşı çıktı. Kırsal Çevre Derneği, Ekoloji Kolektifi, Doğa Derneği ve TEMA Vakfı, söz konusu alanın değerleri ve projenin zararlarına dair değerlendirmeleri kapsayan ve itirazları gerekçelendiren raporlar hazırladı. Ancak Ankara Valiliği 17.04.2020 tarihinde “ÇED Gerekli Değildir” kararı verdi. Karar mahkemeye taşındı; Doğanyurtlular Derneği, 25 vatandaş, birçok meslek ve sivil toplum kuruluşu (Kırsal Çevre Derneği, Doğa Derneği, TEMA Vakfı) müdahil olarak yer aldı; bilirkişi keşfi yapıldı ama rapor henüz çıkmadı. Ancak dava süreci devam ederken şirket, izin ve ruhsat alımıyla ilgili yasal engelleri aşmak için birtakım yollara başvurdu. STK’lar, inşaatın başlaması için alanın mera vasfının kaldırılmaya çalışıldığını ancak Mera Komisyonu'nun ilgili kanunlara göre bu değişikliği yapmaması gerektiğini söylüyor.
Kalker ocağının yapılması durumundaysa;
-Bölgedeki patlatma işlemleri, iş makineleri yoğunluğu, üretilecek atık ve hafriyat miktarıyla bunların tahliyesi işlemleri esnasında meydana gelecek arazi tahribatı, toz, gürültü, kirlilik, hava kirliliğiyle birlikte tüm doğal yaşam alanları, meralar, dere yatakları, tarım alanları olmak üzere 15 kırsal yerleşim yerinin kapsadığı alan zarar görecek.
-Mevcut akarsular, su yolları ve su kaynaklarını besleyen yeraltı suları, patlatma ve eleme işlemleri, hafriyat taşıma ve benzeri faaliyetlere bağlı olarak kirlilik ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
-Yaklaşık her biri 40 kilogramlık patlayıcı kullanılarak yapılacağı hesaplanan yüzlerce patlatma işleminin etkileri, hemen bitişiğindeki Doğanyurt Köyü başta olmak üzere toplam 15 köyde yaşayan yaklaşık bin 600 kişinin can ve mal emniyetini tehlikeye sokacak.
Projeye ve meralarının yok edilmesine sadece Doğanyurtlular karşı çıkmıyor. Projeden dolaylı olarak etkilenecek 50’ye yakın köy muhtarı da imza toplayıp projenin iptali için ilgili kurumlara iletmeye başladı.