PROF. DR. ADEM KURT'UN ARDINDAN

Adem Kurt, adamlığı ve kurtluğu şahsında birleştirmiş bir ideal ve gönül adamıydı.

PROF. DR. ADEM KURT'UN ARDINDAN
Çorum/Alaca ilçesine bağlı Dedepınar Köyünde fakir bir ailenin çocuğu olarak 1958 yılında doğmuştu Adem Kurt.
Köylerimiz arasında 15 km olmasına rağmen kalplerimiz arasında hiç mesafe yoktu. Onlar Ahıska muhaciriydi biz Kars. Alaca'nın yarısı ve onlarca köyü Erzurum, Kars, Ardahan, Ahıska bölgelerinden kopup gelen yüreği yaralı Türklerdi. O yüzden müthiş bir dayanışma ve sevgi atmosferi vardı. Kan bağımız olmasa bile birbirimizle çok yakın akrabaydık adeta.
Ben Sungurlu Lisesinde okurken Adem kardeşim de Sungurlu Endüstri Meslek lisesine geldi.
Ortak okulumuz ise o zamanlar ilim ve irfan yuvası olan Ülkü Ocağıydı. Aramızdaki bağa bir de Ülkü kardeşliği eklenmişti.
Adem Kurt, adamlığı ve kurtluğu şahsında birleştirmiş bir ideal ve gönül adamıydı. Çocuk yaşlardan beri ibadet ve amelinde titiz, özünde, sözünde, duruşunda zerre kadar yanlışı olmayan, mütevekkil, mütedeyyin, şükür ehli bir mü'mindi. Cesurdu, mertti, yiğitti ve dosttu. Babasını çok küçük yaşta kaybetmişti. Hayatın çetin şartları ona çocukluğunu yaşatmamış, binbir zorlukla boğuşarak erken olgunlaştırmıştı. Buna rağmen güler yüzünü, tatlı dilini, güzel esprilerini hiç etkilememişti. Hoşsohbet bir fikir adamıydı. Lakin pamuğa sarılmış çelikti.
Sungurlu EML, Gazi Ü. Teknik Eğitim Fakültesini bitirdikten sonra birkaç yıl öğretmenlik yaptı. 1988 Yılında Gazi Üniversitesine araştırma görevlisi olarak başladı. Doktorasını Amerikada yaptı. Akademik akış sürecini tamamlayarak hakkıyla profesörlük ünvanını aldı. Gazi Metalurji Fakültesinde Metalurji ve Malzeme Mühendisi olarak görevini yaparken ulusal ve uluslararası pek çok seminer, konferas ve toplantılara katıldı. Sayısız makale ve eserleri yayınlandı.
Özellikle Türk kaynak teknolojisine farklı bir boyut kazandırdı.
Her türlü metal Adem Kurt Hocanın arkadaşıydı sanki. Onların dilinden anlar, dünya düzenine ve insan hayatına katkılarını mistik bir tavırla anlatır, oradan ilahi güce ulaşırdı.
Ben Adem Hocanın ADAMLIĞINA, lekesiz BOZKURTLUĞUNA hayrandım, o da benim şiirlerime...
"Her canlı ölümü tadacaktır" amenna. Ama hayatının en verimli çağında erken gitmesi yüreğime oturdu.
Acısı büyük...
Ruhunu teslim ederken yanında bulunamadığım için utanıyorum. Çok üzgünüm.
Kendisini hem ana hem baba gibi yoklukla büyüten, binbir çileyle okutan, adeta Adem Hocanın ayrılmaz parçası, mütemmim cüzü olan rahmetli annesinin yanına defnedilmeyi istemiş. 17 Mart Pazar günü, öğle namazında vasiyetini yerine getireceğiz.
Rabbim seni şefkat ve merhametiyle karşılasın, cennetinin en güzel yerine koysun, Resulullaha komşu eylesin canım kardeşim...
Baki KARABIÇAK