"ÇANAKKALE'NİN TARİHİ KISKANÇ BİR TAVIRLA KORUNMALI"

"ÇANAKKALE'NİN TARİHİ KISKANÇ BİR TAVIRLA KORUNMALI"

"ÇANAKKALE'NİN TARİHİ KISKANÇ BİR TAVIRLA KORUNMALI"

RADYO TRAFİK’İN 18 MART ÖZEL YAYINIKONUĞU

GÜRSEL GÖNCÜ OLDU

"ÇANAKKALE'NİN TARİHİ KISKANÇ BİR TAVIRLA KORUNMALI"

Türkiye’nin ilk ve tek trafik radyosu Radyo Trafik; Mert Erdoğan’ın sunduğu Yazarın Dilinden programında 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107. yılını Tarihçi, Yazar ve Tarih DergisiGenel Yayın Yönetmeni Gürsel Göncü’nün katıldığı anlamlı yayınıyla kutladı. Göncü, sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın kaderini değiştiren milli zaferimizle ilgili açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin bu yıl 107. Yılını kutladığı 18 Mart Çanakkale Zaferi Türkiye’nin ilk ve tek trafik radyosu Radyo Trafik’te de coşkuyla kutlandı. Sunucu Mert Erdoğan, günün anlam ve önemini konuşmak üzere Yazar, Tarihçi ve Tarih Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Gürsel Göncü’yü Radyo Trafik İstanbul, İzmir, Ankara, Marmara ortak yayında ve YouTube canlı yayınına konuk aldı. Yazarın Dilinden programında Çanakkale Savaşı ve Zaferine dair önemli notlar paylaşıldı. Ünlü tarihçi Göncü; “Çanakkale Zaferi sadece Türkiye’nin kaderini değil aynı zamanda tüm dünyanın kaderini derinden etkileyen bir zaferdir” ifadeleriyle zaferin tarihi ve olasılıklar üzerine görüşlerini paylaştı.

Göncü: “Çanakkale Savaşı sırasında Atatürk’ün cephede olmadığı söylemlerini zaman zaman duyuyoruz, bu tarz söylemler karşımıza çıkıyor. Ancak gerçek şu ki Mustafa Kemal’siz bir İstiklal Harbi kesinlikle düşünülemezdi. Mustafa Kemal Çanakkale’de gösterdiği üstün başarı ile İstiklal Harbi’ne hazırlandı. Oradaki başarı, performansı ve bu başarının halk tarafından duyulması İstiklal Harbi’nin de kaderinde büyük bir fark yarattı.” dedi. 

“Bu Savaş Dünya Tarihini Etkiledi”

18 Mart’ın bir boğaz muharebesi olduğunu belirterek, öneminedeğinen Göncü, “18 Mart günü boğazı zorlayan birleşik donanma Çanakkale Boğazı’nı geçseydi ne olurdu? Neden bu adamlar bu kadar plan, program yaptılar?” sorularının yanıtında “Yaptıkları plan stratejik hamle olarak doğru bir plandı. Boğazlarda mücadele ettiğimiz donanma dönemin güçlü deniz gücüydü. Çanakkale Boğazı’ndan geçip, İstanbul’a demir atarak Osmanlı Devleti’ni saf dışı bırakmaktı düşünceleri. Böylelikle Rusya ile sıcak bağlantı kurup, Almanya’yı da Orta Avrupa’ya mahkûm ederek aslında bir sonraki planları olan dünya savaşlarını erken bitirmekti. Osmanlı Devleti’nin silah gücü ve teknolojisi yetersizdi. O yüzden, bu stratejiyi pratik görüp denediler. Ancak, Çanakkale’nin geçilememesi savaşın 1918’e kadar uzamasına neden oldu. Bunun bir sonucu olarak Çarlık Rusya’sı sarsıldı. Yani bu savaş dünya tarihini etkiledi. Bu kadar önemli bir zaferin 107. yılını kutluyoruz.” dedi. 

Atatürk Çanakkale Muharebelerinin Parlayan Yıldızıdır

Çanakkale Muharebelerinde Atatürk’ün rolüne de değinen Göncü “25 Nisan’da kara muharebeleriyle başlayan ve 8,5 ay süren Çanakkale Muharebelerinde Mustafa Kemal parlayan bir yıldızdır. Bu, tanıkları, kitapları, belgeleri olan tarihi bir vakadır. Bu büyük komutan Çanakkale Muharebeleri sırasında dünya ve Türkiye tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Çanakkale’den Mustafa Kemal’i silmenin imkanı yok” dedi.

Ünlü tarihçi 107. yılını kutladığımız zaferle ilgili: “Şüphesiz çok önemli bir gün, tarihi bir dönüm noktası. 18 Mart günü itilaf donanması durdurulamasaydı hem Türkiye hem dünya tarihi değişecekti, bugünkü varlığımız da şüpheli olacaktı” dedi.

Tarih Sadece Siyaset Demek Değil, Çanakkale Tarihini Çok Kıskanç Bir Tavırla Korumalıyız...

Göncü 2006 yılında yazdığı ve Çanakkale tarihini anlattığı kitabı “Çanakkale Savaşı: Siperin Ardı Vatan”a tam 8 yıl sonra ekleme gereği duyduğu ön sözle ilgili de açıklamalar yaptı. Göncü; “Çanakkale Muharebelerinin yaşandığı dönemi anlamak için bu konu üzerine yazılan kitapları okumak yetmez. Aynı zamanda o dönemi yaşayan insanların yazdıkları kitapları ve anıları okumak ve anlamak gerekir. Bizim tarihle kurduğumuz bağ biraz zayıf. Bağlantı problemi yaşıyoruz. Tarihteki her bir konuya geniş bir çerçeveden bakmak gerekir, biz çerçeveyi hep daraltıyoruz. Mesela savaş bölgesine 1950’li yıllarda bir anıt dikildi, 70’li yıllarda bölge koruma altına alındı. Bu bölgede bugün anıt mezarı bulunan yabancı askerler, kendi mezarlarında yatıyor. Bizim askerlerimiz ne yazık ki orada yatmıyor, yalnızca isimleri yazıyor. Bunun en büyük nedeni bizim bu bölgelere geç müdahale etmiş olmamız. Bu bağlantısızlığın en somut örneklerinden biri. Bugün gençleri, çocukları Çanakkale’ye getirdiğinizde çocuklar tarihle olan bağını göremiyor. Çünkü gördükleri coğrafya anlatılardan ya da okuduklarından çok farklı. Çanakkale denince sadece kahramanlık geliyor akıllara. Aslında bu savaşın tarihe o kadar çok iz bırakan detayı var ki, ama bunlarla ilgili bir çalışma yapılmıyor. İşte biz burada zayıfız. Tarihi bir siyaset olarak görüyoruz, onu siyasete kurban ediyoruz ama aslında tarih sadece kuru bir siyasetten ibaret değil. Çok zengin bir tarihimiz var, çalışıp, sahip çıkıp, korumalıyız. Koruyamıyoruz, bağlantıyı kuramıyoruz, çok kıskanç bir şekilde korumalıyız tarihimizi. Çocuklarımıza aktarmalı, göstermeli ve bağlantıyı kurmalıyız. Bunun için de şu iki şeye özellikle dikkat etmek gerekiyor: Çalışmak ve coğrafyasını korumak...” dedi.

 

Programın Devamı: https://www.youtube.com/watch?v=g56PC9VZRMA