- Az kuru alabilir miyim

Hayat gerçek hikayeler ile doludur; hikaye gerçek midir, değil midir, bilemeyiz

- Az kuru alabilir miyim
Üniversite'ye yeni başlamıştı. Ekonomik durumu iyi değildi. Ailesi yeteri kadar para gönderemiyordu. Mühendislik okuyordu.

Çarşıda bir lokantaya girdi;
- Az kuru alabilir miyim, dedi.

Lokantacı hâli anladı. Ağzına kadar dolu bir tabak kuru, bir de pilav getirdi. Para ise, sadece az kuru parası aldı.

Talebe hergün "az" dedi; lokantacı “çoook” verdi.

Yıllar geçti, okul bitti. Yıllar daha da geçti.
Talebe zengin bir mühendis oldu. Aklına "az kuru" geldi. Atladı okuduğu şehre gitti. Çarşıda lokantanın olduğu yere gitti. Baktı ki lokanta yok.

Hemen esnafa sordu:
- Buradaki lokanta nerede, sahibi nerede?

Esnaf:
- Lokanta kapandı, amca da az aşağıda oturuyor.

Tarif ettiler. Talebe gitti evi buldu. Kapıyı çaldı. Amca kapıyı açtı.
-Buyurun, dedi.

Talebe:
-Amca ben yıllar evvel burada okudum. Hep az istedim, sen çook verdin. Amca talebeyi hatırlamadı. O her talebeye öyle yapardı.

-Hatırlamadım oğlum, yıllar oldu, dedi.

Talebe:
-Burada oturuyorsun galiba, ev senin mi amca dedi?

Amca:
-Yok oğlum kira, hanım ben idare ediyoruz, dedi.

Talebe:
-Peki, dedi.

Gitti ev sahibini buldu. Evi satın alıp amcaya verdi. Üstüne hatırı sayılır bir miktar para da bıraktı.

Amca:
-Aman oğlum ne yaptın, ne gerek vardı, dedi.

Talebe:
-Amca, senin az kurun olmasaydı ben aç yatar, aç kalkardım. İhtimalle okulu bile bitiremezdim. Şimdi öyle çok kazanıyorum ki, inan benim sana verdiğim, senin bana verdiğinden daha değersiz.

Sen hakkını helal et o bana yeter.

——
Hayat gerçek hikayeler ile doludur; hikaye gerçek midir, değil midir, bilemeyiz. Ama herkesin gerçekte her zaman böyle güzel hikayeler yazması dileğiyle…

(Görsel Ressam Sami Samioğlu nun yağlı boya bir tablosudur.)

Hülya Gürsoy/Eroğlu

 Sayfasından Alıntı
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok