Sonraki İçerik
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Mart 26, 2021 0
Üretici ve ihracatçıya zarar vermemesi için iki bakanlıktan formül bekliyoruz”
Editor Ocak 5, 2021 0
KURULLARI BİREBİR TAKİP EDECEĞİM”
Editor Aralık 22, 2021 0
Vanish Multipower ile sadece kıyafetleri değil suyumuzu ve doğayı da koruyoruz
Editor Şubat 7, 2020 0
9 Şubat, Dünya Sigarayı Bırakma Günü 9 Şubat, Dünya Sigarayı Bırakma Günü Sigara...
Editor Mart 20, 2020 0
Türkiye’nin 61 ilinde bulunan öğrencileriyle uzaktan eğitime başlıyor.
Editor Mart 23, 2020 0
Süzer Plaza’nın havası ve suyu güvence altında
Editor Ağustos 25, 2021 0
HERKES ÜLKEYİ TERK ETMEK İSTİYOR
Editor Nisan 17, 2020 0
. Acilen Dornaz alfa hastaların tedavisinde klinik testlere alınmalı.
Editor Temmuz 9, 2021 0
İç mekanlarda tasarruflu hava kalitesi ölçümleme
Doğadaki canlılara baktığımızda aşağıdaki sözde geçen davranış biçimleri, his biçimlerini hiç görmüyoruz.. Ne bunlar mesela: "yok saymak", "hasetlik" "kötülük".. Bunlar gezegendeki diğer canlıların dünyasında yok. Ama bizim dünyamız neredeyse bunlarla dolu.. Gülmeyi, eğlenmeyi, keyifli sohbetleri, geleceğe umutla atılacak olan adımları, anı yaşamayı, hepsini es geçmişiz gibi.. Her gün doğan güneşin o muazzam gücü ve güzelliğini bile resmen balçıkla sıvayabilecek kadar devasa bir olumsuz duygu yoğunluğu içerisinde hareket ediyoruz. Peki ya neden? Yani "kasedi ileri sardığımızda" aramızdaki çekişmelerin, yarışların ana amacı ne?
Tüm bu duygulardan kendimi alabildiğime yıllar öncesinde arındırmaya başladım. Yaşamın o muhteşem dinginliği, ilkbaharda yaşanan o muazzam güçlü canlılık, doğanın bize yaşattıkları, doğanın kendi hali ve elbette gülmesini bile, enerjisi yüksek insanlar.. İhtiyacımın bunlar olduğunu anladım. Sadece "biraz daha mutluluk".. Başka bir şeye ihtiyacım yoktu. Bunlar olduğunda motivasyon, motivasyon olduğunda da yaşamda yapmak istediklerimi yapabileceğimi öğrendim. O yüzden mesela hayatımda hiç "parası iyiymiş" şeklinde yaklaşmadım hiç bir kariyer basamağına.. Tek baktığım olgu "ben bu işi yaparsam, burada olursam mutlu olabilir miyim?" sorusuydu. Mutluluğumun ana kaynağı ise birlikte yol aldığım gemideki diğer insanların umutları ve o umutları gerçekleştirmek adına attıkları her adıma, her mutluluğa ortak olmaktı.. Çünkü yaşamda atılacak o kadar çok adım var ki.. Ne hepsini atmaya ömrümüz yeter, ne de gücümüz.. İnsanlık tarihi, geleceğe dünyada var olduğu zamandan beri adımlar atıyor. Kimi zaman hızlı, kimi zaman biraz daha yavaş.. Ama mutlaka ilerliyor. Eh bu gelişime bir şeyler katabilirsek, ne mutlu bize düşüncesi ile hareket etmek gerekiyor.
Dün şöyle bir cümleye rastladım ve kendimden de parçalar bulduğum için sizlerle de paylaşmak istedim. Çünkü yaşamı bazen "ızdıraba çeviren" toksik insan ilişkilerinden tamamen sıyrılmanızı çok istiyorum. Daha fazla bilimsel/teknolojik yazı, daha fazla bilgi, daha fazla gelecek hayali ve gelecek planı ile donanmanızı ve bu hayalleri hayata geçirmek için adımlarını sıklaştırmanızı istiyorum. Yaşam, bir an bitebilecek bir şey.. Ama o son ana kadar "yaşadım ben" diyebilmeniz için tek yapmanız "hayallerinizi gerçekleştirmeniz".. Daha ötesi değil ki. Hayal ettiğimiz kadar yaşıyoruz.
Ek olarak küçük bir rica:
Dün gelecek gemisine yeni insanlar, yol arkadaşları, kardeşler almak için küçük bir ilan yayınlamıştım, o ilana bir göz atmanızı, sevdiklerinizle de paylaşmanızı çok istiyorum: https://lnkd.in/d9VD5wgu
Can KAYACILAR
Endüstriyel Bilim İnsanı