Sonraki İçerik
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Kasım 15, 2024 0
Editor Kasım 15, 2024 0
Editor Kasım 2, 2024 0
Editor Ekim 31, 2024 0
Editor Kasım 24, 2020 0
Oğuzhan Gürbüz, 30 yıldır görmediği kardeşine Esra Erol sayesinde kavuştu.
Editor Kasım 2, 2020 0
Hayatını kaybedenlerin sayısı 73’e yükseldi. 900’den fazla da yaralı var.
Editor Şubat 2, 2021 0
Elimizdeki tehlike sadece koronavirüs (Covid 19) değil!
Editor Ağustos 18, 2020 0
Merkel dönüş sonrasında karantinaya girmenin "tercih değil mecburiyet" olduğunu...
Editor Temmuz 4, 2020 0
81 ilde sadece Kastamonu’da olan bir form doldurularak ihbar edilmesi istenmiştir.
Editor Temmuz 26, 2020 0
Bu sözden caymayalım. Şiddet uygulayanları cesaretlendirmeyelim.
Editor Eylül 16, 2021 0
Taca çıkan davetler, fairplay dışı hareketler, ağır çekimde izlenen sıcak pozisyonlar…...
Editor Mart 3, 2021 0
Türk Prysmian Kablo 2020 yılında cirosunu 2019’a kıyasla yüzde 23 artırdı
Editor Kasım 16, 2021 0
Günde 30 dakika orta şiddette fiziksel aktivite planlanabilir…
Editor Mayıs 10, 2021 0
12 Nisan tarihinden bu yana dünya genelinde 50 milyondan fazla kez kullanıldı.
Doğadaki canlılara baktığımızda aşağıdaki sözde geçen davranış biçimleri, his biçimlerini hiç görmüyoruz.. Ne bunlar mesela: "yok saymak", "hasetlik" "kötülük".. Bunlar gezegendeki diğer canlıların dünyasında yok. Ama bizim dünyamız neredeyse bunlarla dolu.. Gülmeyi, eğlenmeyi, keyifli sohbetleri, geleceğe umutla atılacak olan adımları, anı yaşamayı, hepsini es geçmişiz gibi.. Her gün doğan güneşin o muazzam gücü ve güzelliğini bile resmen balçıkla sıvayabilecek kadar devasa bir olumsuz duygu yoğunluğu içerisinde hareket ediyoruz. Peki ya neden? Yani "kasedi ileri sardığımızda" aramızdaki çekişmelerin, yarışların ana amacı ne?
Tüm bu duygulardan kendimi alabildiğime yıllar öncesinde arındırmaya başladım. Yaşamın o muhteşem dinginliği, ilkbaharda yaşanan o muazzam güçlü canlılık, doğanın bize yaşattıkları, doğanın kendi hali ve elbette gülmesini bile, enerjisi yüksek insanlar.. İhtiyacımın bunlar olduğunu anladım. Sadece "biraz daha mutluluk".. Başka bir şeye ihtiyacım yoktu. Bunlar olduğunda motivasyon, motivasyon olduğunda da yaşamda yapmak istediklerimi yapabileceğimi öğrendim. O yüzden mesela hayatımda hiç "parası iyiymiş" şeklinde yaklaşmadım hiç bir kariyer basamağına.. Tek baktığım olgu "ben bu işi yaparsam, burada olursam mutlu olabilir miyim?" sorusuydu. Mutluluğumun ana kaynağı ise birlikte yol aldığım gemideki diğer insanların umutları ve o umutları gerçekleştirmek adına attıkları her adıma, her mutluluğa ortak olmaktı.. Çünkü yaşamda atılacak o kadar çok adım var ki.. Ne hepsini atmaya ömrümüz yeter, ne de gücümüz.. İnsanlık tarihi, geleceğe dünyada var olduğu zamandan beri adımlar atıyor. Kimi zaman hızlı, kimi zaman biraz daha yavaş.. Ama mutlaka ilerliyor. Eh bu gelişime bir şeyler katabilirsek, ne mutlu bize düşüncesi ile hareket etmek gerekiyor.
Dün şöyle bir cümleye rastladım ve kendimden de parçalar bulduğum için sizlerle de paylaşmak istedim. Çünkü yaşamı bazen "ızdıraba çeviren" toksik insan ilişkilerinden tamamen sıyrılmanızı çok istiyorum. Daha fazla bilimsel/teknolojik yazı, daha fazla bilgi, daha fazla gelecek hayali ve gelecek planı ile donanmanızı ve bu hayalleri hayata geçirmek için adımlarını sıklaştırmanızı istiyorum. Yaşam, bir an bitebilecek bir şey.. Ama o son ana kadar "yaşadım ben" diyebilmeniz için tek yapmanız "hayallerinizi gerçekleştirmeniz".. Daha ötesi değil ki. Hayal ettiğimiz kadar yaşıyoruz.
Ek olarak küçük bir rica:
Dün gelecek gemisine yeni insanlar, yol arkadaşları, kardeşler almak için küçük bir ilan yayınlamıştım, o ilana bir göz atmanızı, sevdiklerinizle de paylaşmanızı çok istiyorum: https://lnkd.in/d9VD5wgu
Can KAYACILAR
Endüstriyel Bilim İnsanı