Bir yıldan fazla süredir yaşamakta olduğum Litvanya, 30 yaş altı nüfusun; yani Y ve Z kuşağının en mutlu olduğu ülkeymiş. 2024 yılı BM Dünya Mutluluk Raporu’nun istatistikleri böyle söylüyor.

Ne mutlu ki, bugüne kadar paylaştıklarımla Litvanya‘ya yönelik merak ve ilgi uyandırabilmişim. Okuyucularım arasından burada yatırım yapmayı planlayan; ülkeyi gelip görmeyi düşünen kişiler/şirketler oldu.

Bu pazar günü şöyle yapalım; kahvenizi aldıysanız Litvanya’ya doğru sizlerle bir yolculuğa çıkalım.

*

Alt alta sıralanmış üç Baltık devletinden biri Litvanya. En kuzeyde Estonya, ortada Letonya ve en güneyde de Litvanya var. Ülkeye ve başkent Vilnius şehrine çok uygun bir slogan bulmuşlar:

“Unexpectedly Amazing”

Demek istiyorlar ki; “Bir küçük Avrupa ülkesinden bu kadarını beklemezsiniz ama inanın burada beklediğinizden fazlasını bulacaksınız.”*

Litvanya hem Avrupa Birliği hem NATO hem de Avrupa Konseyi üyesi ve 9 yıldır da resmi para birimi euro. Ülkeye giriş için Schengen vizesi gerekiyor.

Benim gibi bir Antalyalıyı bile alıştırabilmiş -27 dereceyi bulan zorlu ama eğlenceli kışlarıyla, temiz ve güvenli sokaklarıyla, kalite-fiyat dengesi makul restoranlarıyla, ilham verici doğasıyla, hemen hemen herkesin İngilizce konuştuğu genç nüfusuyla…
Evet, “unexpectedly amazing” olduğunu teyit edebilirim.

*

Ticaret müşavirimiz Ümit Ateşağaoğlu’ndan rol çalmadan, aklında yatırım düşüncesi olanlar için bazı cazip fırsatları söyleyeyim:

*Çok bilinmiyor ama Ticaret Bakanlığımız yurt dışındaki Türk yatırımcılara belli şartlarda kira desteği, marka ve reklam teşviği sunuyor.

*Litvanya, Avrupa’nın en hızlı gelişen ekonomisi. Biyoteknoloji, Fintech ve bilişim sektörleri büyüyen sektörlerden ve ülke bir start-up merkezi sayılabilir.

*Ülkemize Litvanya'dan gelen turist sayısı geçen yıl 280 bin idi ve "sokakta gördüğünüz her 10 Litvandan 1'i Türkiye’ye gitmiş" şeklinde bir hesap yapmak mümkün. THY'nin günde iki seferi var.
Keşke Türkiye’nin görünürlüğünü artıracak markalarımız pazara girse.

*Ha bir de, sıkça “Türk mutfağı lezzetlerini iyi sunan bir restoran olsa da gitsek" diyoruz.*

*

Burada tanık olduğum hoş bir şey var: Başkent Vilnius içinde, kendi bağımsızlığını ilan etmiş, kendi anayasası olan bir cumhuriyet daha bulunuyor:

Užupis Cumhuriyeti.

Vaktiyle buraya yerleşen sanatçılar böyle bir “artistlik” yapmak istemişler. Siyasi bir yanı yok; hayata esprili bir bakış katma, farkındalık yaratma amacı taşıyor.

“Özgünlük” konusuna çok kafa yoran biri olarak, Užupislilerin 25 yıldan fazla süredir korudukları özgünlük benim ilgimi çekiyor.

İş hayatında, özel hayatımızda çıktığımız bütün yolculuklarda da esas farkı yaratan o değil midir zaten?

“Ormanda yol ikiye ayrılıyordu, ben az geçilen yolu seçtim. Farkı da bu yarattı.” demiş ya Frost.

Haklı bence.

Ne dersiniz?
*

Fotoğraf :
Yakın zamanda Türk-Litvan Ticaret Odası kuruldu. Bu süreçte emeği geçenlerden; bir yanımda Vilnius Büyükelçimiz diğer yanımda ise Ticaret Odası’nın başkanı Sarp Demiray var.