“Zeytin Ağacı”

Bugün karşıma 500 yıllık bir zeytin ağacı çıkıverdi!

“Zeytin Ağacı”

“Zeytin Ağacı”

Biz tüm bir insanlık ve bilhassa da necip Türk Milleti olarak, zeytinlerimizi kesip maden çıkarmanın, lüks site, organize sanayi bölgesi, yol, köprü, viyadük yapmanın ve üzerinde zeytin ağacı ya da başka herhangi bir bitki olmayan binbir başka arazi varken, bilhassa o ağaçların olduğu bölgelere başka nice ıvır zıvır gereksiz şey peydahlamanın peşinde koşup dururken, bugün karşıma 500 yıllık bir zeytin ağacı çıkıverdi!

İstanbul çilemin son gününde bana merhaba diyen bu muhteşem güzellik ile yarım saat kadar hasbihal ettik.

Dokundum ona.

Sevdim.

Okşadım.

Atalarımı hissettim onun ruhunda.

Neler görüp geçirmiş, ne fırtınalar, ne boranlar atlatmıştı kim bilir!

Nice insanlara yedirdi zeytinlerini, nicesine şifa oldu acaba?

Ne aptal savaşlar yaşadı, ne gereksiz mücadelelere maruz kaldı belki de?

Kaç kez yok olma tehlikesi atlattı Allah bilir!

Dünyada geldiği yer ile şimdi olduğu yer farklı yerler olsa da, hala yaşamaya ve üretmeye devam ediyor!

Hayat dolu ve hala capcanlı bir ruhu var!

Oysa nice nefes alan ruhsuzlarla dolu değil mi ki bizim yaşamlarımız!

#İnsan kılığında olup da insanlıkla uzaktan yakından alakası olmayan hayatlar yaşayan onca yaşam formuna inatla, dimdik ve onurlu bir şekilde ayakta bu ağaç!

Onlara haykırır gibi adeta ve onlar gibi olmasa da asla, üretmeden, fayda sağlamadan, değer katmadan, fark yaratmadan ömür tüketen milyarlarca insana öğüt verircesine, gururla, azametle bakıyor sağa sola!

Benim olmadığım zamanlardan benim olmayacağım zamanlara mesajlar iletiyor, onu duyabilenlere tabi ki!

Ben de ona dokundum ve 500 yıl geriye gittim onunla ve becerebildiğim kadar, benim dünyada yaşayarak muhtemelen göremeyeceğim birkaç on yıl da ileriye.

Hep ne gördüm biliyor musunuz bu yüzyıllar boyunca!

İnsanın doğaya, hayvanlara, bitkilere ve en önemlisi de kendine etmeyi ısrarla sürdürdüğü zulmü!

Bu zulmün ucu bucağı, sonu bitişi yok ne yazık ki!

Daha doğrusu insan rızası ve eliyle olmayacak bu son.

Ama tabii sonlu bir dünyada son geldiğinde insanın tüm canlılara yaptığı zulümler son bulacak!

Ve çoğumuz öyleymiş gibi davranmasak da bal gibi biliyor ve içten içe inanıyoruz ki zerre miskal hayır da zerre miskal şer de karşılıksız kalmayacak!

500 yaşındaki zeytin ağacından ayrılırken, her sabah yediğim zeytin tanelerinde onu hatırlamak üzere sözleştik!

Keşke imkanım olsa da #Türkiye’de dağa taşa, bulduğum tüm boşa, zeytin ve incir ağaçları ekebilsem.

Keşke bir yolunu bulsam da zehirli gıdalarla beden ve ruh sağlıkları bebeklikten itibaren tecavüze uğrayan tüm insanlara, bebeklere, çocuklara ve tüm yetişkinlere her gün zeytin ve #incir yedirebilsem!

Zeytin ağacı bulun kendinize ve onunla arkadaş olun!

Boş araziniz mi var?

İklimi uygun mu?

İlk ekim zamanında çocuklarınız için #zeytin fidanları dikin!

Çocuğunuza 1+1 rezidans dairesi almaktan çok daha mühim bir miras ve servet bırakmış olursunuz!

Unutmayın lütfen!

Rezidansların duvarları yenmez!

Dr. Ejder ORMANCI, Ph.D.

Yönetim Danışmanı&Kurucu@DNO
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok