SON SIĞINAK MARMARA BELGESELİ

Şubat 21, 2024 - 11:28 Updated: Şubat 21, 2024 - 11:46

Dalışın en güzel taraflarından biri dalıştan arta kalan zamanı ortak ilgi alanız içinde ama bir taraftan da bambaşka sosyal çevre, yaş ve kariyerler sahipleri ile birlikte geçirmek, dostluklar kurmak ve onları geliştirmek.

Geçen yaz Ayvalık'da teknede İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Eda Topçu ile dalış yapmak ve aldıkları insiyatif konusunda bilgi almak iste tam olarak böyle bir anıydı benim için.

Eda Hoca ve 'Deniz Yaşamını Koruma Derneği" -DYKD- kurucusu Volkan NARCI aldandıkları sosyal projeyle Marmara Denizi’ne mercan nakli yapıyorlar. Marmara pek çok farkı özelliği barındırıyor. 20 metresi Karadeniz, 25 metre altı ise Akdeniz. İki deniz, iç içe geçmiş durumda ve dünyada sadece Akdeniz’de yaşayan mercanlara -gorgonlara ev sahipliği yapabiliyor. Öyle ki üst su, yazın 24 derece. Kışın 8 dereceye kadar düşüyor. Ama 25 metre aşağıdaki sular, yaz-kış 15 derecede sabit kalıyor. İşte bu yüzden Marmara, Akdeniz deniz yaşamının geleceği için bir sığınak görevi görüyor.

Projenin konusu olan mercanlar da işte bu 25 metre altında yaşayan canlılar ve ne yazik ki gittikçe yok olma tehlikesiyle karşı karşıyalar. Mercanlar, denizlerin yağmur ormanları. Onlar yok olunca beraberinde milyonlarca farklı tür de yok olur. Tüm ekosistem çöker. Flora ve faunanın koruyucusu, diğer tüm deniz yaşamının da var olma sebebi aslında.

Son yıllarda mercan türleri ölümle karşı karşıya geldi başta Yassıada’daki mercanlar olmak üzere birçok canlı türü yok oldu. Onlar, güneyden mercan nakli yapıyorlar, tek tek aynı saç eker gibi ince bir çalışmayla oradaki sistemi canlandırmaya çalışıyorlar.

30-35 metre derinde, tek tek kırılan, kopan, yok olmak üzere olan parçalar da dahil olmak üzere hepsini yine aynı derinlikte, başka bir yere inip, kısıtlı zamanları boyunca ekiyorlar.

Üstelik 7 yıllık bir emek sonunda bu bölge Cumhurbaşkanlığı kararıyla, “kesin korunacak hassas alan” ilan edildi, tek başına bu bile müthiş bir başarı bana sorarsanızBelki yaptıkları delice geliyor…
Sürdürülebilirlik size göre yalnızca bir kavramdan mı ibaret?
Peki biz bundan ne anlıyoruz?

Ben onların verdikleri savaşı, bugün yarın için değil, 50-100 yıl sonrası için verdiklerini düşününce gerçekten de hayranlık duyuyorum ve bazı kavramların işte nasıl hayat bulduğuna şahitlik ediyorum.

Eğer siz de bu hikayeye ortak olmak, çalışmaları ilk ağızdan öğrenmek isterseniz yarın akşam TBK (TURK BALIKADAMLAR KULUBU) Caddebostan tesislerinde #SonSığınakMarmara belgeselini ücretsiz izleyebilir, onların tutkuyla yaptıklarını ve benim yazdıklarımdan çok daha fazlasını öğrenebilirsiniz.