Bakan Fidan’ın Sincan ziyaretine Uygurlar'dan tepki:

Çin'in Türkiye'nin Doğu Türkistan'a ilgisini kabul etmesi önemli

Bakan Fidan’ın Sincan ziyaretine Uygurlar'dan tepki:

Karar Gazetesinin Haberinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Çin ziyareti, Uygur Türklerinin tepkisini çekti. Fidan’ın ziyaretinde Çin ile dostluk ve ortak politikalar üzerine verdiği mesajlar eleştirildi. "Çin'in Türkiye'nin Doğu Türkistan'a ilgisini kabul etmesi önemli" diyen Türkistan-Der kurucusu Burhan Kavuncu, bu ziyaretin Çin'in soykırım politikalarını örtbas etme gayretlerine hizmet edebileceğini belirtti.

BÜŞRA CEBECİ

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin ziyaretinin yankıları sürüyor. Yıllardır Çin tarafından sistematik bir şekilde soykırıma ve asimilasyon politikalarına maruz bırakılan Uygur Türkleri, Çin ile ortak politikalar ve dostluk söylemlerine tepkili olsa da bu görüşmelerin diplomasi çerçevesinde kalacağını ümit ediyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 3 Haziran’da Çin’e bir ziyaret gerçekleştirdi. ilk olarak bir düşünce kuruluşunun etkinliğine katılan Fidan burada, "Değişen Dünya Düzeninde Türkiye-Çin İlişkileri" başlıklı bir konuşma yaptı. Yine Pekin’de Devlet Başkan Yardımcısı Han Zheng ve Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin de aralarında bulunduğu üst düzey isimlerle bir araya gelen Fidan, bu temasların ardından Urumçi’ye gitti ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi (SUÖB) Parti Sekreteri ile görüştü.

9418813.jpg

Türkistan-Der kurucusu Burhan Kavuncu, Fidan’ın Çin ziyaretini Karar için değerlendirdi. Kavuncu’ya göre Çin, bu ziyaretten propaganda malzemesi çıkarabilir ve soykırımı örtbas etme gayretine devam edebilir. Kavuncu ziyaretten çok ziyaret sırasındaki söylemlerin ve ifadelerin eleştirilmesi gerektiğini belirtti ve “Soykırımcı bir ülkenin ziyaret edilip ‘dostluk ve ortak politikalar’ gibi ılımlı mesajlar verilmesi hoş değil” dedi.

Öte yandan Kavuncu, bu ziyaretin olumlu yönlerinin de bulunduğunu ifade ediyor ve “Bu ziyaretin gerçekleşmesi, Türkiye’nin Doğu Türkistan soykırımını onayladığı anlamına gelmiyor. Türkiye’nin Doğu Türkistan ilgisini resmî olarak ortaya koyması ve bu durumun Çin tarafından kabul edilmesi son derece önemli” diyor.

9418814.jpg

Ayrıca Kavuncu, Fidan’ın “Uygur Türklerinin kültürel hakları konusunda dünyada ve İslam dünyasında oluşan algıyı düzeltmesi Çin’in menfaatinedir” söyleminin de olumlu yansıdığını düşünüyor.

Kavuncu Fidan’ın “Urumçi ve Kaşgar kadim Türk ve İslam şehirleridir” ifadesinin de bu ziyaretin olumlu yanlarından biri olduğunu belirtiyor ve Türkiye’nin Doğu Türkistan meselesini önemsediğini göstermesi açısından önemli buluyor.

9414251.jpg

ERDOĞAN EN SON 12 YIL ÖNCE SİNCAN’A GİTMİŞTİ

Fidan, Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk bölgesini de programına dahil etti ve Urumçi’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Kaşgar şehrindeki tarihi mekanlardan Yusuf Has Hacib Türbesi ve Iydgâh Camii’ni de ziyaret eden Fidan, Çin Komünist Partisi’nin Bölge Parti Sekreteri Ma Xingrui ve Vali Erkin Tuniyaz ile görüştü.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne en son Cumhurbaşkanı Erdoğan, henüz başbakanlık yaptığı 2012 yılında bir ziyaret gerçekleştirmişti.

9413218.jpg

Türkiye’de yaşayan ve 2017’den bu yana Doğu Türkistan’da bulunan ailesinden haber alamayan Uygur Türkü M.A da Fidan’ın Çin ziyaretinin kendisine hissettirdiklerini KARAR’a anlattı.

Annesinin, babasının, tüm akrabalarının halen Doğu Türkistan’da olduğunu söyleyen M.A, onlardan yedi senedir haber alamasa da güvenliklerinden endişe ettiği için isminin haberde paylaşılmasını istemiyor.

Dışişleri Bakanı Fidan’ın ziyaretinin kendisine ne hissettirdiği sorusunaysa “Buruk” cevabını veriyor. Tam olarak bir hayal kırıklığı yaşamadığını söyleyen M.A, Türkiye’nin diplomatik ilişkiler çerçevesinde ülkelerle temasta bulunmasını anlayabildiğini ancak yine de verilen dostluk mesajlarının kendisinde “Buruk” diye tanımlayabileceği bir his bıraktığını söylüyor.

Çevresindeki tüm Uygur Türkü arkadaşlarının yıllardır ailelerinden haber alamadığını söyleyen M.A., kimi zaman yıllarca ailesinden haber alamayan insanların, ancak aile üyelerinin vefat ettiğine haber aldıklarını, bu durumun kendilerini derinden sarstığını belirtiyor. M.A., bu yaşadıkları süreç devam ederken Türkiye’den beklentisinin Çin ile dostluk temasları kurmaktan ziyade soykırıma ve asimilasyon politikalarına dair önemli adımlar atılması olduğunu söylüyor.