Son zamanlarda insanların travmalarıyla yüzleştiği diziler,......

Şöyle bir şey oluyor bu senaryolarda hep; sen travmanla yüzleşiyorsun....

Son zamanlarda insanların travmalarıyla yüzleştiği diziler,......
Son zamanlarda insanların travmalarıyla yüzleştiği diziler, bu konuda ahkam kesen kısa videolar, her kafadan bir ses hayatımızı kaplamış bir halde. Şöyle bir şey oluyor bu senaryolarda hep; sen travmanla yüzleşiyorsun -hop değiş tonton- aniden kendine geliyorsun, hayat bir anda cıvıl cıvıl bir hale bürünüyor ve bu gösterilerin tümünün sonunda tozpembe bir evren var gibi bize sunuluyor.

Uzmanı değilim ama ben aksine kendine bu pencereden hareketle mercek tutmaya yeltenen birinin farkında bile olmadan travmasını daha derinleşmesine neden olabileceğini ve bu hassas meselelerin işin ehline bırakılması gerektiğini düşünüyorum.

**

Ortaokula başladığım sene bu zamanlar da rahmetli babam kalp krizi geçirdi ve o yıllarda çok zor kabul edilen by-pass ameliyatı oldu. Annem refakatçi olarak yanında kalırken bende okulumun arka sokağındaki ananemde kalıyorum. Okul çıkışı yürüyerek dönüşe geçtiğim bir sırada karşıdan karşıya geçmeye çalışırken bir taksi beni farketmeyerek hızla çarpıyor ben havada birkaç takla attıktan sonra yere şiddetle çarparak düşüyorum.
Olayı görenler var, kesinlikle kendimdeyim ama onların reaksiyonlarından durumumun pek de parlak olmadığı fikrine kapılıyorum. Sürücü de paniklemiş bir halde, polis ambulans falan beklemeden -nasıl olabiliyorsa- karga tulumba beni kaptığı gibi arabanın arka koltuğuna sokmuşturuyor kendimi hastanede buluyorum.

O sırada şöyle bir bacağıma gözüm takılıyor ve bana arabanın çarptığını görenlerin verdikleri tepkinin nedeni aklıma yatıyor durum pek parlak değil.

12 yaşında falanım, aklımdan geçenler sırasıyla
Bu adam beni kaçırıyor olabilir mi? aracın plakasını öğrenmeliyim.
Bana birşey olursa, babam tekrar kalp krizi geçirir mi?
Bir de annem bu acıyla nasıl yaşar?

Hastane vardık beni ameliyata aldılar. Babam başka hastanede yatarken ona benim durumumu söyleyemedik annem iki hastane arasında mekik dokurken 1 ay hastanede kaldım, 4, 5 ay koltuk değneği kullandım.

Bugün tesadüf eseri yürürken o dönemde sık ziyaret ettiğim doktorun muayenehanesinin önünden geçtim ve ismini görmemle birlikte elektrik akımına kapılmış gibi hissettim. Çok uzun zamandır unuttuğum korkunç berbat bir his, hızla çarpan kalbim, hemen o ana ilişkin parça parça sahneler ama en önemlisi hisler oluk oluk akmaya başladı üstelik de soğukkanlılığımla bilinen biriyken terlemeye başladım.

En başa dönersem; beklemediğim bir anda travmamla karşılaştığımda anda, çalmaya başlayan neşe dolu bir müzik, aniden canlanan renkler falan vuku bulmadı aksine bir anda bünyemin sınırlarının zorlandığını hissi kapladı beni.

Bana kalırsa yaşam akarken yandan veri topluyoruz, yaşanması mümkün olanları tahmin ederek onlara hazırlıklı oluyoruz hikayenin öngörülebilir olması bizi koruyor, bize güven veriyor zaten Amerikan Psikiyatri Birliği de travmayı, "Normal insan deneyiminin ötesinde seyreden olaylar olarak tanımlanmış" bu tanıma katılıyorum.

Aklıma Ankaralı Turgut geliyor,
ne diyordu şarkısının introsunda;
"Nedir bu milletin hali?
Ağzı olan konuşuyor."

Onur Küçükkaramıklı

Co-Founder at SONA Underwater Dive Technology
www.divesona.com / Sona Sualtı Teknolojileri<
Resim önizleme