ŞAMPİYON BUGÜN TOPRAĞA VERİLİYOR

Doktor 1954 yılından 1994 e kadar tam 40 yıl kimseye mat olmamıştır.

ŞAMPİYON BUGÜN TOPRAĞA VERİLİYOR
Bir gün ünlü Marmara Kıraathanesine bir Amerikalı gelir. Amerikalı asker kökenli bir satranç şampiyonudur ve alanında herkesi küçümsemektedir. “Şöyle bir oynasanız da seyretsek” diyenlere “Buralarda bana rakip çıkmaz ki!” der. “Sanırım bütün Türkiye’de bile .” diye devam eder. “Üstadım, burada sizinle oynayacak biri var.” derler ve “Doktor” lâkaplı İlhami Bey’i karşısına dikerler. Amerikalı şampiyonun Doktor’u pek gözü tutmaz ama kendine “korktu” dedirtmek de istemez. “Peki!” der “Ama sadece bir oyun.”
Satranca otururlar. Oyun şampiyonun istediği gibi gitmez ve sonunda Doktor kazanır. Şampiyon “Peki, tamam, kazandınız. Bir oyuna daha var mısınız?” deyince Doktorun cevabı hazırdır: “Ama bir oyun demiştiniz…”
Yıl 1954, Satranç Kulübüne Fransa’dan bir bayan şampiyon gelir. Yanında dönemin ünlü spor yazarı Eşref Şefik vardır. Kadın şampiyon ile kimse oynamak istemez. Şampiyonlar bir bahaneyle kulüpten teker teker tüyer. Meydan Doktor’a kalmıştır. Doktor oynamaya başlar. Kadın şampiyonu mat eder. O tekrar oynamak ister, tekrar mat. Derken on defa oynarlar, kadın onunda da mat olur.
Sonuçta bayanlar arası da olsa hanımefendi Fransa şampiyonudur. Türkiye’ye gelip bir oyun bile alamamış olmak zoruna gider, ertesi gün yine kulübe gelir, Doktor’u bulur. Yine satranca tutuşurlar ve yine hep mat olur. İkinci günün sonunda sonuç yine 10-0’dır.
Fransız şampiyon üçüncü gün de kulübe gelir. Yine Doktor’u bulur, yine satranç oynamak ister, durum değişmez. Yine hep mat olur ve sonuç yine 10-0’dır.
Doktor 1954 yılından 1994 e kadar tam 40 yıl kimseye mat olmamıştır.
Hikâyenin başlangıcı da şöyledir: 1940’lı yıllarda evde çocuklarının kendi aralarında tavla oynadığını gören baba ertesi gün eve satranç takımıyla döner. Tavla yerine bu oyunu oynamalarını ister. Kendisi ihtiyat olarak gittiği ikinci askerliğinde (İkinci Dünya Savaşı yılları) kışlada satranç öğrenmiştir ve bu oyunu çocuklarına öğretme arzusu duyar. İlhami oyunu öğrenince önce babasını yener. Zamanla bütün kardeşlerini de yendiği için artık ona karşı ikili, hatta üçlü olarak oynamaya başlarlar, yine yenemezler.
Zamanla Tıp Fakültesinde okuduğu için Doktor lâkabıyla anılacak olan Cevat İlhami Kaya iki, üç, hatta dört ayrı masayla aynı anda satranç oynayabilmektedir (Bu arada Tıp Fakültesini yarım bıraktığı söylenmektedir). Kendisine sirklerde, Monaco’da veya Las Vegas’ta oynayıp bu işten ciddi paralar kazanabileceğini söylediğimde derin bir “Ahh!” çekti ve “Davet ettiler ama 1000 dolarım yoktu, gidemedim.” dedi.
Yalnız yaşayan şampiyonumuz birkaç ay kadar önce bir trafik kazası geçiriyor. Kalçasından ameliyat ediliyor ve şimdilerde de tedavisi sürüyor. Henüz yürütücü yardımıyla yürüse de birkaç hafta içinde ayağa kalkabileceğini, bakıma muhtaç hasta konumundan çıkabileceğini düşünüyor ve bastonla yürüyebilmek için gün sayıyor.
Bu arada bize de sözü var : İyileşince artık efsane sayılan oyunlarından bazılarını gösterecek ve muhtemelen biz çekirgeleri eze eze mat edecek.
Not: Bu yazı 2019 yılında kaleme alındı. Kendisini daha sonraları ziyaret ettik. Ayağı iyileşti ama dışarı çıkmak için kendine güveni oluşmadı. Bu arada bol bol resim yapmış, görmek nasip olmadı. Televizyonlara çıkmış, belgesellere konu olmuş. Telefon görüşmelerimizde anlattı ve bir gün bir Boğaziçi gezisi için arayacağını söyledi, ama aramadı. Maalesef bize satranç oyunlarını gösteremedi. Rabbim rahmeti ile muamele eylesin.
İlhami Cevat Kaya bugün öğle vakti İstanbul Fatih Camii'nden yolcu edilecek. Ankara'da da Yusuf Ekinci ağabeyimiz uğurlanacak. Mekânları cennet olsun.
Harun Yöndem Sayfasından ALINTI