Mesela biz neden eğitim-öğretimden geçtik?

Bu ülke bizi neden okuttu?

Mesela biz neden eğitim-öğretimden geçtik?
Hayatta bazen "hazır" olmanız gerekir.. Mesela biz neden eğitim-öğretimden geçtik? Bu ülke bizi neden okuttu? Çünkü geleceğin işlerini yapalım, geleceği doğru yorumlayıp, günümüzün rotasını öğrendiğimiz bilgiler ışığında çizelim diye okuttu. Yani geleceğe hazırladı. Düşüncelerimiz, davranışlarımız, değer yargılarımız buna göre oluştu. Cumhuriyetin o güçlü ilkeleri ile donandık.. Akılla, bilimle, mantıkla..

Size uzun zamandır hem döngüsel ekonomiden, hem sürdürülebilirlikten, hem yüksek katma değerli ürünlerden, hem de geleceğin işlerinden sürekli olarak bahsediyorum. Hayaller kuruyorum. Kimini doğrudan hayata geçirmek için adımlar atıyorum.

Süperkritik Akışkan Teknolojisi ile Bitkisel/Hayvansal Ürün İşleme ve Yüksek Katma Değerli Ürün Geliştirme Tesisleri Dünya'da artık güçlü güçlü kurulmaya başlıyor.

Bu tesislerden kısaca bahsedeyim. Bu tesisler, 25-50-100-2000-4000 litre gibi kapasitelerde bir çok süperkritik ekstraksiyon sistemine ve son ürün üretmek için yardımcı sistemlere sahip. Tesis kurulduktan sonra diyor ki, istediğin her şeyi bu tesiste işleyebilirsin. İster 100 kg, ister 1.000 ton.. Her türlü ürünü biz sana işleriz diyor. Hatta yetmiyor, eğer arazin yoksa biz sana arazi de temin ederiz, ekim-dikim faaliyetini de yapar, ürününü üretir, işler, sana öyle veririz diyorlar. Bitkisel ürünlerde durum böyle.. Tabi bunun dışında süperkritik ortamda ilaç sentezleri gibi konular da yine aynı tesislerde yapılabilir.

Hayal ediyorum da, Türkiye'nin 81 ilinde böyle bir çok tesis olsa.. Çok kabaca bir hesap yapalım. Türkiye senede diyelim ki 200.000 ton tıbbi aromatik bitki (kuru) üretiyor. Her bir il için yaklaşık 2.500 ton üretim demek. Senede 250 iş günü olduğunu var sayarsak, 10 ton/gün işleme kapasitesine sahip tesisler gerekiyor. Bu da ortalama 2000-3000 litrelik süperkritik ekstraksiyon tesislerinin her ile kurulmasına neredeyse denk geliyor. Tabi bu hesaba fabrikaların tarım atığı gibi atıklarını hiç katmadım. Çok basit bir hesap yaptım.

Bahsettiğim Dünya'daki tesislere örnekler şunlar:
https://agroco2.com/
https://www.altexco2.com/
https://www.nateco2.de/en/

İçimden geçeni söyleyeyim mi.. Türkiye her türlü görüşten insanın olduğu, her türlü rengin, kültürün olduğu bir coğrafya. Bu nedenle Aile içerisinde bile görüş ayrılıklarının yaşanabildiği bir yer. O yüzden yaşanması en muhtemel şey "ayrışma", "ötekileşme". Bundan vazgeçip, geleceğe odaklandığımızda muazzam işleri HEPBİRLİKTE başarabiliriz. Bir olup, geleceğin tesislerini bilimle, akılla, emekle kurabilir ve bunları en güçlü şekilde işletebilirsek işte o zaman hepimizin cebine giren para en az 10 kat artacak. Bundan çok eminim. "Düşük/Orta gelir tuzağını" yüksek katma değerli ürün üreten tesislerle aşabiliriz. Başka en ufak bir yol, patika yok. Dünya böyle yapmış. Hala da böyle yapıyor!

Yaa Türkiye, Dünya'da 12.000 endemik bitkinin en az 3.500'ünü bünyesinde barındırıyor. Çok güçlü bir tarım geçmişi ve bilgisi olan da bir ülke. Yapamayacağımız şey yok! Gerçekten yok!

Can KAYACILAR

Biyolog, Davranış Bilimci (Neuroscientist, MSc)
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok