“Mahkeme kadıya mülk değildir.”

Barolar ayakta ve elbette Türkiye Barolar Birliği gereken her türlü başvuruyu yapmalı

“Mahkeme kadıya mülk değildir.”

“Mahkeme kadıya mülk değildir.”

Dün, Kaş adliyesinde bir meslektaşım, tuvalete girdiği için bir Cumhuriyet Başsavcısı tarafından sözlü ve fiziksel tacize uğradı.
Şaka yapmıyorum.
Tekrar okumanıza gerek yok.

Barolar ayakta ve elbette Türkiye Barolar Birliği gereken her türlü başvuruyu yapmalı ve bu meselenin sümen altı edilmesine izin vermemelidir.

İnanmazsınız eski adliyelerde (hala kullanılır) tuvalet meselesi ciddi bir sorundur avukatlar için. Memura tahsis edilmiş tuvaletler, kilitli olup anahtarı bazı kişilerde olan tuvaletler, baro kimliği ile girilebilen tuvaletler.
Yok hala şaka yapmıyorum.
Bizim, yani yargının üç sac ayağından biri olan avukatların günün 8 saatini geçirdiğimiz işyerimizde tuvalet sorunumuz vardır ⁉️

Ama burada önemli olan, bu kadar insanca bir ihtiyaç karşısında, bir meslektaşını; meslektaşı geçtim bir insanı, zor durumda bırakan savcı, bunları yaptığında neyine güveniyordur?
Cüppesine mi?
Koltuğuna mı?
Onu o koltuğa oturtana mı?

İşte bu, hepimizi ilgilendiren kısımdır.
O yüzden başta alıntıladığım gibi:
“Mahkemeler kadıya mülk değildir.”

Çünkü öyle olursa, kiracınızdan alamadığınız para için, patrondan alamadığınız maaş için, eşinizden alamadığınız nafaka için mahkemeye değil, tefeciye gitmeniz gerekir!

Ağanın *  üstüne *  olmuyorsa, haberimiz olsun, hukuk fakültesi okumayalım!

Ezgi Erkin Kozanlı

Avukat&Arabulucu