Kurumsallık mı samimiyet mi dersiniz?

Hangisini tercih edersiniz?

Kurumsallık mı samimiyet mi dersiniz?

Kurumsallık mı samimiyet mi dersiniz?

Hangisini tercih edersiniz?

Ben bu soruya şöyle cevap veririm, şayet almak istediğim bir ürün değil de uzmanlık gerektiren bir hizmetse ısrarla samimiyet; lakin bir hizmet değil de ürün ihtiyacım varsa, kurumsallık.

Yani elinde ayakkabı yapan bir ustanın, el yapımı ürününde ustanın meziyetindeki samimiyeti; fabrikasyon bir ayakkabı alacaksam da “markayı” tercih ederim.

Gelelim bizim işe, hukuki bir hizmet almak istediğinizde, görüşmeyi yaptığınız, belki daha önce araştırdığınız, referanslarını incelediğiniz “o” avukatla çalışmak istersiniz. Çünkü ticari işler hariç, hatta bazen onlarda dahi, bizim işte “insan” sujedir, merkezdedir. Ve insanın insana değmesi, dokunması, teması mühimdir.

Avukat vekaletlerinde tevkil yetkisi olur. Yani bir avukat, tevkil yetkisi haiz vekaletname ile o işi, istediği meslektaşına takip ettirebilir. Bundan rahatsızlık duyan müvekkil bu yetkiyi vekaletten çıkarttırmalıdır.

Gel gelelim o janti diye başvurulan 200 kişinin çalıştığı hukuk bürolarında (mesleğin ilk 5 yılını bu şekilde ofislerde çalışmış biri olarak söylüyorum) bir avukata özgülenme söz konusu olamaz. Olaya göre avantajları vardır, dezavantajları da.

Yani bir #avukat’la çalışmaya karar verdiğinizde ihtiyacınızın ne olduğunu belirlemeniz ve süreci buna göre yönetmeniz şarttır.
Herkese aynı reçete çalışmaz.
Vekalet ilişkisi, ağır sorumluluğu olan ve tamamen “güvene dayalı” bir ilişkidir.
Bağ kurmayı gerektirir.
Kuşkudan beslenmez.

Yani diyeceğim o,
Samimiyet mi kurumsallık mı siz karar verin.

Ama, hiç bir durumda,
Güvenmediğiniz avukatla çalışmayın.
Ben güvenmediğim müvekkille çalışmam

Ezgi Erkin Kozanlı

Avukat&Arabulucu