“Küçük Bir Dişli”

Konferansta masanın etrafındakiler Truman, Stalin ve Churchill...

“Küçük Bir Dişli”
“Küçük Bir Dişli”
Dünyayı şekillendiren konferans bir makinaya benzetildiğinde onu tanımlamak için kullandıkları üç sözcük işte bu "küçük bir dişli".
Oysa yaptıklarını öğrendiğimde ben onun hiç de küçük bir dişli olduğunu düşünmedim. O günlerde Cecilienhof Sarayı'nda yaşananları, dünyanın üç büyük liderinin görüşmelerine eşlik eden günlük olayları yasak olmasına rağmen, not alarak tarihe hiç bir yerde bulunmayacak şekilde ışık tutmuştu.

17 Temmuz - 2 Ağustos 1945 tarihleri arasında düzenlenen Potsdam Konferansı ve bu konferansa ev sahipliği yapan, 1.000 metrekarelik alanda 176 odası birkaç iç avluya yayılmış, II. Kaiser Wilhelm tarafından yaptırılmış, Veliaht Prens Wilhelm'in eşinin adını taşıyan İngiliz kır evi tarzında bir kale. Sarayın binaları kadar bahçesi de insanı çok etkiliyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nin bir parçası.

Konferansta masanın etrafındakiler Truman, Stalin ve Churchill... Konferans beklenen barışı getirmediği gibi Soğuk Savaş ve dünyanın bölünmesinin başlangıcını oluşturmuş.
Dünya tarihinin en önemli olaylarından biri kabul edilen bu konferansta daha 19 yaşındayken Churchill'in asistanı olarak yer alan
Margaret Joy Hunter.

Konferansta özel not alınmasının kesinlikle yasak olduğu girişte bütün görevlilere söylenmiş olmasına rağmen, Margaret Joy Hunter konferans sırasında kaldığı odada bulduğu bir albümü günlük haline getirip, izlenimlerini düzenli olarak yazmış. 29 sayfada el yazısı ve kendi çizimleri ile konferansta olan biteni kayda geçtiği günlüğü dünyanın gidişatını yönlendiren çok önemli tarihi olayın resmi kayıtlar dışında o günlerini anlatan eşsiz bir kaynak. Menüleri, şehir haritasını, pasaportları da yapıştırdığı günlüğü yıllar sonra dünyanın en kritik dönemlerinden birini insanlığa gösteriyor.

Not almanın, yazmanın, günlük tutmanın ne kadar önemli olduğunu, dün bir saatte dönerim diyerek üçüncü kez gittiğim Cecilienhof'da yeniden anladım. Sizden sonrakilere tam da Joy Hunter'ın dediği gibi bazı olayların bir daha olmaması için bir rehber olabilir.

"Elbette hatırlamalıyız, ama geçmişte yaşayamazsın. Hatırlayıp yanımıza almalı ve bir daha olmamasını sağlamalıyız."
.
.
.
O günlerdeki Berlin sokakları için yazdığı satırlarda;
".....en kötüsü, çocukların görüntüsüydü. Küçük, güzel çocuklar. Çıplak ayakla, direkler kadar ince kol ve bacaklarla, çökük gözlerle ve fazlasıyla büyümüş bir ifadeyle sokakta yürüyorlardı" diyor.
.
.
.
Yaşından önce yaşadıklarının büyüttüğü çökük gözlü çocuklar olmasın diye yaşanan günlere tanıklık edecek günlüklere dünyanın çok ihtiyacı var.
.
.
.
#kenttendetaylar

Dr. Nejla Kılınç, PhD

'Ufuk Planlama' Kurucusu, Şehir Plancısı (A Grubu), Öğretim Görevlisi, Yazar
Resim önizleme