Günümüzde bir yapının yapılması 100 yıl sürer mi?
İshak Paşa Sarayı'nın tamamlanması tam 100 yıl sürmüş.
![Günümüzde bir yapının yapılması 100 yıl sürer mi?](http://www.turkiyegunlugu.net/uploads/images/2023/11/image_750x_6559c50580579.jpg)
Sonraki İçerik
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor01 Mayıs 24, 2024 0
Editor01 Mayıs 24, 2024 0
Editor01 Mayıs 24, 2024 0
Editor Mayıs 25, 2022 0
Damar tıkanıklığı yapar mı?
Editor Şubat 23, 2022 0
‘Yağmur yağar kriz olur, yağmur yağmaz kriz olur’
Editor Şubat 7, 2020 0
Ülkemizde 14.5 milyon insanın desteğe ihtiyacı var!
Editor Eylül 22, 2021 0
21 Eylül – 20 Kasım 2021 tarihleri arasında Akbank Sanat’ta ücretsiz olarak görülebilecek
Editor Kasım 19, 2020 0
Yargının gerçekten bağımsız ve tarafsız olmasını istemeyenler Hukuk Reformu YA-PA-MAZ.
Editor Haziran 3, 2021 0
Türkiye’nin lider takdir ve ödüllendirme şirketi Momento’nun hissedarı oldu.
Editor Eylül 13, 2020 0
Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisinin Antalya açıklarına demirlemesi bir “taviz”...
Editor Kasım 28, 2021 0
“Utangaçlığımdan ötürü geliştirdiğim bir defans mekanizması”
Editor Kasım 24, 2020 0
Ozan, “Baktığımızda, koku alamamak, yaşam kalitesinde büyük bir düşüşe neden oluyor.
Eğer bir saray, tam 100 yılda yapılabiliyorsa, tam 100 yılda tamamlanıyor ve sonrasında kullanılıyorsa, buradan çıkaracağım öz, tam olarak şu "adanmışlık".. Eski eserlerin tamamında bunu görürsünüz. Hep içinizden dersiniz, o devirde bu binalar, camiler, şehirler nasıl kurulmuş? Bunu sadece Osmanlı'ya değil, çok daha gerilere giderek de gözlemleyebilirsiniz. Aztek'lerin kurduğu devasa şehirlere bakabilirsiniz, Mısır piramitlerinde de bunu görebilirsiniz.
Size çok duymadığınızı düşündüğüm bir yeri söylemek istiyorum, araştırmanız için. Ashurbanipal.. Yine bir "adanmışlık" örneği göreceksiniz. Hem de tarihin en gerisine gidip.
Hep kendime şunu derim, "eğer bu hayatta bir şeyler başarmak istiyorsam, kendimi başarmak istediğim şeye adamalıyım" diye. Adamadan başarının gelmesi, üretkenliğin gelmesi gerçekten mümkün değil. O yüzden özellikle gençler, bu hayatta neyi başarmak istiyorsanız, o işe kendinizi adayın, sonuna kadar hem de. Gözünüz kapalı gidin, çok fazla ölçüp biçmeden. Çünkü yaşamın sizi gideceğiniz yolculukta nereye taşıyabileceğini çok öngöremezsiniz. O yüzden aksiyona geçmek en mantıklısı ve olması gerekeni. Hayatımda hep öyle yaptım, adım attım.
Eğer bu hayatta bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, öncelikle değişime hep ama hep kendinizde başlamalısınız. Bu devirde de, yazılı tarihin başlangıcından itibaren de yapmamızın "şart" olduğu tek şey var. Okumak. Ama alabildiğine, koşulsuz, amasız, nedensiz okumak. Okuyup, not almak. Gençler hep aynı soruyu soruyor bana.. Hocam ne okumalıyız? Hayaller doğrultusunda okumalar yapar insanlar.. Hayal kurarlar. Hayaller kapsamında hedefler belirler ve o hedefleri gerçekleştirmek için de kendilerini eğitirler. Bunu yapın.. Hayal kurun..
Bu hafta gerçekleşmesi için ne hayaller kurdum bir bilseniz.. Tarımı iyice öğrenmek, hep bahsettiğim bostan mantığı ile permakültür serası kurmak için, sera kiralamayı hayal ettim.. Bir deneyeceğim mesela :) Bu konuda okumalara aralıksız devam ediyorum.. Biyostimülanlar.. Farklı sebzeler yetiştirmek.. Doğal insektisitler.. Araştırma konusu bitmiyor.
Kocaeli'nin tıbbi ve aromatik bitki florasını öğreneceğim mesela. Bu bölgede neler yetişebiliyor, neleri yetiştirebiliriz? Bunlara bakacağım. Binlerce seçenek çıkacağından eminim karşıma.. Öğreneceğim. Sonrasında hayal kuracağım.. Goji Berry tarlaları olsa mesela, toplumun göz sağlığının yüzde kaçını koruyabilirim diye hayal edeceğim.. Hesaplayacağım hepsini.
Yaşamak, bir tutku.. Bilimle, teknoloji ile, insan olmanın gereğini yapmakla hayat gerçekten harika bir hale geliyor.
Uğraş vermek, depresyonu da, karamsarlığı da silen bir aktivite.