Devletimizin hazırlamış olduğu 2024-2026 Orta Vadeli Plan açıklandı.

"Biyoteknoloji Çağı"nı ülkemiz adına başlatmalıyız.

Devletimizin hazırlamış olduğu 2024-2026 Orta Vadeli Plan açıklandı.
Geçtiğimiz günlerde ülkemiz adına geleceği gösteren, devletimizin hazırlamış olduğu 2024-2026 Orta Vadeli Plan açıklandı. İçerisinde geleceği gösteren bir çok veri, tahmin, bilimsel öngörü ile birlikte.. OVP'ler ve sonrasında gelecek olan daha geniş çaplı planlar hep beni çok etkilemiştir bugüne kadar. Lise yıllarımdan beri bu şekilde "projeksiyonlara" hep bakarım. Dünya'da da bu projeksiyonlar çok yaygın olarak yapılır. CIA gibi kuruluşlar bile yıllık olarak "World Fact Book" adı altında muazzam analizlerin yer aldığı bilgiler yayınlarlar. FAO keza aynı şekilde, hep geleceği gösterirler.. Hepsini en detaylarına kadar incelerim, notlar alırım. Çünkü geleceğin nasıl geleceği, gelecekte neler olabileceği oralarda net bir şekilde yazar.. Çok büyük oranda da şaşmaz o veriler. Gelecek, gelir yani.

Ülkemize dönersek, OVP projeksiyonlarında 2026 yılındaki dolar tahminleri 50 liraları buluyor. Bir çok insanın endişeye kapıldığı gibi endişeye kapılmanın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu veriler bizlere aslında gidişatın yönünü net bir şekilde gösteriyor ve yapmamız gerekenler konusunda elimizi daha da çabuk tutmamız gerektiğini, dönüşümün daha hızlı yaşanması gerektiğini ve yaşanmadığı takdirde de karşı karşıya kalacağımız durumlar hakkında öngörüler sunuyor.

Hep dediğim "Yüksek Katma Değerli Ürün" konusu, artık gündemimizin 1 numaralı başlığı haline gelmeli. Gelmediği takdirde, hayatın pahalılığı hepimizi inanılmaz zorlayacak. Artık tüm sanayiciler, tüm yatırımcılar, tüm bilim camiası "yüksek katma değerli" ürünler, gerçekçi ürünler üzerinde kafa yormalı ve üretime geçmeli. Elbette bu işin "marketing" kanallarını ve yurtdışına açılma yollarını da net bir şekilde ortaya koymalı.

Yüksek katma değerli ürün, analizler olmadan, bilgi olmadan, bilim olmadan, bağımsız kuruluşların sertifikasyon denetimleri olmadan olmaz, üretilemez. Yüksek katma değerli ürün geliştirme sürecinde, mutlaka bilimin ön planda olması gerekiyor. Geleneksel üretimlerin ötesinde, biyoteknolojik yöntemler, nanoteknolojik uygulamalar gerçekleştirerek ve bu yöntemlerin bilimsel cihazlarla tespiti doğruluğunun ispatlanması ile yüksek katma değerli ürünler geliştirilir. Elbette işin bir de "etki" kısmı var. Yani insanlar üzerinde etkilerini yine bir doktor, bir araştırmacı gözüyle inceleyen, işin klinik adımlarının da gerçekleştirilmesi gerekiyor. Tam da bu yüzden Yüksek Katma Değerli Ürün üretimi "bir süreç". Zaman harcamak ve para harcamak gerekiyor. Ar-Ge'de geleceği gören gençlerin olması gerekiyor.

Burada yıllardır bahsettiğim yüksek teknolojiler adına, bunların ülkemizde yaygın olarak geliştirilmesi, bir kaç adım daha ileri taşınması, döngüsel ekonomi kapsamında yüksek katma değerli ürün üretilmesi adına yeni bir dönem başlıyor bana kalırsa. Güçlü bir şekilde, reformist adımlarla bu dönemi yani genel başlık altında söylemem gerekirse "Biyoteknoloji Çağı"nı ülkemiz adına başlatmalıyız. Bu bir gelecek adına zorunluluk.

İngilizlerin tabiri ile "Time is Up!"

Can KAYACILAR

Biyolog, Davranış Bilimci (Neuroscientist, MSc)
Resim önizleme