"ATIK YOK"
Sıfır değil, eksi sıfır atık :) Bi de yüksek katma değer elde ettiniz.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Ağustos 1, 2023 0
Editor Ağustos 1, 2023 0
Editor Temmuz 25, 2023 0
Editor Temmuz 3, 2023 0
Editor Ocak 30, 2021 0
Karakaş, Enerji Uzmanları Derneği ve Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi üyesidir....
Editor Mart 23, 2020 0
Uzaktan çalışma modeli, salgın devam ederse yaygınlaşacak
Editor Mart 6, 2020 0
Renegade ve Compass modellerinde anahtar tesliminde 15 bin TL’lik nakit indirimi...
Editor Temmuz 28, 2020 0
Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Binnur Şimşek hepatitle ilgili merak...
Editor Mart 8, 2021 0
Burcu Esmersoy, kadın gücünü yükselten markalarla daha sık çalışacağını ifade etti.
Editor Nisan 8, 2021 0
Daha Verimli Daha Güvenli Suzuki Akıllı Hibritler Şimdi Takas Desteği ve 0,99 Faiz...
Editor Ekim 21, 2020 0
Maison Koltuk Takımı’nı sunuyor.
Editor Temmuz 15, 2021 0
Bodrum Belediyesi’nin destekleri ile Herodot Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. ...
Editor Ocak 2, 2021 0
İBH hastaları Covid-19’a daha kolay yakalanır” kaygısı
Ben de süperkritiği bize gelen ziyaretçilerimize anlatırken tam da bu güçte bir ilk cümle seçtim.. Süperkritik Akışkan Teknolojisini anlatırken ilk cümlem hep "ATIK YOK" oluyor. Ekstraksiyon işini bilen insanların, o anda kaşları çatılıyor, insanlar nasıl atık yok, sen burada ekstraksiyon yapıyorsun diye içlerinden geçiriyor. Bunu çok net anlıyorum. Çünkü geleneksel ekstraksiyon "atık üreten, hem de oldukça fazla atık üreten" bir yöntem.
Şöyle hayal edin, hep bize nasıl anlatıyorlardı ekstraksiyonu... İşte üzümün içerisindeki x maddesini doğal yolla alman için 10 kg üzüm yemen gerekiyor diye. Ama işte biz bunu ekstraksiyon (özütleme) ile elde ettik, bir kapsüle koyduk. Biz de hayretle, harika vs. deriz. Ama işin "arka odasında" şunu hiç düşündünüz mü? Madem o kapsül 10 kg üzümün etken maddesini içeriyor, sadece bu kapsülü elde ederken o zaman 10 kg atık üzüm ürettin? :) Hem de ne atık.. Kimyasallarla yüklü, ne hayvan yemi olabilecek, ne de doğaya atılabilecek bir atık. Sadece bir hayal edin istiyorum. Hele ki önünüzde 10 tane kapsül duruyorsa :) 1000 tane.. :) Bir düşünün..
Konumuza gelelim.. Süperkritik teknolojisi Latince bir terimle neden "superior" ya da "en üstün" teknoloji derseniz ekstraksiyon konusunda.. Bir iki şey değil, yüzlerce şey sayabilirim size. Bunların başında da "atık yok" terimi gelir.
Aşağıdaki ilk kaptaki görsel, bildiğiniz şam fıstığının öğütülmüş halini gösteriyor, hani bu baklavaların içerisinde olan bazen "yanlışlıkla" içine bezelye kurusunun da karışmış olduğu (şaka bi yana), şu an kilosu 700 liralarda (bu gerçek) olan Antep (Şam) Fıstığı dediğimiz doğal fıstığımız..
İkincisi görsel de süperkritik ekstraksiyon sonrasında, yağını, aromalarını başka bir tarafa aldığımız, ekstraktör dediğimiz yani Antep fıstığının çekilmiş halini koyduğumuz yerden çıkan, artık "mecazi olarak posa" diyeceğimiz ürün.. Antep fıstığı süperkritik ile işlendiğinde, yağı-aroması alındığında geriye ne kalıyor biliyor musunuz? "Antep Fıstığı Bitkisel Proteini" kalıyor. Kokusuz, aromasız, tatsız.. Sadece bitkisel protein, biraz da lif..
Ayçekirdeklerinin bu şekilde işlendiğini düşünsenize.. Yağını en yüksek verimde aldınız, geriye ayçekirdeği proteini kaldı.. Fındıkları işlediniz, geriye "fındık proteinleri" kaldı. Cevizleri işlediniz, ceviz yağı ve aroması elde ettiniz, geriye "ceviz proteinleri kaldı"..
Sıfır değil, eksi sıfır atık :) Bi de yüksek katma değer elde ettiniz.